Kur'an-ı Kerim, ikinci olarak Hz. Musa'nın kavminin sarı ineği kurban edişini haber verir.
Hz. Musa, Firavunlar döneminde Mısır'da dünyaya gelmişti. O devirde sığır, Mısırlılarca kutsal bir hayvandı. Ona taparlardı. Hz. Musa, Allah'tan başka hiçbir şeye tapılmayacağı inancını kökleştirmek ve batıl inancı gönüllerden söküp atmak için Mısırlılar'dan Allah rızası için bir inek kurban etmelerini istedi.
Ravi diyor ki; İsrailoğulları herhangi bir sığır kesmeye razı olup itiraz etmeselerdi, basit bir sığır onlar için kafi gelecekti. Fakat onlar işi zora sokunca, Allah da onlara karşı işi güçleştirdi. Nihayet işi kesmekle emrolundukları sığıra kadar götürdüler. Sığırın sahibi, "Vallahi derisinin dolusu altın vermedikçe onu size vermem" dedi. Böylece hayvanı derisinin dolusu altın karşılığında satın aldılar.
Hz. Peygamber dönemindeki Yahudiler, buna sebep olan olayı biliyorlardı. Abdullah b. Abbas, Ubeyde b. Samit, Ebü'l-Aliye gibi sahabiler ve bazı ilk dönem müfessirlere göre o dönemde zengin ve yaşlı bir Yahudi, mirasına ve kan bedeline göz diken yeğeni tarafından öldürülüp bir yere atılmış, cinayet bir masumun üzerine yıkılmak istenmişti.
Katilin bulunamaması yüzünden neredeyse silahlı mücadeleye varacak kadar gerginlik çıktı. Hz. Musa'dan çözüm istediler. O da aldığı vahye uygun olarak bir inek kesmelerini ve bunun bir parçasıyla maktülün cesedine vurmalarını emretti. Denilenin yapılması üzerine maktül dirildi. Kendisini öldürenin kimliğini açaıkladı. Sonra tekrar öldü. Bunun üzerine onun malından kardeşine hiçbir şey verilmedi. Bu olaydan sonra da murisini öldüren hiçbir katile onun malından miras verilmedi. Başka bir rivayette de "Katili yakalayıp öldürdüler" denilmektedir.
Bu olay Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi'nin 67-74. Ayetlerinde şöyle anlatılmaktadır:
Bakara; 67: Hz. Musa kavmine "Allah, bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti de "Bizimle alay mı ediyorsun" demişlerdi. O da "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım demişti.
68: "Bizim adımıza Rabbine dua et. Bize onun ne olduğunu açıklasın" dediler. "Allah diyor ki o, ne yaşlı ne de körpe; ikisi arasında bir inek. Size emre dileni hemen yapın" dedi.
69: Bu defa "Bizim için Rabbine dua et, bize onun rengini açıklasın dediler. "O diyor ki bakanların içini açan sapsarı bir inektir" dedi.
70: "(Ya Musa) Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu açıklasın. Çünkü inek ineğe benzer. Biz, inşallah emredileni yapma yolunu buluruz" dediler.
71: (Musa) dedi ki; Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan, renginde hiçbir alacası bulunmayan inektir. "İşte şimdi gerçeği anlattın" dediler ve bunun üzerine onu (bulup) kestiler. Ama az kalsın kesmiyorlardı.
72: Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah, gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır.
73: "Haydi şimdi öldürülen adama, (ineğin) bir parçasıyla vurun" dedik. Böylece Allah, ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size ayetlerini gösterir.
74: (Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katılaştı. Artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katı…