Dünyayı esareti altına almış bir virüs ile karşı karşıya karşıyayız. Dünya kendisini karantinaya almaya çalışıyor. Evlere çekilmiş olayları hayretle izliyoruz. Dünya daha önce böylesi bir afetle beklide hiç karşılaşmadı. 
Afet diyorum çünkü yaşadığımız bu geçici olağan üstü durumun küresel bir afet olduğu ortadadır. Afetlerde üç aşamaya dikkat çekilir, Afet Öncesi (afete hazırlıklı olma hali), Afet Ânı (afetten korunma becerisi) ve Afet Sonrası (afetin zararının giderilmesi). Şu an yaşadığımız durum afet ânı durumudur. Ancak diğer afetlerden farkı afet ânının çok daha uzun sürmesi ve afetin boyutunun an be an büyüyerek değişkenlik arz etmesidir. Bu afetin bir diğer yanı da hazırlıklı olunamamasıdır. Daha önce buna benzer salgınlar olmuş ama bu türden bir virüs ilk olarak ortaya çıktığı için öncesi bir hazırlık yapılamamıştır. 
Virüs afetinde yapılması gereken; virüsten korunma bilincimizi ve becerimizi en üst seviyeye çıkartarak hem kendimizi hem de çevremizi bu geçici durumdan azami derecede korumaya çalışmak olacaktır. Ülkemiz genelinde sağlık kuruluşları Virüsten korunma yöntemlerini her platformda sürekli olarak bir eğitim metodu şeklinde sunmaktalar. Ülkemiz dünya ölçeğinde virüsten korunma çalışmasında en üst düzeyde bir öz veri ortaya koymuştur, insanların ve insanlığın yaşama hakkına sahip çıkmıştır.  
Bize düşen yetkililerin yapmış oldukları uyarıları ciddiye alıp, dikkatle uygulayarak afeti en az zararla sonlandırmak olacaktır. 
Her afetin bir sonu olduğu gibi bu afette inşallah insanlığın kurutuluşu ile sonlanacaktır. 
Halkımıza, virüs kaynaklı tedbirlerden dolayı geçici olarak işsiz kalmış çalışanlar ile hasta, yaşlı ve kimsesizlere destek olma sorumluluğumuzu da hatırlatıyoruz.