Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Ali Erbaş, ilkokul çağındaki çocuklarımıza kadar sirayet eden, sigara içme hastalığı ve bağımlılığı ile ilgili "Sigaranın pek çok ilim adamı ve âlim tarafından haram olduğu söyleniyor. Şahsen benim de kanaatim bu yöndedir. Bizim bu noktada çok dikkatli olmamız, hassas davranmamız gerekiyor" şeklinde önemli açıklamalarda bulundu.
D. İ. Başkanlığının hac ve umre görevlendirmelerinde sigara içmeyen personelin tercih edileceğine ilişkin kararının bugüne kadar alınan en hayırlı kararlardan biri olduğunu belirten Erbaş, sigaranın asrın felaketleri ve insana zarar veren bağımlılıklar arasında yer aldığını, din görevlilerince sağlığa zararlı bir maddenin kullanılmasının çok yanlış olduğunu ifade ederek, "Bu yıl hac ve umre organizasyonlarında sigara kullanmayan din görevlilerimizi tercih edeceğiz. Daha sonraki yıllarda sigara kullananlar sınava dahi giremeyecek. Din görevliliği gibi mukaddes bir vazifede imamlarımızın, bütün görevlilerimizin bu tür alışkanlıklardan uzak durmaları gerekiyor."


Bir özentiyle başlayan sigara içme alışkanlığı, sonra bırakılması çok zor olan illetli bir hastalığa dönüşüyor. İnsan vücudunda zarar vermediği organ olmayan sigaranın daha çokta akciğerlere, kalbe, mideye büyük zararlar vererek, insan vücudunda telafisi mümkün olmayan büyük tahribatlar yaptığı, günümüzde tıp tarafından ortaya konulmuştur. 
İlk defa 15. asırda Amerika'nın Antil takımadalarından birinde bulunan İspanyol gemicilerin M.1511 yılında bu keyif verici maddeyi İspanya ve Portekiz limanlarında tanıttıktan sonra, Fransız'ların Lizbon elçisi olan Jean Nicot, tütünden elde edilen ve kendi adıyla anılan Nikotin zehirini ilaç olarak kullanmak üzere, tütünü Fransa'ya soktuğu bilinmektedir. Tütün 1560'dan sonra ise Almanya, İtalya, İngiltere ve diğer tüm dünya ülkelerine yayılmıştır.


Tütündeki nikotinin son derece zehirli bir madde olduğu, azar azar alındığı için insanda uyarıcı etkiler yaptığı çeşitli bezlerin salgılarını arttırdığı, kan basıncını yükselttiği, içeri çekilen dumanla bütün vücut organlarına sirayet ederek zarar verdiği bilinen bir gerçek. Yapılan araştırmalara göre günde bir paket sigara içen bir insanın bir yılda vücudunda 63 çeşit kanser yapıcı 400 gram katran biriktiği tespit edilmiştir. 


Günümüzde Tıp bilginleri, Sigarada tuvalet temizleyici amonyakla birlikte, arsenik, egzoz, böcek ilacı gibi zararlı maddelerin bulunduğunu, sigaranın ham maddesi olan tütünün zehirli bir bitki olduğunu, bağımlılık maddesi olan nikotinin, toplu iğne başı kadar olan miktarının insan damarlarına enjekte edilmesi durumunda ölüme sebep olabileceği tespit edilmiştir. Nikotinin normalde ziraatta tarım ilacı olarak kullanıldığını, sigaranın içinde metan, arsenik, egzoz, roket yakıtı, boya tuvalet temizleyici olan amonyak, böcek ilacı, mum yağı, katmiyum ve bütan gibi zararlı maddelerin bulunduğunu ortaya koymuşlardır. Sigara dumanın ağız, dil, boğaz, yemek borusu, nefes borusu, akciğerler, mide, beyin, kalp, kan damarları, böbrekler ve mesane gibi vücudumuzda bulunan birçok organımıza zarar vererek kanser ve genetik bozukluklara neden olduğu bugün net bir şekilde bilinmektedir.  


Kuran'da "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın" (Bakara 195). "Kendinizi öldürmeyin (intihar etmeyin)" (Nisa 29). Dinimiz intiharı kesin olarak yasaklamıştır. Sigara ise uzun vadeli bir intihardır. Kendini vurarak, asarak, hap içerek veya bileğini keserek intihar eden bir kimse kısa zamanda hayatını sonlandırırken, sigara içen bir kimse ise kendisini yavaş yavaş ölüme götürmektedir. Bir insanın kendi kendisine yaptığı kötülüğü dünya âlem bir araya gelse yapamaz.


Sigara veya tütün kullanımı peygamberimiz veya müçtehit imamları döneminde olmadığı için hakkında ayet, hadis veya bir hüküm yoktur. 1982 yılında, öğrencilik yıllarımızda fıkıh dersinde günümüzün en büyük İslam hukuku âlimi, değerli Hayrettin Karaman hocamıza "Hocam geçmişte bazı âlimlerimiz sigaraya mekruh demişlerdir. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz" sorusuna, "Eğer geçmişte yaşayan ve sigara mekruhtur diyen âlimlerimiz bugün yaşasa ve sigaranın bu kadar zararlı ve sinsi bir düşman olduğunu bilselerdi kesin olarak haram derlerdi. Bana göre de haramdır." Demişti. Bugün de aynı görüşleri savunmaktadır. D. İ. Başkanımızda haram olduğunu beyan etmiş, sigara içen din görevlileri ile ilgili caydırıcı bir takım önlemler aldıklarını açıklamışlardır. Bu güzel karar için kendisini tebrik ediyor ve destekliyoruz. Özelliklede bir din görevlisinin sigara içmesini garipsiyorum.


Peygamberimiz "Haram bellidir. Helalde bellidir birde bu ikisi arasında hara mı helal mi olduğu şüpheli olan şeyler vardır. Siz bu şüpheli olan şeylerden sakının ki dininizi koruyasınız. Kim de şüpheli şeylere yönelirse harama düşmüş olur" (Buhari, İman 39). İnsan bedenine bir faydası olmadığı gibi zararı açık, net ve büyük olan sigara kullanımı aynı zamanda kişi ve aile bütçesi için de bir israftır. Öyle insanlarımız var ki, dar gelirli, asgari ücretle geçiniyor, aile bireylerinin temel gıda ihtiyacı olan belki ayda bir kilo et alamıyor ama ortalama ayda 300 TL ye yakın bir parayı sigaraya veriyor. Parasını el alıyor/ Dumanını yel alıyor/ Zehrini kendisi alıyor/ Çoluk çocukta havasını alıyorsa bu aynı zamanda emanete hıyanetliğe ve kul hakkını yemeye de girer. Zira yüce Rabbimiz sağlığımızı, bedenimizi, çoluk çocuğumuzu da bir emanet olarak verdiğini bildiriyor. Diğer bir açıdan baktığımız zaman ise peygamberimiz "Nifak alameti dörttür. 1.Konuştuğu zaman yalan söyler. 2. Söz verir sözünde durmaz. 3. Bir şey emanet edildiği zaman emanete hıyanetlik eder. 4. Herhangi bir konuda hakem tayin edildiği zaman haktan ve adaletten ayrılarak yanlı ve taraflı davranır." Buyurmuştur


İnsanlarımızın bir takım sıkıntıları olabilir. Haram ve zararlı olan şeylerden medet ummak güvenli bir sığınak değildir. Yapılması gereken ise başımıza gelen bela, musibet ve sıkıntıların bir imtihan vesilesi olduğunu düşünerek sabretmek suretiyle Allah'ın iradesine tam teslim olmak bizleri rahatlatacak, sıkıntılarımızı en asgariye indirecek ve sabrımızla da sevaplar kazanmamıza vesile olacaktır. Sağlıklı ve salih amellerle dolu bir yaşam dileklerimizle.