İkinci üniversite olarak okuduğum, Ankara İktisadi ve idari Bilimler Akademisi Kamu Yönetimi bölümünde öğrenci iken, Anayasa Hukuku dersimize giren Prof. Dr. Hamza Eroğlu ile bir gurup öğrenci arasında Sultan II. Abdülhamit hakkında tartışması çıkmıştı.  Abdülhamid Hanı öven öğrencilere  biraz  heyecanlı olan Hamza hocanın"yobazlar"diye bağırması acı bir durumdu.  
Eğitimden-sağlığa, ticaretten-ulaşıma, askeriyeden-maliyeye kadar çok sayıda devlet kurumları oluşturan, harem dairesini "akrabalarım" dediği,  Bilecik-Karakeçili Yörüklerinden Ertuğrul alayına teslim eden, "ecdadımın kanla aldığı Filistin'den mendil kadar bile toprak vermem" diyen ve gelen heyeti kovan  Abdülhamit Hana Ermeniler ve onların destekçisi Batı basını,  1895 Ermeni isyanlarını bastırdığı için "kızıl sultan" demişlerdir. Son Almanya İmparatoru II. Wilhelm Sultan Abdülhamit hakkında;"Fransız kralı ile görüştüm, aşağı buldum,  Japon imparatoru ile görüştüm, basit buldum.  İngiliz kralı ile görüştüm, kendi ayarımda buldum. Osmanlı Sultanı Abdülhamit Han ile görüştüm; heybeti, zekâsı ve nezaketi karşısında çok etkilendim" demiştir. 
Asker ve siyaset adamı Ali Fethi Okyar Abdülhamit hakkında ;"Hayatımda Sultan Abdülhamid  kadar  nazik, terbiyeli, buna rağmen karşısındaki ile mesafesini muhafaza eden şahsiyet görmediğimi söyleyebilirim" demiştir. İngiltere Dışişleri Bakanı Edward Grey, hasmı olduğu Abdülhamit hakkında. "Ne büyük kayıp! Hasmımdı ama onun ölümü ile diplomasi mesleği artık zevkini kaybetti" demiştir. Koyu bir Abdülhamit düşmanı olan filozof Rıza Tevfik, o indirildikten sonra pişmanlığını şöyle dile getirmişti:
Tarihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyasi padişahına
Mustafa Kemal Atatürk, Nafiz Tepedenlioğlu'nun yazdığı bir yazı üzerine;
"Bak çocuk! "Tecrübe göstermiş ki, toprakları üstünde yaşayan insanların çoğunun durumu kuşkulu ve sınırları yalnız düşmanlarla çevrili bir imparatorlukta, Abdülhamit'in yönetimi büyük hoşgörüdür. Hele bu yönetim 19.yüzyılın son yıllarında uygulanmış olursa".
Abdülhamit, Osmanlı tarihinde  en çok "muhalefet" edilen padişahlardan biridir. Batının özellikle Siyonistlerin isteklerine karşı direnmiş, dış politikada hesaplı davranmıştır.İsrail Devletinin ilk Cumhurbaşkanı Chaim Weizmann Tel Aviv'de yaptığı bir konuşmada; "Biz Yahudiler, 20 yüzyılda Ortadoğu'da yıkılmaz denilen Osmanlı İmparatorluğu'nu  yıkıp içinden çok sayıda devlet çıkardık.  Onlara öyle bir siyasi ve milli eğitim sistemi kurduk ki Türkler bize Filistin'i vermeyen Abdülhamid'e en az iki yüz sene daha söverler..!"
Abdülhamit Han'ın çalışkanlığı ve adaleti inkar edilemez. Savurganlığa son veren tutumuyla Osmanlı Maliyesini ıslah etmiş ve ülkeyi baştanbaşa okul ve demiryolu ağıyla örmüştür. Osmanlı Devletini  35.000 km telgraf  hattı  ve demiryolları  ile donatmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'e.  Kurtuluş Savaşını nasıl kazandınız? Diye sorulduğunda: "Telgraf telleri ile" demiştir. Abdülhamit 1909 yılında uydurma 31 Mart irtica vakası ile padişahlıktan alındı Selanik'e sürgün edildi. Yunanlılar   1912'de  Selnik'i alınca  İstanbul'da Beylerbeyi Sarayına getirildi 1918 yılında vefat  etti . II. Abdülhamit Osmanlının son asrına damgasını vurmuş bir hükümdardı. O aynı zamanda bir otokrat, bir reformcu, Osmanlı vatanseveri ve koşulların kurbanıydı. Milletimiz kimin Ulu Hakan SON PADİŞAH olduğunu bilir. Mekânı cennet olsun.