Kurban bayramı tatili ile birleştirerek 27 yıldaki en uzun iznini yaptım ve yeniden bilgisayarın başına oturdum. Gerçekten bu en uzun tatil günümde evde hanım bile telefonlarlarımdan bıktı. Yaşadığımız süreçte ne kadar izinde olursak olalım kopamıyoruz içimiz yanarakta olsa bilgi almaya ve tabiki arayanyalara bilgi vermeye çalıştık.
 

Geldiğimiz noktada genel kurul öncesi yaptığım paylaşımda dediği gibi gerçekten ikinci bir kaybı yaşamaya doğru emin adımlarla gidiyoruz. Türkiye’de yıllar sonra şampiyon olarak üst lige yükselmiş ve sevinci yaşamasının üzerinden sadece üç ay geçmiş ve bu noktaya gelmiş başka bir kulüp yoktur olmazda. Bu özellikle bize Çorum’a özel.
İsim isim vermeyeceğim herkez biliyorki bu noktaya gelinmesinde herkesin vebali var. En üstten en alttaki herkesin kimse kendini soyutlamasın. Topu taca atmayı bıkaracağız ve hepimiz kendimize çeki düzen vereceğiz. Bir sezon boyunca maddi bir destek istemeden kulübü sırtında taşıyan ve umutların tükendiği anda bu şehre şampiyonluk sevinci yaşatan başkan. Kurumsallaşma adına çok önemli adımlar atan ve tüm taraftarların takdirini kazanan başkan. Ancak bu başarılarını yaparken yapısından dolayı yaptığı sert ve ani çıkışlar ile çevresini kıran ve üzen başkan. 
Seçimler öncesinde farklı ortamlarda (benimde olduğum) Çorumspor’u dilenci olmaktan kurtararak sabit gelir kaynaklarına kavuşturacaklarını belirten, ayrıca kulüp başkanının talep ettiği beş maddelik listeyi milletvekilinin bulunduğu bir ortamda ‘Bunlar kolay hallederiz’ diyen Belediye Başkanı gelinen bu noktada şartlara yenilerini ekledi ve olay bu noktaya geldi.
Araya İktidar Partisi İl Başkanı ve millevekili ABİ’si girdi gece yarılarına kadar süren görüşmeler pazarlıklarına rağmen arayı bulamadılar. Belediye Başkanı kendi hakkında söylenen (gerçekten ağır sözler)ler karşılığında geri adım atmadı ve taleplerin hepsine şartlı kabul etti.

 

Talepler kabul olmayıncada Başkan haklı olarak benim bunu götürecek gücüm yok dedi ve bıraktı. Sonuçta ortada ünvanı olan ancak yetkisi olmayan bir başkan ve yönetim kurulu oluştu. Adı üstünde geçici yönetim. Hoca gitti en pahalı dört transfer gitti (diğer gidecekler sırada) takım kampa gitti başında teknik heyet yok.
Olumsuzluklar saymakla bitmez ancak daha fazla kafa karıştırmayalım ligin başlamasınada sadece 18 gün kaldı. Yıllar sonra 2. lige yükselme sevinci yaşayan bu şehir hasretle beklediği sezona bu kadar olumsuzluk altında giriyor.
Fazla uzatmaya gerek yok isimlerede. Bu vebali kimse ödeyemez ne bu dünyada ne öbür dünyada. Geçmişte yaşanılanları bir kenara bırakarak el birliği yapılmalı ve bu sorun çözülmeli. Kulüp başkanından Belediye Başkanına il başkanından milletvekillerine, valisinden muhalefet partilerinin il başkanlarını ve belediye meclis üyelerine kadar herkes bu işten veballi haberiniz olsun.
Kimse kendini haklı çıkaracak konuları öne sürerek bu vebaldan kurtulamaz. Üç ay önce gece yarısında omuz omuzu verip sarılıp kucaklaştığınız sevincine ortak olduğunuz bu şehrin takımı için herkes üzerine düşeni yapacak kişisel hesapları bir kenara bırakarak elini değil gövdesini taşın altına koyacak.

 

Belediye Başkanım, ‘Yasal’ çerçevede kelimesini bir kenara bırakacak. Hemen yanbaşımızdaki komşu ilin Belediye’si yasal olmayan desteği vermiyor ilin takımına. Onlar yasal bir yol bulmuşlar veriyor. Bizde bulabiliriz. Örnek mi geçen sezon BELTAŞ sponsorluk anlaşması 1 milyon 500 bin lira verdi. Bu yıl anlaşmayı 1 milyon 200 bin yapalım aylık 100 bin lira ödeme ile kulüp personel ve iaşe giderlerini karşılarız. Geriye kalan isi otobüs ve tesis onlar  zaten yıllardır Belediye tarafından karşılanıyor bugüne kadar bu yüzden ceza alan hapse giren olmadı.
 

Sorun çözme odaklı olarak hareket ettiğimiz sürece ortada çözülmeyecek sorun olmadığına inanıyorum. Eğer bu inatlaşmayı devam ettirip bu şehre ikinci kez aynı hüznü yaşatmamız halinde kimse bunun maddi ve manevi vebalinden kurtulamaz haberiniz olsun. Kimse kaçak güreşmeyecek parmağını uzatıyor gibi yapmayacak kafasını taşın altına koyacak ve bunuda tüm şehre gösterecek. 
Önümüzde çok kritik bir süreç var bu süreyi iyi değerlendirmek zorundasınız. Son olarakta sosyal medyadaki klavye delikanlarılana seslenmek istiyorum. Oturduğunuz yerden küfür ve hakaret ederek sorun çözemezsiniz. Gerçekten seviyorsanız çıkarsınız yasal yollardan tepkinizi gösterirsiniz küfür ve taşkınlık yapmadan. Armaya klavye başında sahip çıkılmaz...

Editör: Haber Merkezi