Belediye Başkanı Zeki Gül, Çorum Belediyespor’u sezon sonunda daha iyi yöneteceğini ve destek olacağını söyleyen herkese kapısının açık olduğunu ve kulübü vermeye hazır olduklarını söyledi. Prensip olarak profesyonel kulüpler ile Belediye’nin ilişkisini doğru bulmadığını belirten Gül ‘Gerekirse adını bile değiştiririz böyle bir takıntımız yok’ dedi.
Başkan Gül Habercim 19 internet sitesinden Gülesin Ağbal Demirer ile yaptığı röportajda Çorum Belediyespor’la ilgili oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkan Gül kulübü getirdikleri konum yötecilikte yaptıkları çalışmalarada değindiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi ‘Türkiye’deki 2., 3. Lig kulüplerinin profesyonel yöneticilerinin sürekli arayarak fikrini sorduğu iyi bir profesyonel yönetici olduğuma inanıyorum. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, 2., 3. Lig Kulüpleri Birliği’nden ayrılmayı istediğimde -herhalde adımız Zeki Gül ya da Çorumlu olduğumuz için değil- yönetim anlayışımızdan, bu işi az çok becerdiğimizden dolayı ısrarla, değil sadece Çorum Belediyespor’u, 2., 3. Lig Kulüpleri Birliği’nin yönetiminde bulunmamı istediği halde, nedense bir türlü yöneticiliğimizi kendi şehrimize anlatamadık.

Bir gün bile profesyonel kulüp yönetmemiş, yönetememiş, yöneticinin görevleri nedir, futbolcunun görevleri nedir, yönetici nereye kadar müdahale eder bilmeyen insanların tenkitleri ile karşı karşıya kalmak beni son derece üzmüştür. ‘Radikal karar al’ diyorlar ya, radikal kararımı size açıklıyorum; Çorum Belediyespor’u bu senenin sonunda Çorum’daki iş adamlarımızla, Belediye’nin dışındaki vatandaşlarımızla görüşerek, en iyi yöneticiliği kim yapıyorsa ona teslim etme kararı aldım. 
Belediyespor’da yönetici olarak bizim hiçbir sorunumuz yok. Ben amatörce az çok futbol oynamış adamım. Futbolcuların ne şekilde, nasıl iyi futbolcu olduğunu da anlarım. Yönetici ne yapar? Profesyonel yöneticinin görevi en önemli görevi, transferde azami dikkat, paraya dikkat ve futbolcuların haklarını vermektir. Tabi tali görevlerimiz de var. Biz onları yapıyoruz. Biz bir profesyonel yöneticinin yapacağı en önemli görevleri yapıyoruz. İlk yarıda 15-16 gol atan futbolcu, ikinci yarı hiç gol atmıyorsa, futbolcu görevini yerine getirmiyorsa, bunda birinci nasipsizlik, ikincide de o futbolcularla ilgili sıkıntı var demektir. Darıca Gençlerbirliği var. Kulüp başkanlarını ve yöneticilerini yakından tanıyorum. 17 senedir şampiyonluğa oynayacak takım kuruyorlar, ciddi paralar harcıyorlar ama olmuyor. Bazı şey de nasiple. 
Prensip olarak profesyonel futbol takımlarının Belediye ile ilişkisinin olmasını doğru bulmuyorum. Bu takımı verelim derken de ‘atalım’ manasında söylemiyorum. Madem bizim yöneticiliğimiz beğenilmiyorsa bu yöneticiliği çok iyi yapacak ve takımı inşallah üstlere taşıyacak -yine yardımcı oluruz, ancak işin merkezinde olmayız-, bizim bu şekilde çok iyi inandığımız bir ekip bulunursa ona da vermekte hiç tereddüt etmeyiz. Doğru olan bu.

Belediyeler bireysel sporlar ve olimpik amatör sporlarla ilgilenmelidir. Devlet de bunun için belediyelere yetki ve katkı veriyor. Profesyonel takımlarla ilişkilerde ister istemez bir çok dedikodu olur. Bizi rencide eden en önemlisi de şudur, biz meccanen nokta kadar dahi menfaati olmadan, tehlikeli yolculuklar yaptık, stadlara gittik, oralarda yeri geldik yaralandık. İddialı bir ifade kullanıyorum; Çorum Belediyespor’a 1 lira veren -benim dönemim için söylüyorum- hesap sorsun. Biz tek lira menfaatlenmedik. Emek verdiğim, çocuğum gibi büyüttüğüm, sokakta ayakkabısı olmayan Çorum Belediyespor’u profesyonel takım haline getirdim. Yöneticiliğin ne olduğunu bilmeyen adamlar böyle derse, beni son derece üzer ve yaralar. Daha iyisini yapan gelsin. Yöneticiliği çok iyi bilen, destek olacağım diyen herkese kapımız açık. Gerekirse adını bile değiştiririz. Böyle bir takıntımız yok.