Beş haftalık galibiyet hasretine Niğde deplasmanında son verdik. Dile kolay büyük hedeflerle başlanan sezonda beş hafta kazanamayan bir takım.

Grupta son sırada yer alan rakibi önüne çok gergin başlayan Çorum FK futbol olarak tat vermesede alınan galibiyet teselli oldu.

Maçı yolda olduğumuz için telefondan parça parça izledim. Maçı izleyen herkesin ortak görüşü ilk yarıda 11 kişi ile kapanarak kontratak arayan Niğde önünde son bölümde gelen golle öne geçen Çorum FK ikinci yarıda ise öne çıkan rakibi önünde zaman zaman zorlanan kırmızı siyahlı takım.

Topa sahip olma ve oyunu kontrol etmede sorun yaşamayan Çorum FK yine üçüncü bölgede inanılmaz bireysellikler ve mücadeleden uzak bir görüntü verdi. Kazanamamanın verdiği stresi iliklerine kadar tribündeki taraftar bile yaşarken futbolcunun bunu yaşamaması mümkün mü. Onun olumsuz yansımalarını da maçta gördük. Özellikle son bölümde ceza sahası içinde meydana gelen karambollerde bir kaza golü yemiş olsak bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olurdu.
Maç sonu sosyal medyada geçen hafta içi Fatih Başkan’ın açıklamaları sonrasında yaşanan ikiye bölünmüşlük devam ettiğini görmek tüm camia gibi beni de üzdü. Yarışın devam ettiği ve ilk yarı takviye dönemine iki maç kala sosyal medya üzerinden yapılan ve bence takıma zarar verdiğine inandığım görüşleri okumak çok üzücü.

Camianın kenetlenmesinin hayati önem taşıdığı şu günlerde bu ayrılığa son vermek gerekiyor. Bakın Sakaryaspor kötü başladığı sezonda camiası ile bir ve bütün oldu seriye bağladı gidiyor. Bu beğenmediğimiz kadronun o takım önündeki futbolu mücadelesi ve eksik kalmasına rağmen galibiyeti kaçıran taraf olduğunu unutmayalım.

Her bireyin eleştiri hakkı vardır fakat insan sevdiğine zarar vermemek için zaman zaman susmayı ve doğru zamanı beklemesini bilmesi gerekiyor. Yoksa söylenecek söz çok ancak yerini ve zamanını beklemek gerek. Unutmayalım bir sevdiğimizi kaybettik ve geri getirmemiz mümkün değil o zaman ikinci bir kaybı yaşamamak için hep beraber doğruları yapmamız gerekiyor.
Fatih Başkan’ın basın toplantısı ile ilgili söyleyeceğim ise sadece şu, hocasına ve futbolcularına sahip çıkmasını alkışlıyorum. Ancak ardından yaptığı ve çok fazla gereksiz olarak girdiği detaylar ise camianın bölünmesine neden olması adına keşke yapmasaydı diyorum.

Diğer değinmek istediğim konu ise Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın açıklaması. Gerçekten Çorum FK’nın en büyük sorununa parmak bastı. Bu takım üç ismin üzerine gidecekse 1. lig hayal olur. Rakiplerimiz Afyon ve İnegöl her hafta bir destek veren firma veya şirket ismi açıklıyor. Çorum FK’ya ise bırakın desteği deplasman masrafını üstlenen bile bulamıyoruz. Nasıl olacak peki şehrin kucaklaması.

Birazda amatör diyelim. Çorum’da olmadığım bir hafta sonunda yaşananlar beni gerçekten çok üzdü. Kadro kaliteleri olarak sadece Çorum şampiyonu olacak güçtü olan üç kulübümüzün mücadele ettiği U 18 liginde yaşananları anlamak ve kabul etmek gerçekten zor. Ambulansla hastaneye kaldırılan futbolcular darp edilen onlarca kişi. Kulüp veya şahıs ismi anmıyorum bile. Sadece tribünden atlayıp sahada futbolcu döven taraftara, kulübeden gelip tekme adan yöneticiye, yerde yatan futbolcuya tekme atan insanlıktan nasibini almamış insana, antrenöre sırtı dönük havadan tekme atan insana söylenecek sadece tek sözümüz var yazıklar olsun size.

Yarıda kalan maçlar yaşanan gerilimleri görünce sanırsınız Çorum şampiyonu olup Türkiye’de derece yapacaklar. Amatör futbolun sadece kazanmak değil eğitmek olduğunu unutan herkese bunu birilerinin hatırlatması gerekiyor.

Editör: Haber Merkezi