Bunca yıllık spor yazarlığımda yüzlerce maçı yorumladım ancak Niğde maçını gerçekten yorumlamakta zorlanıyorum.

Bu kadar kontrolsüz, bu kadar savruk ve dağınık bir takım olmadığımızı çok iyi bildiğim için zorlanıyorum. Bir takımın tamamına yakını daha 60. dakikada oyundan nasıl düştüğünü anlayamadığım için zorlanıyorum.

Altı maçta iki beraberlik ve dört galibiyet alarak play-off potasına giren ve tüm zorluklara göğüs gerenlerlerde bu futbolcular. Pazar günü o hiç istemediğimiz oyunu ve skoruda gösteren de bu teknik heyet ve futbolcular. Kabullenmesi zor bir mağlubiyet.

Geçtiğimiz haftaki yazımda ve programdaki yorumlarımda ‘Bence sezonun en zor maçı’ diye işaret ettim ancak malesef bizim gördüğümüzü göremeyenler çok olmuş. 2000 ve üzeri doğumlu futbolculardan kurulu ve bir çok milli olmuş gelecekte bu işten ekmek yemek isteyen isimlerin forma giydiği Galatasaray’ın pilot takımı sonuçta.

Bu maçta en büyük silahımız taraftarımız olacaktı malesef onlar bir kaç kendini bilmezin yaptığı yanlışlar sonucunda takımlarını yalnız bıraktılar. İkincisi futbolculardaydı onlarda ilk dakikadan genç kadroya baskı kurup, yıldırıp biz bu maçı alacağız mesajını vereceklerdi. Onlarda maça antrenman maçına çıkmış gibi başladılar. Sonraki görev, takımı uyandırmak adına kenar yönetime düşüyordu ancak ordan da beklenen tepki gelmeyince bu tablo ortaya çıktı.
90 dakikada bir maç içerisinde bu kadar git-gellerin olması olağan bir durum değil. Çok kötü başladık geriye düştük ikinci yarıda iki farklı mağlup duruma düştük. Penaltı golü ile umutlandık ancak, o kadar bireysel hatalar yaptık ki bırakın bir maçı on maçta yapılmayacak hataları peş peşe yaptık.

60. dakikada penaltı golü ile umutlandık. Sonraki bölümde rakibe yine çok pozisyon verdik ancak, yararlanamadılar. 84. dakikada Batuhan’ın golü ile umutlandık. Son dört dakika içinde üç net pozisyona girdik, bunları değerlendirebilsek biz 5-2 galip ayrılabilirdik. Ancak kontrolü kaybettiğimiz için bu bölümde savunmada çok eksik yakalandık. 

Dört uzatma dakikasında kalemize geldikleri her pozisyonda golü bulan Niğde bu sezonki en fazla gol attığı ve en farklı galibiyete imza attı. Goller sonrasındaki sevinçlerinden dolayı rakibi suçlamak yerine onlara bu fırsatı veren olarak bizler kendimize bakmalıyız.

Evet çok büyük avantaj kaybettik. Son dakikalarda tribünde çırpındım bu futbolla bir puan iyi puan, açılmayalım diye tabiki duyan olmadı. Keşke kulübede bu skorlara göre bir müdahele yapılabilseydi. Örneğin orta sahaya Aykut hamlesini yaparak savunmayı biraz daha sağlama alsaydık.

Artık keşkeleri değil ve önümüze bakmak zorundayız. İki final maçımız var ve en zor olanı kuşkusuz Adıyamanspor maçı. Can derdinde olan bir takımla oynayacağız. Niğde kadar kaliteli yetenekli futbolcu kadrosu olmayabilir ancak çok daha fazla ısıran ve maçı isteyen bir rakibe karşı oynayacağız. Niğde maçı gibi oynarsak gitmeye bile gerek yok. Ancak şunu unutmamak gerek altı maçta 14 puan toplayan da bu kadro Pazar günü bu  kötü görüntüyü yaşatan da bu kadro. Güveniyoruz bu kadroya verilen emeklerin karşılığını bu maçı kazanarak alacaklarına inanıyoruz. İnşallah bayramı bir gün önce yaşatırlar bizlere. Dualarımız onlarla.

Baraj maçında beklenen sonuç oldu ve Osmancık Belediyespor rahat kazandı. Beklentiler bu yöndeydi ve yanıltmadılar. Kadro kalitesi ve derinliği olarak iki takım arasında büyük fark olduğunu skora bakmadan oyunlada söyleyebiliriz. Osmancık Belediyespor’a yeni sezonda şampiyonluk hedefi ile bir sezon diliyorum.

Çorum’un spor alanında lokomotif ilçelerinden Sungurlu Belediyespor yönetimi ise verdiği emeklerinin karşılığını almak istiyorsa daha profesyonel bir yönetim uygulamaya koymalı. İki sezon önce BAL’da Hüseyin Eğer yönetiminde bu sezon Serhat Gökşen yönetiminde gerek saha, gerek saha dışı işleri götürmekle bir yere varamazsınız. Bu işleri ayırıp daha doğru bir yönetim şekli kurmanız durumunda daha doğru işler yapıp başarılı işlere imza atacağınıza inanıyorum.