Akdeniz Üniversitesi Gerçeği - 3
Antalya'nın en önemli yükseköğretim kurumu olan Akdeniz Üniversitesi Yükseköğretim Kanunu'nun çıkarıldığı aynı yılda, 1982 yılında kuruldu. Kuruluşla birlikte Batı Akdeniz Bölgesinin de en önemli öğretim kurumu haline geldi. Öyle ki Akdeniz Üniversitesi 10 yıl sonra Süleyman Demirel Üniversitesi ve 2006 yılında Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak iki üniversitenin daha kuruluşuna kaynaklık etti. Tabii 2015 yılında Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi'nin kurulması için gerekli olan akademik birimleri, fiziksel ve insan kaynağını sunarak 33 yılda kendisi dışında 3 önemli üniversitenin daha kuruluşuna kaynaklık etmiştir. Antalya gibi eşsiz bir dünya değerinin adeta kalbine konumlanmış olan Akdeniz Üniversitesi, yaklaşık 3 bin 5 yüz dekar alan üzerinde eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve yayım alanında hizmet veriyor. Ancak
Mayıs 2018 itibariyle toplam 76 bin öğrencisi bulunan Akdeniz Üniversite'sinde 1459 birim söz konusudur. Halen açık bulunan 1398 birim olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Açık olan birimler sırasıyla; 22 Fakülte, 7 Enstitü, 2 Yüksekokul ve 11 Meslek Yüksekokulu, 56 Araştırma ve Uygulama Merkezi, 218 Bölüm ve 289 Program, 410 Anabilim ve 69 Bilim Dalı, 20 Anasanat Dalı ve 26 Sanat Dalı, 175 Yükseklisans ve 86 Doktora Programı, 2 Sanatta yeterlilik ve 3 Disiplinlerarası Yükseklisans ve birer Bütünleşik veDisiplinlerarası Doktora programıdır. Öğretim elemanı sayısı bakımından %54'ü erkek ve %46'sı kadın olmak üzere 2522'dir. Bunun %17'si Profesör, %9'u Doçent, %21'i Doktor Öğretim Üyesi, %25'i Öğretim Görevlisi ve %27'si ise Araştırma Görevlilerinden oluşmaktadır.
Büyük potansiyele sahip olan Akdeniz Üniversitesi bu potansiyelini dünyanın tanınan turizm merkezlerinden birisi olması yanında, yüksek tarım potansiyelinden, doğa güzelliğinden ve tarihi derinliğinden, ayrıca insanlarının yükseköğretime verdiği önemden almaktadır. Ancak bu yüksek potansiyelin ne yazık ki pek çok gerekçe nedeniyle tam anlamıyla değerlendirdiğini söylemek mümkün değildir.
Bu kapsamda genel olarak elde edilen gelişmelerin özel ilgi ve gayretlerle gerçekleşmiş olduğu söylenebilir. Özellikle "yüksek ivmeyle gelişmenin önündeki engeller" arasında kurumsal gelişme kültürünün oluşturulamaması ve vizyoner bir yönetim anlayışının hakim kılınamaması gösterilebilir. Somut bir örnek olarak Akdeniz Üniversitesi ortaya koyduğu değerleri itibariyle "araştırma üniversitesi" olmak yönünde bir istek içerisinde olmuştur. Lakin araştırma üniversitesi olmak için sahip olunması gereken yeterlilik kriterlerine ulaşılamamış olunması nedeniyle bu önemli hedef gerçekleşememiştir. Oysaki Akdeniz Üniversitesi yüksek teknolojilerin kullanıldığı ileri tıp, ileri tarım ve mühendislik, sosyal bilimler ve güzel sanatlar çalışmalarının yürütüldüğü Türkiye'nin en önemli yükseköğretim kurumları arasındadır. Dolayısıyla yapılması gereken; doğru ve sürdürülebilir bir strateji ortaya koymak ve gelişmeleri tesadüfe bırakmamak yönünde kararlı bir şekilde çalışmaktır. Bu süreçte tüm paydaşlarla etkin işbirliği ve eşgüdüm içinde çalışarak "iki artı ikinin beş ettiği" sinerjik bir ortamın şartlarını oluşturmak hedeflenmelidir.
Bu çerçevede her bir öğrencinin ülkenin geleceği için en önemli değer olduğunu kavramak ve yüksek nitelikli öğrenciler yetiştirmek üzere çalışmak önemli olacaktır. Her durumda ideal bir araştırma-geliştirme, eğitim-öğretim ve yayım iklimini oluşturacak güçlü bir kurum kültürüne ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ise akademisyen, öğrenci ve ilgili paydaşların benimsediği ve tüm paydaşları bütünleştiren bir anlayışla ortaya çıkabilir. (SON)