Eğer dışarıda yakalanırsanız:
* Tek başına uzun ağaç, bayrak direkleri, telefon direkleri gibi uzun objelerden güvenli bir uzakta durunuz. 
* Eğer açıkta ve güvenli bir ortamda değilseniz bir grup ağacın altında az yer kaplayacak şekilde ayakta durun ya da ayaklarınızı birleştirerek oturun. Kesinlikle yere yatmayınız. 
* Vadiler ve hendekler gibi alçak alanlarda barınak bulmaya çalışın. Alandaki en yüksek obje olmayın. 
* Sudan uzak durun. Denizdeyseniz birbirinizden en az 1,5 metre uzakta durmalısınız. 
* Traktörler, kazma-kürek metal çitler, çim biçme makinesi, motosikletler, bisikletler gibi elektrik üreten objelerden uzak durun. 
* Açık alanlarda şemsiye açmayın, şemsiyenin tepesindeki metal çubuk, anten gibi yıldırıma davetiye çıkarabilir.  
* Yıldırım esnasında tamamen metal kaplı arabanın içerisinde güvendesiniz. Tekerlekler lastik olduğu için elektriği toprağa iletmez. Tekerlekler elektrik yükünü sıfırlar. (Arabada bulunan akım iletebilecek herhangi bir metale dokunmayın, arabanın camlarının sıkı sıkı kapalı olmasına dikkat edin. Kauçuk tabanlı ayakkabı ve lastik tekerlek çemberi yıldırımdan korunmayı sağlamaz.)  
* Herhangi bir barınaktan uzak düz bir tarlada yakalanırsanız ve saçlarınızın dik durduğunu hissediyorsanız yıldırım size çarpmak üzere olabilir. Derhal ayaklarınız birleşik yere diz çökün, ellerinizi dizlerinizin üstüne koyun ve öne doğru eğilin. Yüzükoyun yatmayın.  
* Yağmur altında yürürken cep telefonuyla konuşmak risk taşır. Kapatın veya çok kısa konuşun.  
* Bir grupla dışarıdaysanız, insanları birbirinden oldukça uzak tutacak şekilde dağılın. Toplu halde bulunmayın. 
Eğer içerideyseniz:
* Kesinlikle gerekli olmadıkça dışarı çıkmayın. Bu havalarda en emniyetli yerler iç ortamlar ya da büyük araçların içidir. 
* Evdeyseniz camları kapatın, pencere kenarından uzak durun. Duş almayın, bulaşık yıkamayın. Su elektrik akımını kolayca iletir.  
* Balkona çıkmak tehlikeli olabilir. Özellikle çamaşır teline asılı şeylere  dokunmayın. Balkon demiri ve pervazlarda  da elektrik yüklü olabilir. Sizinle dışarısı arasına mümkün olduğu kadar çok duvar koyun. 
İlkyardım:
Hemen 112 ACİL YARDIMI arayınız. Kendinizi tanıtıp, yaralının bulunduğu adresi ve yaralı  hakkında istenen  bilgileri doğru olarak verin.
Yıldırım kurbanları daima ölüm halinde değillerdir. Eğer bir kişi yıldırım tarafından çarpılırsa, o kişi hiçbir elektrik yükü taşımaz ve bu nedenle ona dokunabilirsiniz. O kişi yıldırım tarafından çarpılma neticesinde yanmış ve şiddetli bir elektrik şoku almış olacaktır. Usulüne uygun yapılacak bir ilkyardımla düzelebilecek bir kalp durması söz konusu olabilecektir.
Yıldırımdan etkilenip, ölmüş gibi görünen, fakat nefes alıp veren çoğu insana eğer çabuk hareket edilerek doğru ilkyardım yapılırsa muhtemelen kendilerine geleceklerdir.
İlkyardım, beyinde geri dönülmez bir zarar oluşmasını önlemek için 4 ile 6 dakika içerisinde bu nefes alamayan kişilere verilmelidir. Suni teneffüs, erişkinlerde her beş saniyede bir; bebek ve küçük çocuklarda ise, her üç saniyede bir uygulanmalıdır. Eğer kurban nefes almıyorsa ve nabız yoksa kalbe ve akciğere canlandırma gereklidir. Bu suni teneffüs ile harici kalp masajının bir kombinasyonudur. Bu tıbbi müdahale, iyi yetiştirilmiş kişilerce uygulanmalıdır.
Sadece sersemlemiş ve yaralanmamış gibi görünen kurbanlar da ilgiye ihtiyaç duyabilirler. Özellikle kıvrımların ve mücevheratların yakınlarındaki el ve ayak parmaklarını yanıklar için kontrol ediniz. Şok için ilkyardım veriniz (ayakları 30 cm yukarı kaldırınız) Kurbanın yürümesine izin vermeyiniz.     
Özetin Özeti: Görevinizle ilgili  işlerin her şeyini, göreviniz dışındaki işlerin bir şeyini öğreniniz. Unutmayınız ki; o bir şey bir gün, her şeyin önüne geçip hayat kurtarırsa, sizde o hayatın kahramanı olursunuz.  
Gönül ister ki; şimşek çaksın, gök gürlesin, yağmur yağsın. Çünkü her birinin ayrı ayrı faydası var. Bunun yanında; köyde çobanlık yapan Ahmet'ten, Ankara'da yöneticilik yapan Mehmet Bey'e kadar topyekün temel afet bilincine sahip olalım ki; şimşeğin, yağmurun AFET YÜZÜNÜ değil,  bereketini, nimetini yani AFİYET YÜZÜNÜ görelim… Ne dersiniz efendim?