Gusül etmek; yıkanmak demektir. Şer'i terim olarak özel sebeplerle vücudun tamamını yıkamaktır.
Kur'an-ı Kerim'de abdest ile ilgili hükümün devamında şöyle buyuruluyor.: "Eğer cünüp olduysanız gusül (boy abdesti) alınız." (Maide: 6) Gusül, bu ayetle emredilen bir farzdır.
Guslü gerektiren haller şunlardır:
a)    Cünüplük: Cinsi münasebet, ihtilam veya her hangi bir şekilde meninin vücudun dışına çıkması boy abdestini gerektirir.
b)    Hayız ve nifas (lohusalık) halinin sona ermesi: Bu durumda gusül yine farzdır. Ayette "Ay başı halinde kadınlardan uzak durun" (Bakara 222) buyurulduğu için hayız ve nifas halindeki kadınlarla cinsel ilişki haramdır. Hayız ve nifas kanının kesildiğini fark eden kadın, gusül (boy abdesti) almakla yükümlüdür, farzdır.
c)    Cinsel ilişkide bulunan erkek ve kadının gusül (boy abdesti) alması farzdır.
Gusül yapması gereken yani cünüp sayılan erkek ve kadınlar şunları yapamaz:
1-Namza kılamaz.
2-Kabe'yi tavaf edemez.
3-Kur'an-ı Kerim'e dokunamaz.
4-Ayte de el süremez. Ancak dua maksadıyla ezberden kısa bölümler okuyabilir.
5-Zaruret olmadıkça mescitlere giremez.
Gusül: Hadesten taharettin bir bölümüdür. Hadesten temizlenmek yani gusül abdest almak, namazın sıhhat şartlarındandır. Yani gusül gereken bir kimse, namaz kılmak için önce boy abdesti alması gerekir, farzdır.
Guslün farzları üçtür.
1-Ağıza su vermek. (Mazmaza)
2-Burna su vermek. (İstinşak)
3-Bütün vücudu yıkamak. (Altında mum, boya, oje gibi suyun geçmesine engel olacak bir şey olmamak şartıyla, iğne ucu kadar kuru yere kalmayacak biçimde bütün vücudu yıkamak farzdır.
Adabına ve usulüne uygun gusletme konusunda şu rivayete kulak vermek zorundayız. Hz. Aişe, Resulullah (Sav)in gusül abdestini şöyle aldığını anlatmıştır:
"Resulullah, cünüplükten dolayı gusül abdesti alacağı vakit, önce ellerini yıkamakla başlar. Sonra sağ eliyle soluna su boşaltıp, avret yerini yıkar. Sonra abdest alır. Ondan sonra su alarak parmaklarını saçlarının dibine kadar sokar. Daha sonra başına üç avuç su döker. Ondan sonra da vücudunun diğer kısımlarına su dökerdi. Arkasından da ayaklarını yıkardı."
Gusletmesi farz olan kimseler, Hz. Peygamber (sav)in tarif ettiği gibi gusletmelidirler. Banyoya girip duş almak, hamamda yıkanmak gibi işlemlerde bu usule uyulmamışsa gusül abdest yerine geçmez. Yıkanmış olur ama gusletmiş olmaz.
Gusül konusunda doktorlar şunları söyler: İnsanın başına gusletmeyi gerektiren bir hal gelince damarlarda büyük bir sarsıntı, gerilim olur. Vücutta bir yorgunluk ve gevşeklik meydana gelir. İşte bu yorgunluk ve sarsıntıyı gidermek, bedende yeni bir denge kurmak, bedendeki negatif enerjiyi atmak için vücudun her tarafını yıkamak gerekir. Böylelikle bütün organlar ve kan dolaşımı normal ve düzenli hale gelir ve vücut zindeliğe kavuşur.
Abdest ve gusül, beden temizliği içindir. Bunlar farzdır. Elbette yerine getirilmesi şarttır. Fakat kalp temizliği, amellerde ihlaslı olmak da çok önemlidir. Burası akıldan çıkarılmamalıdır.