HABER/YORUM EROL TAŞKAN

Kargı’da bulunan Abdullah Yaylası’na gelen sorumsuz ziyaretçiler, Abdullah Yaylası’nı adeta pislik yuvası haline getirdi. Doğanın tüm güzelliklerinden yararlanıp Abdullah Yaylası’nın keyfini çıkaran ziyaretçiler, pisliklerini bırakmaktan utanmadı.

Yayla turizminin gelişmesi ve herkesin bu güzelliklerden yararlanması adına ziyaretçilerin artıyor olması elbette memnuniyet verici ancak, gözler önüne serilen kıyım ve duyarsızlık ise hem utandırıyor hem de vicdanları kanatıyor.

Doğanın hangi parçası olursa olsun, doğayla içiçe bir yaşam adına kendini doğanın kucağına bırakanlar, derin bir oh çekerek rahatlamanın minnetini hissetmek yerine, ardlarında bıraktıkları çöp dağlarıyla insanlıklarının ölçüsünü de gözler önüne seriyor.

Piknik alanına ya da herhangi bir çeşme başına vardığında, orada gördüğü çöplerin rahatsızlığı hissederek kendinden öncekileri eleştirenler, iş bittikten sonra kendinden sonra gelecekleri umursamadan, mevcut çöplere katkı yaparak pisliğini bırakıp gidiyor.

İçinde küçücük bir vicdan kırıntısı ve insan olmanın erdemine dair bir duygu varsa, hiç kimse bu katliamın ortağı olamaz. Bir yere vardığınızda, insani bir sorumluluk olarak elinize alacağınız bir çöp torbasına çevredeki atıkları biriktirebiliyorsanız ve pikniğiniz bittiğinde de kendi artıklarınızı da biriktirip çöpe atıyorsanız, kendinizle gurur duyabilirsiniz.

Yok eğer öyle bir hassasiyetiniz yoksa ve ardınızda bıraktığınız pislikleri umursamıyorsanız, insanlığınızın da karakterinizin de ölçüsü meydana çıkmıştır. Böyle yapan ne adamım diye ne de insanım diye gezmesin.

Editör: Haber Merkezi