Özgür-Der Çorum Şubesi 2018-2019 yılı etkinlikleri kapsamından alternatif eğitim seminerlerinde bu hafta “İslam'ın Ahlak Anlayışı, Müslümanların Ahlaki Zaafları ve Aşma Yolları” konusu ele alındı.


Seminere konuşmacı olarak Doç. Dr. Adnan Yalçınkaya ve Murat İslam katıldı.
Arapça’da ‘hulk’ ve ‘huluk’ kelimelerinin çoğulu olan ‘ahlak’ kelime olarak tabiat, huy ve karakter manalarını ihtiva ettiğini belirterek sözlerine başlayan Doc.Dr.Adnan Yalçınkaya, bireyin kişiliği, davranışları, ilke ve kurallarının belirleyen ahlakın aynı zamanda kimlik ve kişiliğin aynası olduğunu belirtti.
Hz. Muhammed (as) örnekliğine ve ahlak anlayışına atıfta bulunarak sözlerine devam eden Yalçınkaya, ahlakın temel dayanağının vahiy olduğunu ve Kur’an’ın insana ahlaki olgunluk kazandırma amacını gerçekleştirirken ahlakın fıtri boyutunu esas aldığını, sonrasında her şeyi bunun üzerine bina ettiğini söyledi. 


Fıtratı korumanın, doğru ve adil olmanın, kadirşinas, mütevazı, yardımsever, güler yüzlü ve güzel sözlü olmanın önemine değinen Yalçınkaya, şükreden, sabırlı, kanaatkâr ve iffetli şahsiyetler olmanın, gıybet, kıskançlık, haset ve iftira gibi ahlaki çürüten davranışlardansa uzak durmanın gerekliliğini ayetlerden örnekler vererek anlattı.


Yalçınkaya, söylem, düşünce, duygu ve davranışlara dikkat edilmesi gerektiğini, alışkanlıklar ve karakterin bunlarla oluştuğunu, karakterinde kadere dönüştüğünü belirten Gandhi’nin sözüne atıfta bulunarak sunumunu tamamladı.


Ahlak kavramı muhtevasında da zarafet, mütevazılık, merhamet, vicdan, tutarlılık ve tahammül gibi birçok kavramı barındırdığı belirterek sözü alan Murat İslam, günümüzde ise ahlakın, iki cins arasındaki münasebetlere indirgenmiş olsa da, insanın başta kendisi ile toplum ile doğa ile ve en önemlisi Rabbi ile olan ilişki ve davranışlarını kapsadığını söyledi. 


Güçlü bir ahiret inancı ve hesap verme bilincinin ahlak sınavını kazanmada en önemli imkân olduğu belirterek, ahlak bu anlamda bireysel ve toplumsal alanda ibadet ve itikadın pratiğe yansıyan bir boyutu olduğunu belirtti.


İyi ve sağlam bir şahsiyet için salt ahlak sahibi olmanın önemli ama eksik kaldığını, yine Hz.Muhammed (as) hayatından öğrendiğimizi hatırlatarak, bu eksikliği ise vahyin doldurduğunu belirtip, bu durumu sadece ahlaklı bir insan olmanın tüm sorunları çözeceğini düşünen modern zihniyete de bir cevap niteliğinde olabileceğini kaydetti.


Modern dünyanın dayattığı yaşam tarzının, birçok kavram gibi ahlakında içini boşalttığını ve kendine göre tanımladığını hatırlatan İslam, tüm imkânlarıyla ve örgütlü bu saldırıya karşı tek başına mücadele etmenin imkânsız olduğunu, birliktelikleri ve sahip olunan yapıların en önemli mevziler olduğu söyledi.


İslam, aktif bir ahlak anlayışının ancak, iyimser, merhamet ve vicdan üzerine inşa edileceğini unutmamak gerektiğini, tahammülsüz, tutarsız ve ölçüsüz bir zihniyetin ahlak anlayışını gerileten ve aşındıran en önemli sebep olduğunu ifade etti.


İslam, “Sahip olduğumuz yapılar ve kazanımların önemli, ancak, yaşanan ahlaki zaaflar ve çelişkiler yapıları koruma adına mazur ve meşru görülmeye başlıyorsa, burada hastalıklı bir hal ve ahlaki bir çöküş vardır. Ahlakı çürüten riya ve gösteriştir.


Cömertlik, yiğitlik, cesaret, sabır, güvenilirlik, ahde vefa ve doğruluk gibi erdemli davranışlar en önemli ahlaki değerlerimizken, beraberinde oluşabilecek riya ve gösteriş ve başa kakma kimliğimizi ve şahsiyetimizi çürütecek en kötü davranışlardır” dedi.


Söylem ve eylemlerdeki tutarlılık ahlakın en önemli görünür hali olduğunu vurgulayan İslam, ibadetler ve inancın içini doldurarak, hayatla arasındaki mesafeyi kapatmak için çaba sarf edilmesi gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı. Seminer soru cevap bölümü ile sona erdi.

Editör: Haber Merkezi