HABER-YORUM:EROL TAŞKAN
Neredeyse şehrin her noktasını zapteden ahlaksızlar, insanların hafta sonu hava alabileceği mekanların da huzurunu bozmaya devam ediyor. 

Özellikler parkları mesken tutan edepsizler, ailelerin bulunduğu mekanlarda, arsızca-hayasızca hareketlerde bulunup, insanların pazarlarını zehir ediyor. 
Kimsenin kızlı-erkekli guruplar halinde oturmasına bir şey diyeceği yok. Ancak tarifinden bile haya edeceğimiz çirkinlikleri bile hayasızca yapanlar, utanmaktan-ar etmekten uzak halleriyle adeta toplumu kanser eden habis urlar gibi yaygınlaşıyor. 
Nereye gidiyoruz? Bu gidişatın sonu ne olacak? Sorularının cevapsız kaldığı günleri yaşıyoruz. Cadde ve sokakları teslim alan küfür illeti, insanları canından bezdirirken, bir dünya yatırımla hizmete sunulan parklar da istila edilmiş durumda. 
Bunun bir çaresi olmalı, bir çözüm yolu bulunmalı. İşin en acı tarafı da bu zilleti topluma yaşatan arsızlar da maalesef bu toplumun evlatları. Hakiyede bahsedildiği gibi baltanın sapı bizden. Bizi bizden olanlar huzur edip öldürüyor, hasta ediyor, adeta kanser hücreleri gibi huzurumuzu kemiriyor. 

Güvenlik önlemleri artırılmalı. İnsanların bird yudum huzura muhtaç olduğu şu zamanda, parklar hizmet için inşa edilirken, bu huzur yuvalarını ahlaksızlara karşı koruyabilmeliyiz. Polisi, zabıtası, özel güvenliği başta olmak üzere aileleri bu ahlaksızların hücumundan korumak için lütfen harekete geçsin. Herkes önce kendinden başlamak üzere, evlatlarını ve çevresini bu anlamda ikaz edip ahlaka ve doğruluğa davet etmeli. 

Eskiden izbe mekanları mesken tutan ahlaksızlar, maalesef bugün çarşı-pazar, cadde-sokak dinlemeksizin her kemanda melanetlerini sergiler oldu. Birileri bu ahlaksızlıkları çağdaşlık normuna sarıp millete yutturmaya çalışsa da, bunun adı düpedüz ahlaksızlık, terbiyesizlik ve namussuzluktur. 

Editör: Haber Merkezi