Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Cafer Gökmen, Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi (küresel salgın) ilanının ve ülkemizde ilk korona virüs vakasının görülmesinin üzerinden bir aydan fazla bir süre, salgının Çin’de ilk ortaya çıkışının üzerinden ise üç ay geçtiğini belirterek, “Bu zaman zarfında salgın karşısında alınmayan önlemlerin arasında tarım sektörünü ilgilendirenler de var. Öyle ki tarımsal üretimi, üretici köylüyü görmezden gelen politikalar nedeniyle salgına kıtlık tehdidinin eklenmesi sürpriz olmayacak” dedi.

Geçtiğimiz hafta “Çiftçilerimize destek olmak için 2020 yılı tarımsal desteklerinin yarıya yakınını bugüne kadar ödedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eksik bilgi verdiğini, yapılan ödemenin 2019 yılı tarım destekleriyle ilgili olduğunu ve tamamının halen ödenmediğini kaydeden Gökmen, açıklamasında şunları söyledi:

“2020 TARIM DESTEKLERİNDEN HİÇBİR HABER YOK”
“Çiftçi 2019 yılında ekim hazırlığı yapmış, tarlasını sürmüş, tohumunu ekip gübresini saçmış, hasadını yapmış, harmanını sürmüş ve ürününü satmıştır. Bu süreçte tohumluğa, ilaca, gübreye ve mazota para ödemek için ya kredi çekerek yada başka yollarla borçlanarak tarım girdilerinin bedelini karşılamıştır. Tamamlanmayan destek bu sürece ilişkindir. 2020 tarım desteklerinden ise hiçbir haber yoktur.
Artan girdi maliyetleri üretimi zorlaştırmakta, hayvan yetiştiricileri daralan tüketim nedeniyle zor durumda kalmaktadır. Hükümet bu zor dönemi yine bir lütuf kaynağı olarak görmektedir. Tahıl ve bakliyat üretiminin arttırılması gerekçesiyle hazine arazilerinin tarıma açılacağı müjdesini verdi. Yani hazine arazileri yine yandaş şirketlere devredilmek üzeredir. Küçük üreticiyi görmeyen iktidar büyük tarım tekellerinin imkanlarını genişletmektedir. Bu siyasetin sonucu son 20 yılda ekilebilir tarım alanlarının 3,5 milyon hektarının boş kalması, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçi sayısının 2,8 milyondan 2,1 milyona düşmesidir.

“ÜRETİCİLERİN TALEPLERİ KARŞILANMALI”
Tarım ürünlerinde üretici köylülerin, çiftçi ailesinin alnının teri, emeğinin karşılığını alacağı bir fiyat garantisi verilmelidir. Dünya geneli akaryakıt fiyatlarındaki düşme gerçek anlamda pompaya yansıtılmalı ve köylünün kullandığı mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır. Tarımsal üretimde maliyeti oluşturan girdilerden ilaç ve gübre devlet tarafından karşılanmalıdır. Sulama suyunda kullanılan elektrik borçları faizsiz ertelenmeli ve bu konuda yapılan takibat durdurulmalıdır. Özel yada devlet bankası, kredi kooperatifi fark etmez, çiftçi borçları faizsiz ertelenmelidir. Yem fiyatları düşürülmeli, faizsiz yem kredisi verilmeli ve köylünün elinde kalan süt (süt tozu ve peynir yapmak üzere) devlet tarafından alınmalıdır. Tarım arazileri ve meraların enerji ve maden şirketleri tarafından talanına son verilmelidir. Borçla üretim yapan köylüye 2019 yılından kalma tarım destekleme ödemeleri tamamen ve nisan ayında ödenmelidir. 2020 tarım desteklerinin kapsamı genişletilerek artırılmalı ve bu yıl içinde ödenmelidir. Çiftçilerin SGK’ya olan borçları ertelenmelidir.” 

Editör: Haber Merkezi