RECEP MEBET

Çorum’da özel bir diyaliz merkezinde tedavi gören hastalar, maliyet artışı gerekçesiyle yemek ikramına son verilmesine tepki gösterdiler.

Dün sabah düzenledikleri basın açıklamasında şikâyetlerini dile getiren hastalar, 10 yılı aşkın süredir devam eden yemek uygulamasından vazgeçilmesini eleştirdiler.

4 saati bulan diyaliz işlemi sırasında aç ve susuz kalıp bitkin düştüklerini ifade eden Abidin Soylu (68), kendilerini toparlayabilmek için beslenmeye ihtiyaç duyduklarını anlattı.

Diyaliz Merkezi’nden yapılan duyurunun ardından Kurban Bayramı sonrası yemek ikramının sona erdiğini belirten Soylu, tasarruf tedbirlerinin servis hizmetlerini de içine almasından endişe duyduklarını söyledi.

“Her halde sırada personel çıkarmaya varan bir süreç var” diyen Soylu, diyaliz hastalarının mağduriyetine dikkat çekerek, “Ne yapalım bu durumda, ölelim mi?” diye sordu.

Diyabet hastalığı nedeniyle bir gözünü kaybettiğini belirten Nazente Sucu (66), sağlık alanında sunulan hizmetlerin kalitesinin korunması gerektiğini vurguladı.

Hastalardan Hidayet Babayiğit (73), durumu Sağlık Bakanlığı’na kadar taşıyacaklarını dile getirirken Özcan Keskin (57) ve Leyla Özbay (52) ise, “Diyaliz hastalarına bir öğün yemek çok görülmemeli. Bizi bu duruma düşürenler utansın” ifadelerini kullandılar.

Yetkililere seslenen böbrek hastaları, diyaliz tedavisi sürecinde yaşadıkları mağduriyetin acilen giderilmesini istediler.

MALİYET ARTIŞI DİYALİZ HİZMETLERİNİ ZORA SOKTU

Öte yandan konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Özel Çorum Sağlık Diyaliz Merkezi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cengiz Keleş, döviz kurundaki artışın diyaliz hizmetlerini olumsuz etkilediğini söyledi.

Kullandıkları sarf malzemelerinin büyük bölümünü yurt dışından temin etmek zorunda oldukları anlatan Dr. Cengiz Keleş, “Yaşadığımız maliyet artışı, sağlık hizmeti dışında hastalarımıza sunduğumuz bazı imkanlarda tasarruf uygulamaya mecbur etti” dedi.

Yemek ve servis hizmetlerinin sunmakla zorunlu oldukları hizmetler arasında yer almadığının altını çizen Keleş, hastalara hitaben hazırladıkları duyuruda şu ifadelere yer verdi:

“Tüm ülke olarak ekonomik bir deprem yaşıyoruz. Sebebi ne olursa olsun şu an geldiğimiz noktada döviz fiyatları yaklaşık iki katına çıktı. Bunun etkileri kısa zamanda çarşıda pazarda markette kısaca her yerde ortaya çıkacak. Özellikle dövizle yurtdışından alınan ürünler muhtemelen iki katına çıkacak.

Tedaviniz için kullandığımız tüm ürünler yurtdışından gelmekte. O nedenle bu malzemelerin fiyatları da yakın zamanda çok ciddi şekilde artacak.

Açıldığımız ilk günden bugüne hastalarımıza en iyi tıbbi malzeme ile diyaliz hizmeti veriyoruz. Örneğin; yönetmelikte şart olmadığı için Devlet Hastanesi’nin yeni diyaliz merkezinde dahi olmayan online çift ro ( iki membranlı ) su sistemi kullanıyoruz. Bu sayede ürettiğimiz su en saf halinde hastaya ulaşıp kronik enflamasyonu önlüyor. Bu da kan ilaçlarına ihtiyacı ve hastaneye yatma sıklığını azaltırken ömrünüzü uzatıyor.

Piyasada en ucuz olan ETO ile steril olan diyaliz setlerini merkezimize sokmuyoruz. Bu sayede diyaliz sırasında kaşıntı, alerji olmuyorsunuz.

Sentetik membranlı diyalizörler diğerlerine göre daha pahalı olmasına rağmen tedavide kullanıyoruz. Böylece hastalarımızın kanıyla en uyumlu, en az alerjik reaksiyona sebep olan, en iyi temizlemeyi sağlayan bir tedavi yapıyoruz.

Tüm bu hassasiyetimize şahit olan misafir hastalar Merkezimize olan hayranlıklarını dile getiriyorlar. Çok yer gezen bu tür hastalarımız hiçbir merkezin Çorum'u tutmadığını, burası kadar ilgili, temiz, güzel bir yer görmediklerini dile getiriyorlar.

Avrupa kriterleri seviyesindeki diyaliz tedavimizi sonuna kadar devam ettirmek istiyoruz. Fakat son bir haftada yaşadığımız ekonomik sarsıntı ve dövizdeki yükseliş hepimizi ciddi endişeye sevk etti.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'nın hemodiyaliz tedavisi fiyatına dahil olan hizmetler arasında yeme-içme gibi kalemler yer almıyor.

Şu ana kadar kesintisiz olarak yıllardır verdiğimiz servis, yeme- içme, ek tahliller gibi hizmetlerin hiçbirisine SGK para ödemiyor ve bunları yapmamızı şart koşmuyor. Kısaca sadece diyalizde kullanılan malzemeler için Türk Lirası olarak sabit ödeme yapıyor. Bugün itibariyle ortalama bir seansa 192 TL ( 26 Euro ) ödeme yapılırken Almanya'da aynı işlem için 180 Euro ödeniyor. Üstelik aynı makine ve aynı malzemeleri kullanıyoruz.

‘TASARRUF TEDBİRLERİ ALMAK ZORUNDA KALDIK’

Bizim önceliğimiz ve esas görevimiz diyaliz tedavisini en güzel şekilde yapabilmek. Bunu sürdürebilmek için bugünden itibaren bazı tasarruf tedbirleri almak zorundayız. Bu tedbirleri almadığımız takdirde diyaliz merkezimizi ayakta tutamayız.

Yapmayı düşündüğümüz tedbirler kapsamında zaman içerisinde giriş saatlerimiz değişebilir, seanslarımız değişebilir, akşam seansına geçebiliriz. Bu konuda bize yardımcı olmanızı istiyoruz.

Bünyemizde yer alan iki diyaliz merkezini bir dönem için bir araya getirebiliriz. Birleşme aşamasında gün, yer, seans değişikliği ihtiyacı mutlaka olacaktır. Bu konuda sizlerden anlayışlı olmanızı ve bizlere yardımcı olmanızı bekliyoruz.

İlk  günden bu yana sizlere sunduğumuz ikramları üzülerek kaldırmak zorundayız. Hastalarımızdan diyalizden önce kahvaltısını yapıp, yemeğini yiyerek merkezimize gelmelerini istiyoruz.                                                                                          

Alacağımız tedbirlerin hiçbirisi diyaliz tedavisi ile ilgili değildir. Gücümüz yettiğince, en iyi diyaliz tedavisi hizmetini sunmaya devam edeceğiz.

Böyle büyük bir ekonomik süreçte herkesin etkilenmesi doğaldır. Hepimiz bu dönemde fedakârlık yapmak zorundayız. Ülkemizin içinde bulunduğu bu sıkıntılı dönemin en kısa sürede atlatılmasını temenni ediyor, tüm hastalarımıza sağlıklı günler diliyoruz.”

Editör: Haber Merkezi