FATİH AKBAŞ
Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen, “Uluslararası Horasan’dan Anadolu’ya İrfan Geleneği: Elvan Çelebi Sempozyumu” başladı. 

2-4 Ekim 2020 tarihlerinde Meslek Yüksekokulu yerleşkesinde gerçekleştirilecek olan sempozyumun açılışı dün saat 09.00’da MYO Ethem Erkoç Konferans Salonu’nda  yapıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan sempozyumun açılış konuşmasını sempozyum düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık yaptı.
Doç. Dr. Zekeriya Işık, sempozyuma 9 farklı ülkeden, 53 değişik kurumdan, 100 bilim insanı ve araştırmacının katıldığını ifade ederek, 3 ayrı salonda, eş zamanlı 8 oturumda, toplam 91 bildirinin sunulacağını söyledi.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Öztürk de konuşmasında, Çorum'da kabri bulunan Elvan Çelebi ve ailesinin Anadolu tarihi açısından önemini ortaya koymak adına sempozyuma katkı sunduklarını belirtti.
 “Yaşadığımız yeri toprak diyerek geçmeyip hem şuuruna hemde vakarına varacağız” diyen Rektör Öztürk, sempozyumun irfan geleneğinin anlatılacağı önemli bir program olduğunu ifade etti.

-ŞEHİRLER SADECE TAŞ TOPRAKTAN İBARET OLMAYIP MANASI VARDIR-
Şehirlerin sadece yol ve sudan ibaret olmadığını kaydeden Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, “Şehirler sadece yol ve sudan ibaret değildir. Bir manası vardır. Şehirleri imar edenler sadece taş toprak değil bir medeniyle inşa etme gözüyle bakmalıdırlar” dedi.

-ELVAN ÇELEBİ TÜRK TARİH VE KÜLTÜRÜ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ŞAHSİYET- 
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise telekonferansla yaptığı konuşmada, Elvan Çelebi'nin Türk tarih ve kültürü açısından son derece önemli bir şahsiyet olduğunu söyledi. 
Elvan Çelebi'nin babası Aşık Paşa hakkında bilimsel çalışmalar yaptığını kaydeden Saraç, "Elvan Çelebi, tıpkı babası Aşık Paşa gibi kalem erbabıdır. Kaleme aldığı yaklaşık 2 bin beyitlik 'Menakıbü'l Kudsiyye' adlı eseri, Türk kültür hayatında menkıbe türünün ilk örneği olarak görülüyor. Bu eser mensubu olduğu sülale bakımından gerçekten ulvi bilgiler sunuyor” şeklinde kaydetti.

-ANADOLU'YA UZUN YILLAR TESİR ETMİŞ BİR AİLE-
Elvan Çelebi'nin mensubu olduğu ailenin Anadolu'ya uzun yıllar tesir etmiş bir aile olduğuna işaret eden Saraç, “Elvan Çelebi'nin babası, Anadolu Türk tasavvuf hayatının ünlü simalarından Aşık Paşa, dedesi Karamanoğulları Beyliği’nin kuruluşuna adı karışan Muhlis Paşa, büyük dedesi, Babai isyanı diye bilinen dini-sosyal hareketin başı olan Baba İlyas'tır. Anadolu'da Türk kültür hayatının tarih, tasavvuf, edebiyat başta olmak üzere birçok alanda hizmeti geçmiş kişilerdir” diyerek sözlerini tamamladı.

Sempozyumda açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak "Baba İlyas'tan Elvan Çelebi'ye ailenin dönemin siyasi, dini, sosyal ve kültürel yaşamı üzerindeki etkileri" konulu konferansı telekonferansla yoluyla verdi.
Vali Mustafa Çiftçi, sempozyumun yapılmasında büyük emeklileri olan sempozyum düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık’a teşekkür ederek plaket verdi.
Açılış konuşmalarından sonra ise öğleden sonra sempozyumun ilk oturumu yapıldı. 

Prof. Dr. Halil İbrahim Şimşek’in başkanlığında yapılan oturumda Prof. Dr. Ahmet Taşğın, “Dede Gargın’dan Elvan Çelebi’ye Rum diyarında Horosan göçerlerinin tertip ve sağlanması’, Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Arş.Gör.Fahrettin Haliloğlu ve Arş. Gör. Damlanur Tat, “Anadolu irfanı bağlamında din-devlet ilişkileri”, Prof. Dr. Namık Musalı, “Horosan’dan Anadolu’ya irfan geleneği içinde Şehy Zahid-i Geylani’nin yer ve rolü”, Doç. Dr. Hatıra Yusifova ise “Akademisyen V.A Gordlevski’nin araştırmalarından Türkiye’nin din ve tarihinde şeyhlerin-tarikatların yeri ve Hoca Ahmet Yesevi” konulu sunumlarını yaptılar. Sempozyum, 4 Ekim'de sona erecek. 

Editör: Haber Merkezi