EROL TAŞKAN
AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, TBMM bütçe görüşmelerinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi üzerine AK Parti Gurubu adına konuştu.

Diyanet’in önemine vurgu yapan Kavuncu, dinle problemi olanların Diyanet’i hedef aldığını, tarih boyunca dini ve dindarları hayatın dışına itme çabasından vazgeçmeyenlerin asla başarılı olamayacağını söyledi. 

İslam dininin, milletin en kıymetli müştereği ve en vazgeçilmez değeri olduğuna işaret eden Erol Kavuncu, “Dinle problemi olanların Diyanetle de problemi olduğunu biliyoruz ancak şu da çok iyi bilinmelidir ki dini, dindarları hayatın dışına itmek isleyenlerin binlerce yıldır kaderi hiç değişmemiştir, kendileri hayatın dışına itilmekten kurtulamamışlardır. Diyanet İşleri Başkanlığımıza devletimizin, aziz milletimizin desteği tamdır. Din, diyanet, vatan, millet, bayrak düşmanlarına milletin kürsüsünden bir kez daha seslenmek istiyorum; Asla başaramayacaksınız.” diye konuştu. 

15 Temmuz salalarına atıfta bulunarak, “Ezanları susturan darbelerden, darbeleri susturan salaların misyonuyla imam ve müezzinlerimizin ortaya koydukları diriliş ve kıyam salalarını asla unutmamız mümkün değildir.” diyen Milletvekili Kavuncu, sözlerini şöyle devam ettirdi;

“Bugün insanlık savaş, terör, hastalık, bütün dünyayı kuşatan zulüm ve adaletsizlikler sebebiyle çaresizlik ve umutsuzluk girdabında hayat mücadelesi vermektedir. İnsanlık bir tarafta bencillik ve rehavet; diğer yanda yoksulluk, sefalet, sosyal yalnızlık kıskacında sıkışmış durumdadır. Daha huzurlu bir hayatın inşası için önceliğimiz, gerçek beka meselemiz genç nesillerimiz ve ailelerimiz olması gerekirken maalesef bugün insani ve ahlaki değerleri hiçe sayan, aileyi tahrip eden, göz aydınlığımız evlatlarımızı hedef alan türlü tuzaklarla karşı karşıyayız.
Diğer yandan, yaşanan bütün bu olumsuzlukların ve işlenen bütün insanlık suçlarının temelinde iman zafiyeti ve inançsızlık yatmaktadır. Böylesi bir ortamda insanlığa umut olacak yegâne hayat nizamı da şüphesiz İslam'dır, başka bir kurtuluş reçetesi de yoktur. Şüphesiz, eşrefimahlukat olarak yaratılan insanı anlamlı kılan yegâne cevher ruh ve inancın merkezi imanlı bir kalptir. İman ve istiklal şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy'un ifadesiyle “İman o cevherdir ki İlahî ne büyüktür/ İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.” Bütün bu gerçekliklerden hareketle dinin iki temel kaynağı Kur'an ve sünnete dayalı sağlam bilgiyi esas alan Müslümanların on dört asırlık birikimini de ihmal etmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı, ülkemizde bugün, toplumsal huzurun en önemli mimarlarındadır. Bu kapsamda, yurt dışı temsilcilikleri aracılığıyla dünyanın dört bir yanında ve yurt içinde Türkiye'nin 81 vilayetinde il ve ilçe müftülükleri aracılığıyla 130 bini aşkın personeliyle hizmetine devam etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün camilerimizin yanı sıra, aile ve dinî rehberlik bürolarında, Diyanet gençlik merkezlerinde, sosyal hizmet kurumlarında, ceza ve infaz kurumlarında, hastanelerde, öğrenci yurtlarında, hayatın hemen hemen her alanında kıymetli hizmetlerine devam etmektedir. Ayrıca 4-6 yaş Kur'an kursları ve Millî Eğitim Bakanlığımızla iş birliği içerisindeki hafızlık ortaokulları da yüz akı kurumlarımız olarak hizmetlerine devam etmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, zorlu Millî Mücadele yıllarımızdan 1940'lı yılların yokluk, kıtlık, baskı dönemlerine, 15 Temmuz FETÖ ihaneti darbe kalkışmasından içerisinden geçtiğimiz zorlu Covid salgını sürecine kadar hep aziz milletimizin yanında yer almıştır ve almaya da devam etmektedir. 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasında, ezanları susturan darbelerden darbeleri durduran salaların misyonuyla imam ve müezzinlerimizin ortaya koydukları diriliş ve kıyam salalarını asla unutmamız mümkün değildir. 

Bugün, Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı milletimizin en büyük imkânlarından biridir, bugünlere kolay gelinmemiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti iktidarlarında ülkemiz her yönüyle normalleşirken Diyanet de kendi mecrasını bulmuştur. Aziz milletimizin göz bebeği Diyanet İşleri Başkanlığını herhangi bir genel müdürlükten farklı göremeyenler elbette ki gelinen bu durumdan rahatsız olacaklardır. Hâlbuki o eski Türkiye günleri artık gerilerde kalmıştır. Bu aziz milletin çocuklarına 15 yaşına kadar Kur'an öğrenmeyi yasaklayan o zihniyet, ebediyen tarihin çöp sepetine atılmıştır hamdolsun.
İslam dini, milletimizin en kıymetli müştereği, en vazgeçilmez değeridir. Dinle problemi olanların Diyanetle de problemi olduğunu biliyoruz ancak şu da çok iyi bilinmelidir ki dini, dindarları hayatın dışına itmek isleyenlerin binlerce yıldır kaderi hiç değişmemiştir, kendileri hayatın dışına itilmekten kurtulamamışlardır.

Diyanet İşleri Başkanlığımıza devletimizin, aziz milletimizin desteği tamdır. Din, diyanet, vatan, millet, bayrak düşmanlarına milletin kürsüsünden bir kez daha seslenmek istiyorum: Asla başaramayacaksınız. Netice olarak, onlar istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Yüce Allah'ın Kur'an'da Müslümanlara bir sorumluluk olarak yüklediği iyiliği yaymak ve kötülükten uzaklaştırmak görevini ifa ederken mihraplarımızı imamsız, minberlerimizi hatipsiz, minareleri ezansız bırakmayan Sayın Diyanet İşleri Başkanımızdan teşkilatın bütün kademelerine kadar fedakârca görev yapan din görevlilerine şükranlarımı sunuyor, 2022 yılı bütçemizin hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyor, Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.”

Editör: Haber Merkezi