Tokat'taki depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı Tokat'taki depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı

Her mevsimin güzelliği bir başka. Yazın, insanın içini ısıtan sıcaklığı, baharın romantizmi, kışın kar sevinci... 

Tam da şimdi şehre yılın ilk karı düşüyorken, sevincinin yanında hüznü de var elbette. Kimileri sıcacık evinde pencereden bakıp havada süzülen kar yağışının seyrine doyarken, kimileri de kara kışı nasıl geçireceğinin derdinde. Evini nasıl ısıtacak, çocuğunu nasıl giydirecek, soğuktan, hastalıktan nasıl koruyacak? Ya da en azından içinde donmadan yaşayabileceği bir evi var mı?

Hayat pek de adil değil maalesef. Ve bu adaletsizlik zorlu zamanlarda daha çok hissettiriyor kendini. Birileri sıcacık evlerinde yaşarken birileri soğuktan donarak can veriyor. Üzerine giyeceği montu, ayağına giyeceği botu olmadığı için çocuğunu okula gönderemiyor. Sıcak bir çorbayla içini ısıtamıyor...

Hâl böyleyken bize düşen nemelazımcılık değil yardım için kolları sıvamak. Az çok demeden, kırmadan, incitmeden yetişebildiğimize yardımcı olmak, evleriyle birlikte gönüllerini ısıtmak, çocukların yüzünde tebessüm olmak, yavruları için endişelenen annelerin yüreğine su serpmek...