M.BURAK YALÇIN

Mavi Marmara saldırısının 12’nci yıl dönümünde basın açıklaması yapan Çorum İHH Başkanı Selim Özkabakçı, Marmara’nın yoluna devam ettiğini belirterek, “Kutlu sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir. Filistin özgür olana dek, Mescid-i Aksa’da ki işgal durdurulana dek seferimize devam edeceğiz ve mazlum coğrafyalar için her zaman, ilk günkü samimiyetle yola çıkmaya hazırız” dedi.

İsrail'in, Gazze’ye yardım götürmek amacıyla yola çıkan Mavi Marmara’ya düzenlediği saldırının üzerinden 12 yıl geçti.

Çorum İHH, İlke-Der ve Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği de saldırının yıl dönümü olması nedeniyle dün PTT merkez  binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Basın açıklamasında konuşma yapan Çorum İHH Başkanı Selim Özkabakçı, Filistin özgür olana kadar ve Mescid-i Aksa’da ki işgal durdurulana dek seferlerine devam edeceklerini söyledi.

20. yüzyılın başlarında Ortadoğu’da ciddi kırılmalar yaşandığını, bu kırılmaların getirdiği büyük değişimler yaşandığını ifade eden Selim Özkabakçı, bölgenin hâkim gücü Osmanlı’nın zayıflamasıyla uzun yüzyıllardır adalet ve barış çınarı altında yaşayan bu coğrafyada kanla işgal tarihi yazılmaya başlandığını kaydetti.

Gelinen noktada Filistin topraklarının neredeyse tamamının İsrail rejiminin işgaline uğradığını aktaran Özkabakçı, “Kurulduğu günden itibaren bölgedeki hak ihlallerine devam eden İsrail, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak bölgede bitmek bilmez bir kriz sarmalı üretmiştir. Bu kriz, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı kalmamış; dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüse dönüşmüştür.” dedi.

İsrail’in son yıllarda hemen hemen her gün hak ihlali yaptığının altını çizen Özkabakçı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ”Çocuk, yaşlı ve kadınlar üzerinde uyguladığı sert ve acımasız politikalar ile milyonlarca insanın yerinden edilmesi, evleri yıkarak toprakların işgal edilmesi, mabetlere saldırarak din özgürlüğünün elinden alınması bu ihlallerden yalnızca bazılarıdır. Filistinlilerin yaptığı insancıl gösterilere uyguladığı orantısız güç ile binlerce gencin sakat kalmasına ve bir ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm olmasına sebep olmuştur.”

Ortadoğu’da kandan ve gözyaşından beslenen Siyonist işgal çetelerinin sadece Filistin için değil, Türkiye içinde bir güvenlik sorunu olduğunu ifade eden Özkabakçı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı ile 9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsü de ağır bir şekilde yaralanmıştır.

Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte İHH İnsani Yardım Vakfı ve Mavi Marmara Derneği olarak tam 12 yıldır süren hukuk mücadelesine başladık. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız adına ulusal ve uluslararası mecralarda yaptığımız kişisel başvurulara, gayri hukuki şekilde engel olunmaya çalışıldı.

Mülkün temeli olan adalet; Yahudi lobisinin gizli görüşmeleri ile engellenmeye çalışıldı. Bağımsız Türkiye mahkemeleri, taraflı tutumu ile insanların hak ve hukuk arayışlarına engel üstüne engel koydu. Dolayısıyla Uluslararası davalarımız yok yere düşürüldü ve İsrail aklanmaya çalışıldı.

Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail güçleri, Türkiye’ye onlarca söz verdi. Gazze’de hâlâ devam eden karadan ve denizden ablukanın kaldırılması, Kudüs’te bulunan Müslüman nüfusun taciz edilmesinin durdurulması, İslam’ın en önemli kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’daki saldırıların önlenmesi ve Filistinlilere seyahat, din özgürlüğü tanınması gibi yerine getirilmeyen onlarca sözler verildi.

Mavi Marmara Gemisi 2010 yılında başladığı yolculuğuna hâlâ devam etmektedir. Dünya’nın farklı ülkerinden bir araya gelen ve farklı dinlere ve dillere sahip 700 kadar yolcu, bundan 12 yıl önce Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkmıştır. Mavi Marmara ile beraber 8 gemiden oluşan Özgürlük Filosu, neredeyse her gün insan hakları ihlallerinin yaşandığı Filistin coğrafyasını tekrardan Dünya’nın gündemine taşımayı başarmıştır.

Bugün geldiğimiz süreçte İsrail işgal güçleri, Filistin’in her bölgesinde uyguladığı yıkım ve göç politikası ile bölgede daha fazla problem üretmekte ve kendi ırkından başka bir millete yaşam hakkı tanımamaktadır. İyi bir insan olmanın verdiği mazlumdan yana olma tavrımız dün olduğu gibi bugünde devam etmektedir.

Buradan şunu tekrar belirtmek istiyoruz. Mavi Marmara yoluna devam etmektedir. Kutlu sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir. Kandan ve gözyaşından beslenen işgal güçleriyle yakınlaşmayı hiç bir şekilde kabul etmiyor ve şunu tekrardan haykırıyoruz. Filistin Özgür olana dek, Mescid-i Aksa’da ki işgal durdurulana dek seferimize devam edeceğiz ve mazlum coğrafyalar için her zaman, ilk günkü samimiyetle yola çıkmaya hazırız.”