RECEP MEBET
‘Uluslararası İslâmi Sigortacılık ve Finans Sempozyumu’ Çorum’da başladı.

Hitit Üniversitesi (HİTÜ)’nin ev sahipliğinde düzenlenen sempozyum açılışına Çorum Belediye Başkan Vekili Lemzi Çöplü, HİTÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ceyhan Baran, İl Müftüsü Muharrem Biçer, bazı daire amirleri, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.

Pakistan, Malezya, Endonezya ve Fas gibi ülkelerden çeşitli üniversitelerin katılımıyla organize edilen sempozyum, Çorum Belediyesi, Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım’ın katkılarıyla düzenlendi.

Meslek Yüksek Okulu Ethem Erkoç Konferans Salonu’nda gerçekleşen programın açılışında kürsüye gelen HİTÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Çolak, Belediye Başkan Vekili Lemzi Çöplü ve Rektör Prof. Dr. Ali Osman Öztürk birer konuşma yaptılar.

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Katılım Finans Dairesi Başkanı Dr. Tarık Akın ile Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan’ın selamlama konuşmalarının ardından video konferans yöntemiyle programa katılan Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın ve İslam Hukuku Profesörü hemşehrimiz Hayrettin Karaman da birer konuşma yaptılar.

ÖZTÜRK: ‘MÜSLÜMANLARIN BOYNUNUN BORCU’
HİTÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, düzenledikleri sempozyuma Türkiye'nin yanı sıra Malezya, Fas, Endonezya ve Pakistan'dan 24 üniversitenin katıldığını söyledi. 
Koronavirüs salgını nedeniyle sempozyumun büyük bölümünün çevrim içi oturumlarla geçeceğini belirten Ali Osman Öztürk, “Beş ülke ve 24 üniversiteden bilim insanlarının katıldığı sempozyumda 6 Arapça, 4 İngilizce, 38 Türkçe olmak üzere çok sayıda bildiri sunulacak” dedi. 

Sempozyum açılışında konuşan Öztürk, organizasyonun ilk gününde İslami sigortacılık, ikinci gününde ise İslami finans konularının ele alınacağını kaydetti. Rektör Öztürk, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“4 bin 500 yıl önce başlayan sigortacılık tarihinden bahsedilir. Ancak bu tabii bilinen insanlık tarihi. Yazılı olmayanları Allah bilir. Dolayısıyla tedbirli olmak insan için her zaman geçerli. Ancak bunun örgütlü hale gelmesi ise farklı metotlarla olmuş. Peygamber efendimizin döneminde geliştirilmiş akile müessesesinden bahsedilir. Ecdadımızın Selçuklu döneminde derbent teşkilatını müessese haline getirerek bir şekilde tedbirleri yürütmeye çalıştığını görüyoruz. Osmanlı'da da çeşitli yardım ve destek kuruluşlarının kurulduğunu görüyoruz.

Bugün çok yönlü, hele de kapitalist, konvansiyonel modeller çerçevesinde oluşmuş ciddi risk alanları var. Gerçek ekonomik değişimin olmadığı, sanal, bazı değiş tokuşlarla ekonominin bir şekilde yerine oturduğu ve bu şartlarda kar ve zarar oluştuğu konvansiyonel bir sistemden bahsediliyor. 

Dinimize göre sanal olan, gerçek olmayan, alın teri, emek karışmamış ve içinde de ticari olarak belli bir risk alanı oluşmamış bir şey helal değildir. Faize onun için karşıyız. Faiz ile emeğin yan yana gelmeyeceğini, birikimin, tedbirin yan yana gelmeyeceğini onun için düşünmekteyiz. Bunu vahiy belirlemiş, sünnettullah tamamen metodolojisini koymuş. Şu an yeni yapılan çalışmalarda da inşallah bu pratiğin bugüne nasıl yansıtılabileceğinin çabasında olmak biz Müslümanların boynunun borcudur. Bu vesileyle buradayız. Konvansiyonel araçların, sigortacılık ve finans araçlarının karşısında İslami sigortacılık yavaş yavaş bize de gelmeye başladı. Ancak detayları, nüansları, yerleşmesi gereken bazı önemli yöntem, anlayışlar var, atmamız gereken adımlar var. Müslüman kazancını helal yoldan kazanması ve helal yoldan elinden çıkarması gerekiyor. İnşallah dinimizin temel ilkelerine uygun şekilde adımlar atmak üzere çalışmamızın bize katkı sunacağına inanıyorum.”