Ağustos ve Eylül ayları milletimizin zaferler ayıdır. Büyük Selçuklu hükümdarı: Sultan Alparslan 26 Ağustos 1071'de Bizans ordusunu yenerek, büyük bir zafer kazanmış milletimize Anadolu'nun kapılarını açmıştır. Mustafa Kemal Atatürk de Alparslan'ın yolundan giderek: 26 Ağustos 1922'de Batı Anadolu'yu Polatlı'ya kadar işgal eden Yunanistan'a karşı: Büyük Taarruz Başkumandanlık Meydan Muharebesini başlatmıştır.  9 Eylül 1922'de Türk ordularının İzmir'e girmesi ile Yunan işgal kuvvetleri Anadolu'dan atılmıştır.
Yananlıların Anadolu'yu ele geçirme planı 1821'lere dayanır. Osmanlı İmparatorluğunun, Sultan II. Mahmut zamanında Mora İsyanını çıkaran Yunanlılar arkalarına Avrupa devletlerinin desteğini alarak harekete geçmişlerdir. İsyana Fener Rum Ortodoks Patriği Gregoryus öncülük etmiştir. Yargılamasında suçunu kabul eden Gregoryus,  İstanbul'daki Fener Patrikhanesinin kapısının önünde idam edilmiştir. Bu açıdan Gregoryus'un suç belgesi olarak ele geçirilen, Rus Çarı Aleksandra'ya yazdığı mektup ibret vericidir. Mektupta şöyle denilmektedir: 
"Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak imkânsızdır. Türkler Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli (dayanıklı)  insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i iman sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıkları ve kadere rıza göstermeleri yanında,  kumandanlarına büyüklerine olan itaat duygularından gelmektedir. Onların bütün meziyetleri, kahramanlıkları ve şecaat duyguları da geleneklerine bağlılıklarından ahlaklarının güzelliğinden ileri gelmektedir. Türklerin evvela itaat duygusunu kırmak,  manevi bağlarını parçalamak ve dini metanetlerini zayıflatmak gerekir.  Bunun en kısa yolu, onları milli geleneklerine uymayan harici fikirler ve hareketlere alıştırmaktır. Türkler dış yardımı reddederler, haysiyet duyguları buna manidir. Bunun için Türkler dış yardıma alıştırılmalıdır. Ancak maneviyatları sarsıldığı zaman onları yıkmak mümkün alabilecektir. Bunun için, savaş meydanındaki zaferler kâfi değildir. Yapılacak olan: Türklere bir şey hissettirmeden bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır."
Tarihimize baktığımız zaman dış güçlerin bu planlarını gerçekleştirdiğini görmekteyiz. 1854 yılında Kırım Savaşı başlangıcında İngiltere'den 200.000 sterlin alınmıştır. Bu Osmanlı İmparatorluğu'nun bilinen ilk borcu olmuştur. Bununla kalınmamış, borçlanmaya devam edilmiştir.  Düyun-u Umumiye adı altında: 1881-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış borçlarını denetleyen kurum kurulmuş, bu da 6 asırlık devletimizin yıkılmasında etkili olmuş, Yunanlılar Ankara yakınlarına gelecek cesareti bulmuşlardır. Ancak kahraman ordularımızın başarısı ile 9 Eylül'de denize dökülmüşlerdir. Yunanistan'ın bu emelleri bitmiş değildir. Son günlerde Yunanlıların Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'yı arkasına alarak Ege Denizinde yaptıkları tahrikler bunu göstermektedir.  Türkiye şımartılan Yunanistan'a dersini verecek güç ve kuvvete sahiptir. Allah devletimize milletimize zeval vermesin.