Çorum Özel Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Özgür Sönmezer, 11 Mart Dünya Böbrek Günü sebebiyle böbrek sağlığı hakkında açıklamalar yaptı.

Opr. Dr. Sönmezer, tüm dünyada erişkinlerin yaklaşık % 10’unda böbrek hastalığı bulunduğunun tahmin edildiğini ve Türk Nefroloji Derneği’nin gerçekleştirdiği CREDIT çalışmasında, Türkiye'de erişkinlerin %15,7'sinde çeşitli evrelerde böbrek hastalığı bulunduğuna dikkat çekti.

Türkiye’de her 7 kişiden birinin kronik böbrek hastası olduğunu belirten Opr. Dr. Sönmezer, “Kronik böbrek hastalığı sıklıkla sinsi seyreder. Düzenli tarama yapılmadıkça erken evrelerde teşhisi zordur. Farkındalığının ve erken tanısının düşük olması nedeniyle, hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerler.

‘KRONİK BÖBREK HASTALIĞI İLERLEYİCİDİR’
Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için diyaliz ve böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekir. Bu tedavilerin global maliyeti 1 trilyon doların üzerindedir. Ülkemizde diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış 60.000'i aşkın hasta bulunmakta ve sağlık bütçesinin % 5'ten fazlası bu hastalar için harcanmaktadır.” dedi.

‘KRONİK BÖBREK HASTALIĞI ÖNLENEBİLİR’
Kronik böbrek hastalığının giderek artan tıbbi, sosyal ve ekonomik yükünü azaltmak için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve ideal vücut ağırlığının korunması, tuz kullanımının azaltılması, yeterli su içilmesi ve sigara, aşırı alkol tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Sönmezer, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Kronik böbrek hastalığı için risk altındaki kişilere yönelik düzenli tarama ve etkin tedavi ile hastalığın gelişimi önlenebilir veya ilerlemesi engellenebilir. Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk faktörleri şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalıkları, obezite, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı varlığıdır. 

Türkiye'de koruyucu hekimlik uygulamalarındaki artış ve son dönem kronik böbrek yetmezliği görülme sıklığının yüzde 1-1,5 düzeyine düşmesine rağmen Türkiye'de böbrek nakillerinde henüz istenilen düzeye ulaşılamamıştır. 

BİLİNÇSİZ AĞRI KESİCİ KULLANIMINA DİKKAT!
Böbrek hastalıklarının önlenmesi konusunda yapılacak çalışmalar da en az organ bağışı kadar önemli. Beslenme ve hayat tarzı değişiklikleri de şüphesiz bu anlamda büyük yer tutuyor. Bilinçsiz ağrı kesici kullanımı da buna bir örnek. Bilinçsizce kullanılan ilaçlar böbreklere en büyük hasarı veren etken olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kadınların çantalarından ayırmadıkları ve gerekli-gereksiz her durumda kullandıkları ağrı kesicilerin bilinçsizce kullanımı böbreklerin en büyük düşmanlarından biridir." dedi. 

Editör: Haber Merkezi