MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başlıkları:

Türkiye ve dünya olarak işlekliğin, böylesine aktif bir işleyişin tam ortasındayız. Bazen hisli bir bakış, bazen hevesli bir dokunuş, bazen de sessiz ve hesapsız bir kucaklayış sayfalar dolusu anlatımın yerine geçebilecektir. Tarihi ve milli mirasımıza sarılarak, bin yıllık kardeşliğimiz üzerinde titreyerek geçmiş ve geleceği yeniden inşa, yeni baştan ihya sorumluluğu tarihin bugünkü mühim sahnesinde sanıyorum omuzlarımıza binmiştir.

Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Mevcut gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin belki de ilk adımını atmış olacağım. Türkiye'nin çözemeyeceği, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim, yeter ki diyelim. 

'EKONOMİMİZ FIRTINAYI AŞMIŞTIR'

'Mahvolduk bittik' diyenlere inat ilerlememiz devam etmiştir. Küresel krizler ve spekülatif ataklara rağmen Türkiye büyümüştür. 

Türkiye'nin çözemeyeceği, altından kalkamayacağı hiçbir sorunu yoktur. Yeter ki isteyelim, yeter ki diyelim, yeter ki sırt sırta verelim. Türk milliyetçiliğinin ve Türk milliyetçilerinin var olan her meseleye söyleyecek sözü vardır. Bunlardan biri Türkiye ekonomisi şiddetli fırtınayı atlatmıştır. Battık diyenlerin yüzünü kızartmış hepsine mahcubiyet yaşatmıştır.

Türkiye ekonomisi sürekli ilerleme ve gelişme halindedir. Dünyada sular durulmazken Türkiye'nin akılcı politikalarla öne çıkması ekonomik istikrarın müjdesi olmuştur. Enflasyon ve hayat pahalılığı her insanımızı rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan başka bir olumsuzluktur.

KREDİ KARTINDAN 750 LİRA VERGİ

 Türk ve Türkiye Yüzyılı sosyal, ekonomik, hukuki ve siyasi reformlarla pekişecektir. Her vatandaşımızdan 750 TL almak yerine, zenginlikten pay veren bir Türkiye'ye ulaşmak hayal değildir. Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz. 

YENİ DOĞAN ÇETESİNE TEPKİ

Bebekleri kalp kaldırmayacak yöntemlerle cinayet işleyen yaratıklar insanlığın yüz karasıdır. Yenidoğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe aslında haksızlık yapılıyor. Bunlar olsa olsa tıbbi artık, kana susamız katiller güruhudur. Konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra şöyle düşündüm. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri ölüme mahkum eden, bunu güle oynaya yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir. 27 Mart 2023'te CİMER'e şikayetle başlayan soruşturma sürecinin bugünlerde patlak vermesi, birbiri ile bağlantılı diğer vahim olayların gün yüzüne çıkması geçiştirilecek bir konu değildir. Adeta düğmeye basılmışçasına cinayetler, saldırı furyasının seriye bağlanması, infialin kışkırtılması başka bir tertibin ikmalini akla getirmektedir. 

'SAVCIMIZI KUTLUYORUM'

Bebek katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP'yi karalayan şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin'i kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır. Yaşadığımız hiçbir şey tesadüfi değildir. Hükümetin meşruiyeti saldırı altındadır. Kaleyi içten düşürme hesabı vardır. Türk-İslam medeniyetinin madde-ruh dengesini yeniden ele alması, kendine dönmesi, milli ve manevi güvenlik duvarlarını güçlendirmesi acil ve elzem bir ihtiyaçtır. 

Bugün doğru sayılan yarın yanlış ilan ediliyor. Bugün güzel diye övülen yarın çirkin diye sövülüyor. Beşeriyet sonsuz dalgalanmalarla sallanıyor. Bizim yapmamız gereken bağımsız bir zihniyete sahip olarak aklımızı ve inancımızı devamlı alarmda tutmak. Kesintisiz ve kontrolsüz esen değişim rüzgarlarını, değişmez değerlerimize sarılarak engellemektir. 

Vinç üzerinde 60 metre yükseklikte namaz kıldı Vinç üzerinde 60 metre yükseklikte namaz kıldı

LÜBNAN'DAN GÖÇ DALGASI İDDİALARI

İsrail, Yahya Sinvar'ı da katletti. Lübnan havadan ve karadan abluka altında can çekişirken yine bedel ödeyen masum sivil halktan başkası değildir. Cumhurbaşkanımızın Lübnan'daki Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu açıklaması soydaşlık hukukunun takdir edilecek tezahürüdür. "Yeni göç dalgası geliyor" diyerek yaygara koparanların, Türk'ün Türk'ten başka dostu olmayacağını bilmemelerini elbette biliyoruz. Ancak empati yapmalarını, vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk'e yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir. 

Kaynak: www.tgrthaber.com