Ey oğul;
Eşlerin birbirlerine sosyal medyada çok uç paylaşım yapmaları teşbihte hata olmasın ama iflasa doğru sürüklenen firmaların şatafatlı (yapmacık / içi boş) reklamı gibidir. İnanarak ticari ilişkiye girenleri ahirde sukutu hayale uğratır. Bu nedenle sosyal medya paylaşımlarında ölçülü olmaya özen göster oğul.
*
Ey oğul;
Unutma ki ''Duuzen olsa bir evde / Düzen olmaz o evde'' onun için sakın ola iki eşli olmaya özenmeyesin oğul. * (Duuzen - iki eşli)
*
Ey oğul;
Bir insanın görevinde koşturmasını daha başarılı olabilmek için durmadan kafa yormasını arzu ediyorsan ister hizmetli olsun isterse amir olsun o göreve çok kolay gelmesin, gelebilmek için biraz emek versin ki, geldiğinde kadri kıymetini daha iyi idrak ederek çalışsın oğul.
*
Ey oğul;
Eski ahşap binaların yerine dikilen apartmanlar değer kazanırken maalesef değerleri alıp gidiyor. Apartmanların da değerlerimizi alıp gitmemesi için topyekün emek vermek gerekir oğul.
*
Ey oğul;
Bir güzelliği tebrik etmek bin güzelliğe tohum ekmektir. Lakin eleştiride cömert tebrik te ise cimri bir milletiz. Sen tebrik etmekte de cömert olmaya gayret eyle oğul.
*
Ey oğul;
Bir yerde bir şeyler yapılmamışsa sonradan çok yapıldığından değil önceden hiç veya az yapıldığından çok görünür. Onun için sen sorumlu olduğun alanda az yapma ki senden sonrakinin yaptıkları çok görünmesin oğul.
*
Ey oğul;
Kızgınlık kolay geçer ama kırgınlık zaman alır ve hatta yerini severse ahirete kadar kalır. Onun için kızgın ol ama kırgın olmamaya özen göster oğul
*
Ey oğul;
Hak etmeden takdir almak yerine hak ederek takdir edilmek daha güzeldir. Tabi ikisi bir arada olursa şeddeli güzeldir ama olmuyorsa sen daima ikincisinin sevincini, gururunu yaşa ve asla üzülme. Çünkü bu yolun sonu yoktur ama mutlaka devamı vardır oğul.
*
Ey oğul;
Birini aradığında iki kelime konuşmadan ''ben seni sonra arasam olur mu?'' deyip, bir daha aramazsa muhtemel ki sana değer vermiyor demektir. O halde tekrar tekrar aramana gerek yok. Sana varsa değer / aramana değer oğul.
*
Ey oğul;
Görev yaptığın köylerde / şehirlerde sen ayrılıp gittikten yıllar sonra o yörenin insanları çocuklarına, torunlarına seni örnek gösteriyorsa oralarda bir iz bırakabilmişin demektir. Onun için gelecek nesillere örnek gösterilmek istiyorsan görev yaptığın mekânlara emek ver oğul.
*
İNSANLARI NASIL GÖRÜYORSUN?

Sormuşlar Bilge bir kişiye,
İnsanları nasıl görüyorsun? Diye,
O da demiş. Sıkılmazsanız eğer,
Anlatayım bir kaç cümle ile birer birer
İnsanlar çok garip geliyor bana.
Çünkü çocukken büyümeyi istiyorlar,
Büyüyünce hep çocukluğu özlüyorlar
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar,
Bir de bakıyorsunuz ki;
Hiç yaşamamış gibi çekip gidiyorlar.
Gençlikte para kazanmak için,
Durmadan sağlıktan kısıyorlar,
Yaş kemale erip, hastalıklar
Bir bir gün yüzüne çıkınca,
Gelecek adına korku ile panikleşiyorlar
Ve diyorlar: Şu hastalık bir gitse 
Tüm servetimi vermeye hazırım işte
Dinleyenler der: Haklısın, ey Bilge kişi.
Son tavsiye de bulun da bitirelim şu işi,
O da: Anlaşıldı sıkıldınız herhalde,
Lafı fazla uzatmamak gerekir bize de,
Dünya fanidir asla gönül kırmayın
Çok ince düşünüp, kafayı yormayın
Kendinizi de sevdirmeye çalışmayın
Ama her zaman sevilmeye bırakın
Koca dünyayı kurtarmaktan vazgeçin
Önce kendinizi kurtarmayı seçin
İyi örnek olmak için daim yarışın
Küs durmayı bırakıp, barışın
Bunu sağlayabildiğiniz anda,
Dünya da kurtulur aynı zamanda
Son olarak,  şunu tavsiye edeyim size,
Unutmayın, çok şeye sahip olmak yerine,
İhtiyaç olanı kolayca bulmak yeter bize.
Kelamı uzatıp, boşa israf etmeyelim.
Mesaj yerine ulaştı zannederim.
Dinleyenler dedi: Anlaşıldı.
Ey Bilge kişi.
Demek her şey, 
Biz-le başlar,
Biz-le sürer,
Biz-le biter.
Bu altın sözler için,
Sana sonsuz teşekkürler!
(Mahir Odabaşı /2010)