Çorum Özel Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanları Prof. Dr. Mustafa Durmuş, 6-12 Mart Glokom Haftası ve 12 Mart Glokom Günü kapsamında glokom hastalığı ile ilgili bilgiler verdi.

Prof. Dr. Mustafa Durmuş, glokomun sessiz seyreden bir rahatsızlık olduğu için hastaların farkına varmadan yavaş yavaş görme yeteneğini kaybettiğini belirtti.

Halk arasında "karasu hastalığı" olarak da bilinen göz tansiyonu hastalığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mustafa Durmuş, “Glokom, görme sinirinde hasarla sonuçlanan ve körlüğe neden olan bir hastalıktır. Dünyada körlüğün en sık nedenlerinden biridir. Glokom tespit edildiğinde o zamana kadar oluşmuş olan hasarı geri çevirmek mümkün değildir. Bu nedenle erken tanı, hastalığın tedavisinde çok önemlidir” dedi.

40 YAŞ ÜSTÜ RİSK GRUBUNDA
Yüksek göz içi basıncı, yaş, ailede glokom öyküsü, ırk, şeker hastalığı, ciddi göz yaralanmaları, üveit, miyopi ve uzun süreli kortizon kullanımının glokoma yakalanma riskini artırdığına değinen Prof. Dr. Durmuş, “Glokomun 40 yaş üzerinde toplumda görülme sıklığı yüzde 2-3 iken, glokomlu ailelerdeki görülme sıklığı 4-5 kat fazladır.

Karotis arter hastalığının belirtilerine dikkat! Karotis arter hastalığının belirtilerine dikkat!

Bu özelliklere sahip kişilerin glokoma yakalanma riskine karşın görme sinirindeki hasarın erken tespit edilebilmesi için düzenli göz muayenesi olması önemlidir” diye belirtti.

Göz tansiyonunun (glokom) Türkiye'de de yüz binlerce insanı etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Durmuş,  özellikle çocuklarda ve yeni doğanlarda da hastalığın önemine değindi.

ERKEN TANI ÖNEMLİ 
Glokomda erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Durmuş, “Glokom tedavisi ömür boyu süren kronik bir göz hastalığıdır. Gözün anatomik yapısına göre dar açılı ve geniş açılı olmak üzere, farklı mekanizmalar ile ortaya çıkabilir. Hastalar damlalarını düzenli kullanmalıdır. Periyodik göz muayenelerini ihmal etmemelidirler. Glokom günümüzde gelişen teknoloji ile göz uygulanan damlalarla büyük oranda tedavi edilebilmekte, nadiren lazer veya cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.