MURAT KARASU

Zafer Partisi İl Başkanı Bedi Onan, Türkiye’de vatandaşların önemli bir kısmı için konut alma ve kiralamada ödenemezliğin ve erişilemezliğin had safhaya çıktığını belirterek, “Devlet ve yürütme erki gereken tedbirleri alıp, uygulayarak vatandaşı daha fazla sıkıntı altında kalmaktan kurtarmalıdır. Gerekirse kapsamlı bir konut kanunu çıkarılması düşünülebilir” dedi.

‘ÜST ARTIŞ LİMİTİ FİİLEN UYGULANMIYOR’

Kira artışlarında konulan üst artış limitinin fiilen uygulanmadığını ifade eden Bedi Onan, “Pandemi süreci, döviz kurlarının aşırı değerlenme, inşaat maliyetlerinin yükselmesi, geçici sığınmacılar ve arkasından yaşanan deprem göçü ile konut satın alma ve kira fiyatlarını kontrolden çıkardı. Fevkalade değerlere ulaşan fiyatların zirve yapması sebebiyle, konut almak dar ve düşük gelirli vatandaşlar için hayal olurken, aynı kesimler ile orta gelir seviyesinde gelire sahip olan vatandaşlar için ev kiralamak ve kira pazarlığı yapmak da ızdırap yaşatır hale geldi. Kira fiyatları durdurulamıyor. Kira artışında konulan üst artış limiti fiilen uygulanamıyor.  Ev sahipleri yasal kira artışı üst seviyesi olan %25 oranının üzerinde mevcut kiracılarından gelirleri ile orantılı olmayan kira bedelleri talep ediyor. İstekleri kabul edilmediği takdirde evlerini daha yüksek değerlerden kiralamak için eski kiracılarını çıkarmaya çalışıyor. Kiracılar da bütçelerine uygun kiralık daire bulmakta zorlanıyor” dedi.

‘KİRALAR KONTROLDEN ÇIKTI, VATANDAŞIN CANINI YAKIYOR’

AK Parti'de değişimden önceki son MYK: Masada yeni yol haritası var AK Parti'de değişimden önceki son MYK: Masada yeni yol haritası var

Büyükşehirlerde ortalama bir konut için aylık kira ödemesinin bir aylık maaşa denk geldiğini vurgulayan Onan, “Kontrolden çıkan kiralar, fakir ve fukara, garip ve gureba, asgari ücretli, emekli, öğrenci, memurların canını yakıyor, cebini boşaltmaktadır. Özellikle konut kiralarında astronomik ve ödenemez taleplere karşı daha uygulanabilir tedbirler ve uygulamada kararlılık gerekiyor. Vatandaşı ev/konut sahibi yapmak sloganı, seçim dönemlerinin sözde kalan, gözde vaatlerinden biridir. TOKİ vasıtasıyla Güney Amerika ülkelerine konut yapımına model olduğumuz açıklamaları da zihinlerde kalan vaatlerdendir” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizde vatandaşlarımızın önemli bir kısmı için konut alma ve kiralamada ödenebilirlik ve erişilebilirlik had safhaya çıkmıştır” diyen Onan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Yaşanan süreçte konut arzının bir anda karşılanması mümkün olmayacağı için barınma ihtiyacının karşılanması için toplumun ortak yarar ve çıkarları için mülkiyet hakkının özü ve ruhu da dikkate alınarak kira artışında keyfi ve suni süreçlerin önüne için anayasadan gelen hakları korumak amaçlı kanuni düzenlemeler yapmak kaçınılmazdır. Binlerce yıllık devlet olma geleneğine uygun olarak alınacak tedbir ve teşvikler ile ülkemizde konut sahibi olma ve kiralama ekonomik ve sosyal sorun olmaktan çıkarılmalıdır.

Sorunun çözümüne yönelik tedbirlerin alınması mümkün olmaz veya geç kalınırsa, kiralık ev bulamayan veya istenen astronomik kiraları ödeyemeyecek vatandaşlarımız taşımalık ev ve çadırda barınmak zorunda kalacaktır. Devlet ve yürütme erki gereken tedbirleri alıp, uygulayarak vatandaşı daha fazla sıkıntı altında kalmaktan kurtarmalıdır. Kira fiyatlarında yaşanan astronomik artış durdurmak için ne neler yapılabilir? Gerekirse kapsamlı bir konut kanunu çıkarılması düşünülebilir. Kiralama ve tahliye için regülâsyonlar yapılabilir.

‘BELEDİYELER, %25’LİK ÜST SINIRI KONTROL VE TAKİP EDEBİLİR’

Uzman görüşleri alınarak, değer ve kira gösterge çizelgeleri hazırlanarak bölgesel kira tavan rakamları oluşturmak mümkündür. Belediyeler, mülki idare ve vergi daireleri koordineli işbirliği ile çalışarak bahsi geçen %25’lik üst sınırı kontrol ve takip edebilir. İlk konut kiralamalarında sokak rayici koymak da mümkündür. Konutlar büyüklük, yapım yılı, merkezi ortamlara yakınlık gibi sınıflara ayrılarak metre kare bazında tavan kira rakamları da bir başka uygulanabilir yöntem olarak görülebilir. İstenilen kira bedelinin kiracı tarafından kabul edilmemesi tahliye sebebi olmaktan çıkarılmalı, konutların emlak vergisi üzerinden etkin kira denetimi ile sorun çözülmeye çalışılmalı, vatandaşın geçmişte gelirinin azami %20’si ile barınma ihtiyacı karşıladığı dönemden, maaşının tamamını kiraya verdiği dönemden çıkılması toplumsal huzur ve adalet açısından mutlak gerekliliktir.”