FATİH AKBAŞ
Amasra’da bir maden ocağında meydana gelen grizu patlamasının ardından görüşlerini aldığımız Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Deniz, patlamanın olası nedenleri hakkında gazetemize açıklamalarda bulunmuştu.
Prof. Dr. Vedat Deniz’in grizu faciası üzerine yapmış olduğu bilimsel durum tespitleri Bilirkişi Ön Raporu ile örtüştü.
Prof. Dr. Vedat Deniz’in Amasra’daki grizu patlamasının sebepleri üzerine bilimsel görüşlerinin yer aldığı açıklamasını ‘Gelişmiş ülkelerin çoğunda grizu patlaması sorunu çözüldü’ başlığı ile vermiştik.
Amasra’daki maden faciası ile ilgili olarak oluşturulan Bilirkişinin Ön Raporu 31 Ekim’de yayınlandı.
Gazetemizde çıkan haberde belirtilen “Grizu patlamasının önüne geçilmenin yolu deşarj sondajları olduğunu ve maalesef Türkiye’de deşarj sondajları yapılmıyor” görüşüne benzer bir görüş Bilirkişi Raporunda “TTK’da deşarj sondajlarının yapılmadığı ve metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi” şeklinde yer aldı.
Prof. Dr. Deniz’in, “Sadece grizu değil aynı zamanda kömür tozu patlaması olmuştur” şeklinde ki tespiti, Bilirkişi raporunda “Olayın meydana gelen grizu patlamasının kömür tozu patlaması ile ocağa yayılması, yaşanan kazanın boyutlarının ve etki mesafesinin artmasına sebebiyet vermiştir” ifadeleriyle yer buldu.
Gazetemizde çıkan yazısında havalandırmanın önemi üzerinde duran Deniz, “İyi bir havalandırma sistemi ve metan oranı takibi ile ocakta grizuyu kontrol etmek mümkün” şeklinde açıklamasında kömür ocağı üzerinde grizuyu kontrol etmenin yolunun iyi bir havalandırma sisteminden geçtiğini belirtmişti. Bilirkişi Ön Raporu’nda ise bu konu “Teknik olarak metan gazının alt patlama limiti olan yüzde 5'i geçtiği durumlar da yaşanmıştır. Ancak tertip defterler incelendiğinde ikaz ve alarm seviyelerinde maden ocağının kısmen dahi olsa boşaltılması yönünde bir önlem alındığı ve üretim miktarlarında bir azalma olduğu görülmemiştir. Havalandırma sistemi yeterli ve etkili olsaydı olayın meydana gelmesi önlenirdi" şeklinde ifade edilmiş.
Aynı haberde, “Yeraltı Kömür Madenlerinde Tecrübeli Ustaların Varlığı Kazaların Önlenmesinde Önemlidir” alt başlığında dile getirilen çalışanların tecrübesi ve iş yükünün patlamanın olmasında önemli etken olduğu şeklinde görüş, Bilirkişi Raporu’nda da “teknik personel sayısındaki eksiklik” şeklinde yer aldı.
Ayrıca iş güvenliği eğitimleri ve tatbikatlar konusunda görülen eksikliklerin, kaza sırası ve sonrasında meydana gelen hataların kaynağını oluşturduğu da raporda vurgulanmış.
