16. Asırdan Sonra Para Vakıfları

Osmanlı Devleti’nde pek çok para vakfı tesis edilmiştir. 16. yüzyılın ortalarına doğru nakit fonları, Osmanlı vakıf sermayesinin önemli bir kısmını teşkil ediliyordu. Bu durum 18 ve 19. yüzyılda da aynen devam etti. Para vakıflarının dışında Yeniçeri Ortak Sandıkları, meslek mensuplarının oluşturdukları esnaf sandıkları, Fahi Teşkilatı’nda esnafın ihtiyaçlarını temin ve gerektiğinde kredi fonu olarak kullanılan Orta Sandık ve mahalle ve köylerde oluşturulan ve savaş ve doğal afetlere karşı tedbir amacı ile kurulan avarız vakıfları, toplumun belli kesimlerinin ortak faaliyetlerinin yürütülmesi ve ortak ihtiyaçların karşılanması için çok yararlı hizmetler görmüştür.
Kuruluşundan itibaren para vakıfları sürekli artış göstermiştir. Osmanlı coğrafyanın her yanında para vakıfları, şer’iyye sicillerince tescil edilmiştir.
Yalnız İstanbul Şeri mahkemelerinde tescil edilen 4321 para vakdı vardı.
Kısmen III. Selim’in reformları sırasında, daha çok II. Mahmud’un 1826’da Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmasının ardından önemli vakıfların denetimini kendi yetkisi altına almıştır. Bu, en çok askeri sınıfın kurduğu para vakıflarını etkilemiştir.
Başlangıçta mütevelliler tarafından idare edilen ve kadılar tarafından denetlenen vakıflar, 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren Evkaf Nezareti’nin idare ve denetimine geçmiştir. Para vakıfları da 1839 tarihinden itibaren Evkaf -ı Hümayün nezaretinin kontrolğne girmiştir. II. Meşrutiyetten itibaren burada bulunan paralar, devlet hazinesinin açığını kapatmak için kullanılmıştır. Yine bu dönemde Vakf-ı Hümayun Nezareti bünyesinde kurulan Nükud-ı Mevkufe Müdürlüğü vardı. Bu daha sonra Vakıf Para Müdürlüğü’ne çevrildi. Bu durum Osmanlı’nın yıkılışına kadar devam etti. Daha sonra Vakıflar Bankası’nın kuruluş sermayesine devredilmiştir.
Dünyada Faizsiz Sistem Arayışları
Kapitalist sistem, faize dayalı bir sistem olarak 20. yüzyılda her tarafı sarmışken faizin ekonomik yükünden dertli olan ülkeler ve toplumlar, alternatif aramaya başlamışlardır. Özellikle faizin haram olduğuna inanan insanlar, kendi imkanları ve dostlarının destekleriyle faizsiz sistem denemelerinde bulunmuştur. Haydar Abat’ta Seyyit Muhammed Ömer’in, Mısır’da Ahmet Neccar’ın kurdukları faizsiz bankalar, devlet desteği olmadığı için uzun ömürlü olamamıştı.
1974 yılında kırkdan fazla İslam ülkesinin işbirliğiyle kurulan İslam Kalkınma Bankası ile Dubai İslam Kalkınma Bankası, faizsiz sistemde atılmış ilk ciddi adımlardır.
Aynı dönemde Türkiye, faizli sistemi benimsemiş va bankalarını kurmuştu. Yetmişli yıllara kadar faiz aleyhinde bir fetva, görüş veya siyasi demeç yoktu. O dönemde ilk defa Prof.Dr. Necmettin Erbakan, faiz düzenine karşı çıktı ve rantiyeden söz etti. Konferanslarında ve çeşitli toplantılarda bunu açık açık dile getirdi.
‘Faiz zulümdür. Faiz fakir fukarayı ezen mikroptur. Faiz, haksızlıktır. Faiz, emek sahibinin hakkını yemektir. Faiz olan yerde haktan bahis edilemez. Bizim düzenimizde faiz kalkacak.’
‘Faizci düzen, her türlü sosyal ve ekonomik tahribatı meydana getirirken gelir dağılımının gittikçe bozulmasına, zenginin daha zengin ve fakirin daha fakir olmasına yol açmaktadır.’
‘Faizci kapitalist düzen, materyalizmi esas alıp insanların nefis terbiyesinde ve manevi gelişmesine önem vermediği için ahlak bozukluğuna itmektedir. Bu da kapitalizmin en büyük tahribatıdır.’
Bu görüşler bankacılık sisteminde değişikliğe yol açmadı ama Türk aydınları arasında konunun tartışılmasına vesile oldu. Seksenli yıllarda Başbakan Turgut Özal döneminde enflasyon-faiz-kredi-çözüm bağlamında pek çok akedemik tartışmalar yapıldıç Sayın Özal, o dönemde bu toplantıları dikkatle takip ediyor ve akademik bildirileri inceliyordu. Faizsiz banka kurulmasını sağlayamadı ama kendi döneminde 1984 yılında Özel Finans Kurumlarının kurulmasına imkan sağlayan yasal düzenlemeleri yaptı.
Bu düzenlemelerin ardından Albaraka Türk ve Faysal Finans kuruldu. 2001 yılında Faysal Finans Family Finans kurumu olarak adını değiştirdi. 1989’da Kuveyt Türk, 1991’de Anadolu Finans, 1995’de İhlas Finans takip etti. 2005’de Family Finans ile Anadolu Finans Kurumu birleşerek Türkiye Finans Katılım Bankası adını aldı. Daha sonra ‘İhlas Finans ile Bank Asya kapandı. 2015 yılında Ziraat Katılım Bankası ve 2016’da Vakıf Katılım Bankası kuruldu. Halkbank’ında Katılım Bankası şubeleri açılmaya başladı.
2005 yılında Özel Finans Kurumları olarak bilinen bu faizsiz kurumları adı Bankacılık kanununda Katılım Bankaları olarak değiştirildi. Ayrıca küçük tasarruf sahiplerini korumak için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından bir kısmı güvence kapsamına alındı.
2025 yılı itibariyle Katılım Bankaları’nın toplam şube sayısı 1475’dir. Bu şubelerde çalışan personel sayısa da 21850’dir.