Katran:
Sigara dumanındaki önemli zararlı maddelerden birisi de katrandır. Katran, kanserojen ve zehirli bir maddedir.Sigaranın içindeki katranın oranı, tütünün türüne göre değişir. Türk tütünleri, içinde en az katran bulunun tütünlerin başında gelir. Katranı en çok olanlar Amerikan sigaralarıdır. ( 1 Amerikan sigarasında 7-10 mg., 1 İngiliz / Fransız sigarasında 4-5 mg., Türk sigarasında 2-3 mg. katran vardır.) Sigarada 16 mg'dan fazla katran bulundurulması yasaktır.
Sigara dumanındaki katran küçük parçacıklar halinde akciğerlere ulaşır. Buna sigara filtresi bile engel olamaz. Katran, akciğerlerde koruyucu ince bir tabaka oluşturan hücreler- özellikle bronşları ve bronşiyelleri örten hücreler- tarafından emilir. Katran koruyucu tabakanın bölünmesine ve daha kalın bir tabakanın oluşmasına sebep olur. Bölünen hücrelerin bazı grupları bölünmeye devam edebilir ki bu da kansere yol açabilir. Akciğer kanserinden olan ölümlerin çoğu sigara içenlerde görülür.
Tüm nefes yollarının iç duvarları yumuşak bir kürkü andıran küçük kılcal tüylerle (silia) kaplıdır. Denizdeki suyun akışıyla sağa sola yalpalayan yosunları andıran bu kılcal tüylerin ve mukozanın görevi; akciğerleri toz ve diğer zararlı maddelerden korumaktır. Ancak katran, kılcal tüylere yapışır. Hareketlerini bozar ve yavaşlatır ve büyük çapta engeller. Böylece bu kılcal tüyler kendi kendine temizleme işlemini yapamaz ve yabancı maddelerin nefes yollarına girmesini engelleyemez. Dolayısıyla katran her durumda akciğer ve solunum yollarının kirlenmesine yol açar. Katran, akciğer kanseri, anfizem ve kronik bronşite neden olur.
Sigara içerek ya da içilen ortamlarda bulunularak geçirilen süreler, kirlenmenin daha da artmasına neden olur.
Günde 10 tane sigara içenlerin akciğerlerinde, 10 yıl içinde yaklaşık 500 gram katran birikir. Bunun bir kısmı dışarı atılıyorsa da büyük bölümü akciğerlerde kalır. Günde 20 tane sigara içenlerin akciğerlerinde 1 yıl sonra bir fincan katran birikir.
Nasıl ki, sobada yanan yanıcı maddelerden çıkan atıklar (gaz, duman) üst üste birikerek zamanla soba borusunda ve bacada daralma yapar ve bunun sonucunda tam bir yanma ve ısınma mümkün olamaz ise, solunum yollarının katranla dolması ve solunum yollarının daralması ile de doku hücrelerinin oksijence beslenmesi yeterince sağlanamaz. Yeterince oksijenle beslenemeyen dokularda, farklı rahatsızlıklarının çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Katran aynı zamanda tahriş edicidir. Solunum yollarındaki tabakayı tahrip eder ve kronik bronşite sebep olur. Solunum yollarının iç duvarlarını örten küçük kılcal tüylere zarar verir ve kadeh hücreleri tarafından fazla balgam yapımına sebep olur. Bu balgam damla damla akciğere akar. Küçük kılcal tüyler bu balgamları yukarıya daha fazla itemez. Balgamın içindeki bakteriler ürer ve hastalıklara sebep olur. Öksüren kişi aşağıya akan balgamı yukarı göndermeye çalışır. Devamlı öksürük, akciğerlerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan ve nazik yapıda olan hava keseciklerine (alveollere) zarar verir. Bu durumda, kana yeteri kadar oksijen almak isteyen kişiye oldukça zorluk oluşturur. Bu kişiler de amfizem ( dokular arasında hava kalması) gelişir.
Katranın yapısında kanser yapıcı birçok madde bulunur.
Katranda bulunan asit, aldehit, keton, siyanür gibi maddeler organlarda tahribat yapar. Kalp hastalıkları, akciğer ve diğer organların (gırtlak, mesane, yemek borusu, rahim...) kanserleri, bronşit, amfizem gibi pek çok hastalığın sigaraya bağlı olarak meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Katran sarı-kahverengi, yapışkan ve zehirli bir maddedir. Katran, sigara içenlerin parmaklarını, dişlerini ve ciğerlerini boyar.
2000 yılında sivil savunma kolejinde verdiği seminerde bu bilgileri bizlere itina ile ulaştıran emekli eğitimci Erdoğan Akdemir hocamın ellerinden öpüyorum. Ümit ederim ki bir kişinin bile olsa sigarayı bırakmasına vesile olabiliriz.