CAMİLERİMİZİ TANIYALIM-1

Kıymetli okurlar,
Camilerimizin hayatımızda çok özel yeri vardır. Dünden buğünlere uğruna canlar verilmiş, çileler çekilmiş adına şiirler, makaleler yazılmıştır. 'Müslümanım diyen her kul' namaz kılmasada, camiye her vakit uğramasada 'cami, minare, ezan' gibi kutsal kelimeler geçtiğinde içinde gayri ihtiyari de olsa bir his uyanır. Dünden bugünlere bu mübarek mekanları hep halk inşa etmiş, ihtiyaçlarını az çok demeden gidermeye çalışmış ve bundan sonrada çalışacaktır. Emeği geçenler dua ile karşısında duranlar da beddua ile yad edilir. Çünkü rabbimiz: ''Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.'' (Tevbe süresi) buyurmaktadır. Bir şehre gittiğinizde eğer sizi minareler karşılıyorsa mutlu olursunuz.
Hayatın akışı içerisinde bazen geçmişlerimizi unutabiliyoruz. Bu bağlamda Cuma günleri camilerde camiler için açılan sergilerde (harcamasının vebali ilgililere ait) az veya çok yardım yaparken hemen ahirete göçmüş olan sevdiklerimizi hatırlıyoruz. Sevabından onlara gitmesini arzuluyoruz. Hatta o an birazcık ferahlıyoruz. İmkânımız yoksa veya içimizden gelmiyorsa katkı sağlamadan geçiyoruz. Hiç kimse de ''Sen niye boş geçtin?'' demiyor. Burada bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçmişte bunu diyanete öneri olarak da yazmıştım. Görevli içeride olacağından dışarıda serginin başında genelde cami cemaatinden birileri bekler ve samimiyetle ''Camilere yardım edelim. Boş geçmeyelim! Boş geçmeyelim!'' gibi yüksek sesle klasik cümleler kullanır. Bu cümlelerden ''Boş geçmeyelim'' ifadesi birazcık rahatsız edebilir. Neden mi? Vatandaşın imkânı yok, cüzdanını evde unuttu veya para vermek istemiyor. Oradan tek geçerken bu cümleyi duyunca incinir, eziklik hisseder, utanır. Bu noktada görevliler ilgili cemaati uyarırsa -bu cümleyi kullanmaz- iyi olur diye düşünüyorum. Bilmem katılır mısınız?
Ayrıca arada birbirlerini takip eden cemaat türü de var. Kendi veriyor güzel, Allah kabul eylesin. Lakin biraz sonra sohbet esnasında başlıyor ''Falanı takip ediyorum. Cami sergisine hiç para vermez. Çeker gider.'' Bırak mübarek o da onun meselesi. Sana ne. Boşa kendi hayrını gölgeliyorsun. Sen başında Kiramen Katibin değilsin ya. Bu tür insanları da lisanı kibarla uyarmak lazımdır.
Diğer taraftan vakitler zamanı ayarlama camiler ise buluşma, tanışma, kaynaşma alanıdır. Mesela yaşlı amcamız başka şehre evladın yanına gittiği zaman birkaç gün geçince sıkılır. Mahalle camisine gider. Orada bir iki cemaatle tanışır. Muhabbet eder. Vakit geçirir. Dolayısıyla sosyal iletişim sağlanır. Bu da bir yerde terapi olur.
Bende bu bağlamda bu kurumlara pek yabancı olmayan biri olarak ilimizdeki camileri tanımak, çevresel gözlem yapmak, (görevlilerle birkaç cümle hasbihal etmek) kırk yıl öncesi ise kırk yıl sonrasını mukayese etmek adına her camide bir vakit namaz kılmaya, akabinde derine dalmadan makale, sosyal medya paylaşımı (birilerinin dikkatini çeker ve onlarda o camiyi ziyaret etmek isterler) ve nasip olursa ahirinde kitaplaştırmaya niyetlendim. Umarım başarı sağlarım. Çorum merkezde toplam 120 tane camii ve mescit bulunmaktadır.
1- ÇATALHAVUZ YENİ CAMİİ
Camii Ulukavak Mahallesi Çatalhavuz 3. Sokak'ta bulunmaktadır. (Varinli Caddesi üzerindedir) 1985 yılında ibadete açılmıştır. 250-300 civarında kapasitesi vardır. Bakımlı ve temizdir. Kitaplığı vardır. Bayan erkek tuvaletleri ve abdest alma yeri mevcuttur. Bayan namaz kılma alanı vardır. Özellikle ramazan ve mübarek akşamlarda çocuklara mini mini ikramlar yapılır. Genç müezzini yeni göreve başlamış olup imam da yakında başlayacaktır. 25.5.2025 tarihinde öğle namazını 35 cemaatle ifa ettik. 8 tane cemaat namazını tabure üzerinde kıldı. Yaş ortalaması 65 civarı. Bu camide geçmişte emekli imam Erdal Hocamın daveti ile Cuma günü cemaate ''Deprem ve Korunma'' konuşması yapmıştım. Farklı bir konu olduğu için cemaatin çok hoşuna gitmişti. Camilerde bahçe önemlidir. Maalesef bu caminin bahçesi yoktur. Çorum İHL'de okurken (1982) bu cami inşaat halindeydi. Karşısında dere kenarında çimenlikler, kavak ağaçları vardı. İnsanlar burada aile boyu cıvıl cıvıl Hıdırellez kutlaması yapardı. Dolayısıyla sulak bir zemine sahip diye hatırlıyorum.
TAVSİYE: ''Hayallerin Peşinde -1'' kitabımı tüm din görevlilerinin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum. Bunu okuyan görevlide az çok mutlaka değişim olacaktır. Benden temin edilebilir.