Duanın tesirlerini Maddî ve Manevî Tesir şeklinde ikiye ayırabiliriz:
a) Maddî Tesir: Maddî etkiden kastımız organizmaya olan tesirdir. Azalarla ilgili bir hastalığın iyi olmasını arzulayan kimse eğer dua etme alışkanlığına sahipse müspet neticeler elde eder. Tıbbî, psiko-fizyolojik rahatsızlıklarda duanın tesiri görülmüştür. Dua adeta, infilakî bir etkiye sahiptir. Bu yolla kanser, böbrek iltihapları, ülser, deri, akciğer, kemik ve karın zarı veremi vs. gibi hastalıkların süratle iyileştikleri görülmüştür.
b) Manevî Tesirlerine gelince: Buna ruhî tesirlerde diyebiliriz. Gözle görülmeyen bu tesirler, müşahedeler neticesi tespit edilmiştir. Dua yapan, kendini olduğu gibi görür. Böylece de mevcut olan hırs, gurur ve egoizm duygularını yakinen tanımak suretiyle ahlakî vazifeleri yapmağa nefsini hazırlar. Mütevazi olur. Ruhî sükûnete kavuşur. Asabî hareketlerini frenler. Ölüm karşısında metin olur. Hastalık, ıztırap ve en sevdiği insanları kaybetmeyi tahammülle karşılar. Dua ruhu tasfiye ve takviye eder. Ruha emniyet ve huzur verir. Manen sarsılan ve ümidini kaybedenlere ümit bahşeder. Ahlakı yükseltir. Kişiliği kuvvetlendirir. Nefse güven sağlar. İnsanı dimdik ayakta tutar. Dua, bela ve musibetlere karşı bizi koruyan bir kalkandır. Dua, hayrı çeker, belayı savar.
Biz Allahtan istiyoruz. O vereceğini bize bizzat başta okuduğum ayetlerde de görüldüğü üzere bildirmekte ve bizi müjdelemektedir.
Batılı bilim insanlarından duanın etkileri ile ilgili sözleri:
Dr. Alexis Carrel'e göre, duanın tesirleri bir hayalden ibaret değildir. "Duanın tedavide mucizevi tesirleri vardır. Kanser, böbrek iltihapları, ülser, deri, akciğer, kemik ve karın zarı gibi hastalıkların süratle iyileştikleri görülmüştür." demektedir.
Emerson'a göre: "Hiçbir insan karşılığını almadığı bir dua yapmamıştır." demektedir.
Dua'nın varlığı ve lüzumu İslamda kabul edilmiştir ve bazılarının ve bazı vakitlerin duanın kabulü için daha uygun olarak da bildirilmiş ve müjdelenmiştir. Fakat şunu da hemen söylemeliyim: Dua ne zaman istenirse o zaman yapılabilir. Duanın ne zamanı ne de mekanı belirlenmemiştir. Her zaman ve yerde yapılabilir. Allah, nasıl her yerde hazır ve nazırsa, dua da her yerde yapılmalıdır, yapılabilir. Dua için mabet şart değildir. Bizatihi dua, bir ibadet olup her hal ve şartta yapılabilir. Ama dinimizce mukaddes sayılan şerefli günlerde ve zamanlarda yapılması daha makbuldür: Kadir gecesi, arefe günü, ramazan ayının tamamında, Cuma günü ve gecesi, Cuma saatinde, gece yarısı, gecenin ilk ve ikinci yarısında, seher vakti, namaz için ezan okunduğu vakitte, ezan ve ikamet arasında, cephede, harp esnasında, namazdan sonra, Kur'an-ı Kerim okunduktan sonra, İmamın vele'd-dâllîn sözünden sonra, zemzem suyu içildiğinde, ölüm anında, Müslümanlar zikir için toplandıklarında, recep ayının ilk gecesi, şaban ayının yarısındaki gece, ramazan ve kurban bayramı gecesi gibi.
Duası reddolunmayanlar da var: Mazlumun(haksızlığa uğrayanların), yolcunun, anne ve babanın, oruçlunun iftar anındaki duası, zayıf olanın(gariban, kimsesiz gibi), hastanın, hacının hacdan evine dönene kadar, kardeşlerin birbirine duası, Müslümanların birbiri gıyabındaki duaları reddolunmaz.
Duanın belli başlı esasları şöyledir(bunlar olmasa da dua olur): Abdestli olmak, duaya besmele ve hamdele ile başlamak, tazarru(korku-ümit arasında olmak), Allah esma ve sıfatları ile anılır, istiğfar edilir, dilek söylenir, salât ile bitirilir.
Edepleri: Mümkünse kıbleye yönelmek, manevî şerefi olan vakitleri seçmek, saygılı halde bulunmak, acziyeti itiraf, elleri kaldırmak, sonunda avuç içlerimizi yüzümüze sürmek, din ve ahlaka zıt şeyler istememek, bağırıp çağırarak dua etmemek, orta ses veya gizli dua etmek, duada aceleci olmamak, doğal cümlelerle içinden geldiği gibi dua etmek, valideyn ve tüm müminler için de dua etmek, dua anında abes hallerde olmamak, İmam ise cemaati de duada zikretmek, cenazelere de dua etmek gibi.
Hz. Peygamber'in bazı örnek duaları:
"Allah'ım ben senden yararlı ilim, güzel(helal) rızık ve makbul amel dilerim."
"Allah'ım cimrilikten sana sığınırım, korkaklıktan, erzel-i ömürden(Alzheimer gibi), dünya fitnesinden, deccalin şerrinden, kabir azabından sana sığınırım."
Allah dua olan rahmet çeşmesinden tüm Müslümanların kana kana içmesini nasip eylesin. SON
Dr. Eyyup AYDIN
Osmancık Müftüsü