EL Mİ YAMAN BEY Mİ YAMAN (GAZZE) 3

Katil İsrail, canımızı acıtmaya devam ediyor. Kötünün kötüsü için nabız yokluyor.
Sözlü uyarıları artık kulak ardı ediyor, canı nasıl isterse öyle davranıyor, Gazze ile top gibi oynuyor.
Dünyaya meydan okuyor.
Müslümanlar zaten onlar için doğal hedef, bu yetmedi din, dil, ırk demeden önüne geleni meşru hedef sayıyor.
Gazetecileri öldürüyor, sağlıkçıları öldürüyor, aktivistleri öldürüyor…
Dünya müslümanları olarak dualarımız da kabul olmuyor, beddualarımız yerini bulmuyor ne yazık ki. Emin olun insanın deliresi geliyor.
Acziyet içerindeyiz gerçekten. Dün(20.08.2025) ABD başkanı Trump, Ukrayna-Rus savaşını bitirmek için Avrupa liderlerini etrafına topladı, onlara talimatlar verdi. El-pençe duruyorlar karşısında.
Trump, Ukrayna lideri Zelenski’yi Beyaz Saray'da ağırladı. Avrupalı liderler de kritik zirvedeydi. Zirvede konuşulanlar haricinde görüşmenin gerçekleştiği anda devlet liderlerinin salondaki konumları dikkat çekti. Dünya liderleri Trump’ın masası etrafında adeta birer öğrenci gibi dizilmişlerdi. Bu poz akıllara şu soruyu getirdi: “Dünya liderleri” niçin Trump’ın önünde hiyerarşik bir düzende konumlandılar?
Liderlerin katıldıkları toplantılar genelde yuvarlak bir masa etrafında hiyerarşik bir düzen olmadan gerçekleşir ve tüm liderler eşit konumda olduklarını bu köşesi olmayan masa etrafında toplanarak gösterirler fakat bu toplantıda böyle bir durum söz konusu olmadı. Trump liderleri karşısına bir öğrenci gibi dizerek adeta “ben sizin öğretmeninizim ve benim dediğim olur” dedi.
Liderlerin bu ast üst belirten oturma düzeninden memnun olmadıkları suratlarından okunuyor fakat buna itiraz etmemeleri de ayrı bir dikkat konusu.
Buna benzer bir durum da AB’nin 60. Yıl kutlamalarında Vatikan’da Papa’nın huzurunda gerçekleştirilen toplantıda gözlemlenmişti. Tüm AB liderleri Papa’nın önünde adeta el pençe divan durmuşlardı. (Bk. Esin Çoştu 20.08.2025, https://www.sde.org.tr/ uluslararasi-iliskiler-ve-dis-politika/ab-liderleri-papa-ve-trump-in-huzurunda-el-pence-divan-vaziyette-haberi-60005)
Yukardaki SDE’nin fotoğraf eşliğinde sunduğu haber-analizinin yorumu şu:
“Bu iki örnek, liderlerin göründükleri kadar bağımsız ve güçlü olmadıklarını, onlardan daha güçlü bir denge unsuru olarak Amerika ve Papa'nın olduğunu gösteriyor. Alınan ve uygulanan kararlar bu iki güç etrafında şekilleniyor.”
Maalesef gücün egemen olduğu bir dünya tesis edildi hal-i hazırda.
İşte bunu bilen İsrail, sınır tanımaz tavrını sürdürüyor, durmuyor, durdurulamıyor. Ne günlere kaldık ya Rabbi!..
Gazze kurtlar sofrasında…
El mi yaman, bey mi yaman! Göstersek terör devleti İsrail’e..
Boykotu eksiksiz uygulasak ve içten dua etsek.
Ahh diyoruz; tüm İslam ülkeleri birlik olup İsrail’e ekonomik yaptırım uygulasalar.
Umreler iptal edilse, hac yapılmasa Gazze’de zulüm sona erene kadar.
Masum halkın suçu yok ama İsrail’de büyük bir felaket olsa. Mesela deprem.
Ümitvârız yine de.
Esip-gürleyen İran’dan bir şeyler bekledik, boş çıktı, fos çıktı. Kendi evinde avlandı. Ama gönderdiği füzelerle İsrail’i günler ve gecelerce sığınaklara kapattı. Korkuttu, hiç yoktan iyidir.
Reis bu günlerde sessiz, hayra yoralım, mutlaka bir plan içerisinde olmalı. Ansızın bir şey yapabilir mi? Bilmiyoruz. Devlet aklı, birey aklı gibi fevri çalışmaz derler.
**
“Çaresizseniz, çare sizsiniz” sözüne ben inanırım. Siz de inanın. Şimdi dua vakti:
Allahım! Sen Firavn’un sarayında büyüyen Musa’yı onun zulmünden kurtardın.
Sen, denizi ikiye ayırdın da mazlumu selamete, zalimi helake ulaştırdın.
Sen, Nemrud’un tutuşturduğu ateşi “Ey ateş! Serin ve selamet ol” diyerek İbrahim’e gülistan eyledin.
Sen, Sevr mağarasında dostun Habib-i Edibini korudun “Mahzun olma Allah bizimle beraberdir” buyurdun.
Ey Rabbimiz! Sen ki Bedir’de ordusu az olanı galip kıldın.
Uhut’da sabredenleri mağfiretinle şereflendirdin.
Hendekte yeryüzünü titretenlere gökten sükûnet indirdin.
Rabbimiz! Sen ki ahzabı rüzgârla darmadağın ettin.
Ebabil kuşlarını gönderip Kabe’yi fillerden korudun.
Kudüs’ü teslim almaya gelen Hz.Ömer’e yüreğinde taşıdığı adaletle zafer verdin.
İlahi! Gazze’de zifiri karanlıkta bir ümmet nöbet tutuyor; aç, susuz, yetim ve yalnızlar. Ama kalpleri Seninle dolu, sabırları İbrahim gibi, direnişleri Musa gibi, Sevdayla yanan kalpleri Resulün Ahmed gibi.
Sen onlara nusret ver!
Kurşunları eriten bir iman ver!
Onları görünmeyen ordunla destekle!
Mücahitleri, analarını, yavrularını-çocukları koru, sabır ver, güç ver, kuvvet ver!.
Ya Kahhar! Zalim İsrail’e ve ona destek veren küfür ehlini kahr eyle, zelil eyle, hilelerini başlarına geçir.
Onları tıpkı Ebrehe gibi, Firavun gibi, Nemrut gibi helak eyle Allahım!.
Ey müntakım olan Rabbim!
Sevgili Habibinin sana yalvardığı gibi yalvarıyoruz. Eğer bu, bir avuç mücahidi muzaffer kılmazsan, yeryüzünde Kudüs için savaşacak hiç kimse kalmayacak.
Onları muzaffer kıl, işgalci Siyonistleri hezimete uğrat, güçlerini ve birliklerini darmadağın et!
ÂMİN..