İKİYÜZLÜYE RAZIYIM…

Son zamanlarda özellikle siyasette öyle ikiyüzlü davranışlar sergileniyor ki pes artık! Dedirten cinsten. Daha önce gündeme gelmediği halde cuma namazı çıkışı pozları verenlere, başı açık olduğu halde başörtülü fotoğraf verenlere, benim dedem de hacı veya ermiş seyyid diyenlere,
daha önce söylediklerini unutup aksini beyan edenlere şahit oluyoruz. Bazı siyasi şahsiyetler geçmişteki söylem ve davranışları bilindiği halde kendini demokrat gibi gösterme, hak ve özgürlükten yana olmadıkları halde hak ve özgürlük timsali gibi görünme, teröre karşıymış gibi gözüküp terör grupları ile siyasi çıkarlar uğuruna ilişkiler kurma ikiyüzlülüğünü sergileyebilmektedirler.
Yapamayacakları vaatleri söyleyen siyasetçiler hem vatandaşlarının hem kendi kitlesinin aklıyla alay etmektedirler. Belki de dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde daha önce söylediklerinden çark ederek bambaşka bir kimliğe bürünebilmekteler. 
Bir gün vatansever, bir gün sosyal demokrat, bir gün Atatürkçü, bir gün muhafazakar, bir gün milliyetçi olmak nasıl bir duygu acaba merak ediliyor. İnsanların bu tutarsız ve ikiyüzlü siyasetçilere inanıp inanmayacaklarını, sosyologlar ve psikologlar da merak ediyor ve hayretle izliyor olmalı. 
İkiyüzlüye razıydık lakin yirmi yüzlülerle karşılaşıkarşılaşır olduk. 
İkiyüzlülükle ilgili olarak, Mehmed Âkif bir gün dostlarına şöyle der: "İkiyüzlüleri sever oldum, çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım."
İkiyüzlülük, "Özü-sözü bir olmayan, kendisini olduğundan başka türlü gösteren, riyâkâr, münâfık kişiler olarak tarif ediliyor. 
Aşağıdaki beyitte Sâbit'in çok güzel sembolize ettiği üzere, içki içtikleri dışarıdan görülmesin diye meyhanenin kapısına seccadelerini perde yapanlara asla inanmamalıyız.
Setr için zâhid-i âlüfte-meniş bâdesini
Perde eyler der-i meyhâneye seccâdesini.
Anormal olan dost görünüp düşmanlık yapmaktır. Hazret-i Ali'nin dediği gibi, düşmanın en büyüğü düşmanlığını gizleyendir. Size düşman olduklarını hâl ve davranışlarıyla ortaya koyanlardan korkmanıza lüzum yok. Gerekli tedbiri alırsınız. Esas korkulması gerekenler düşmanlığını gizleyenler yani ikiyüzlülerdir. Maalesef toplumda Ali'den gözüküp de katleden İbn Mülcem gibi şairin ifadesiyle velî görünen nice kâtiller vardır:
Çok riyâkâr var velî görünür
İbn Mülcem iken Alî görünür.
Gerçekten de biz biliriz ki yılan sokar, aslan parçalar, köpek ısırır, kedi tırmalar. Ama insanın ne yapacağını önceden kestiremiyoruz. Bize düşen zâhire göre hükmetmek olduğu için de çok defa yanılıyoruz. Nitekim adam sâdık görünür, hâin çıkar. İlk bakışta mürşit sanırsınız, oysa yoldan çıkmış bir insandır Ziya Paşa'nın dediği gibi:
Sâdık görünür kisvede erbâb-ı ihânet
Mürşid sanılır vehlede erbâb-ı dalâlet.
Şairin şu sözlerine de katılmamak mümkün değil:
Memursan eğer millete aslan kesilirsin
Âmir görünce burnunu yerlerde sürürsün
Bir gün ona bir gün buna yaltaklık edersin
Güçtür tanımak rengini aslın ne, ne türsün
Bir yırtıcı kuşsun ki koyun postuna girmiş
Kendin bile öz çehreni görsen tükürürsün.
Son söz Mevlana'dan olsun: 
''YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL!