Kur’an-ı Kerimin önemle üzerinde durduğu konulardan biriside şeytan ve görevleridir. Daha önceki bir yazımızda şeytan konusuna değinmiştik. Bu yazımızda ise biraz daha detaylı bilgi vereceğiz inşeAllah. Kötülüğün temsilcisi ve teşvikçisi olan şeytan, Allah’ı (cc) seven, onun yolundan gitme gayreti içerisinde olan müminler başta olmak üzere herkesin düşmanı olarak, kötülüğün sembolü haline gelmiş, ruhani bir varlıktır.
Şeytan, rahmet ve haktan uzaklaşan, öfkeden tutuşan, helak olan, her şeye zarar vermeye çalışan anlamlarına gelir. Ondan dolayıdır ki her işimize başlarken Euzu Besmele çekerek “Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla, kovulmuş olan şeytanın şerrinden Allah’ım sana sığınırım” deriz. Peygamberimiz kahrolsun şeytan diyen bir sahabeye “Sen böyle dersen o büyüklenir ve gücümle onu yendim der. Allah’ın adıyla dediğinde ise o küçülür” buyurmuştur. Kur’an da “Hani biz meleklere (ve cinlere) Âdem’e itaat edin, demiştik. İblis hariç hepsi itaat ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu. Biz: Ey âdem! Sen ve eşin beraberce cennete yerleşin, cennet nimetlerinden yiyin. Sadece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikinizde kendinize kötülük eden zalimlerden olursunuz dedik. Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek yaşamak vardır, dedik. Bu durum devam ederken Âdem Rabbinden bir takım ilhamlar alarak tövbe etti. Çünkü Allah tövbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.” (Bakara 34-37)
Hicr sur. 31-46 da; “İblis secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı. (Allah) Ey iblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? Dedi. (iblis) ben kuru bir çamurdan şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana itaat edecek değilim, dedi. Allah şöyle buyurdu: öyleyse cennetten mahrum edildin. Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lanet senin üzerine olacaktır. (iblis) Rabbim! Öyleyse insanların tekrar diriltileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi. Allah: sen bilinen bir vakte (kıyamete) kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu. (iblis) dedi ki: Rabbim cennetten mahrum edilmeme karşılık bende yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlaslı kulların müstesna. (Allah) şöyle buyurdu. Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hâkimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna. Muhakkak cehennem onların hepsine vaat olunan yerdir. Sadece takva sahipleri cennetlerde ve nimetler içerisinde olacaklardır. Onlara, oraya emniyet ve selametle gidin denilecektir.”
Şeytan: “Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında, onun neslini kendime bağlayacağım! Allah buyurdu: Git! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki hepinizin cezası cehennemdir. Tam bir ceza! Şeytan, insanlara, aldatmadan başka bir şey vaat etmez. Şurası muhakkak ki, benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın olmayacaktır. (İsra 62-65) “Hani biz meleklere: Âdem’e itaat edin, demiştik; İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler için bu ne fena bir değişmedir!” (Kehf 50) “Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, İblis ’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; İblis bundan kaçınmıştı. Bunun üzerine: Ey Âdem! Dedik, bu, hem senin için hem de eşin için büyük bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra yorulur, sıkıntı çekersin! Şimdi burada senin için ne acıkmak vardır, ne de çıplak kalmak. Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın. Derken şeytan onun aklını karıştırıp Ey Âdem! Dedi, sana ebedîlik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi? Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine üzerlerindeki manevi perde düştü. Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı. Sonra Rabbi onu seçkin kıldı; tövbesini kabul etti ve birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.” (Ta-ha 116-123)
İblis, Allah’tan özür ve af dileme yerine, itiraz edip üstünlük taslayarak intikam duygularıyla hareket etmiştir. “Şeytan: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi. Senin mutlak kudretine an dolsun ki, onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların bir yana, hepsini mutlaka azdıracağım, dedi.” (Sâd 76, 82-83) Şeytan kendisinin de insanında yaratıcısının Allah olduğunu itiraf etmesine rağmen, Hz. Âdemin Allah’ın halifesi ve Allah’tan bir ruh taşımasını göz ardı etmiştir. “(Âdeme) Şekil ve ruh verdiğim zaman ona itaat edin” (Hicr 29) Daha öncede Bakara 30-32 de meleklerde insanın yaratılışına itiraz ederek “Bizler hamdinle seni tesbih ve takdis edip dururken fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Dediler. Allah’ta onlara; ben sizin bilmediklerinizi de bilirim. Melekler: Ya Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz” diyerek hatalarını telafi etmişlerdi. Nas suresinde ise “Deki insanların kalplerine vesvese veren, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, Melikine ve ilahına sığınırım”. Bu sure nazik olduğunda peygamberimiz’e ey Allah’ın resulü insanlardan da şeytan mı var? Diye sorulduğunda; peygamberimiz şeytan sadece vesvese verir. Şeytanın kontrol altına aldığı insanlar ise insanları günaha zorlarlar onlar daha tehlikelidirler. Buyurmuştur. Eğer birisi sizi Allah'a imandan ve ibadetten alı koymanın yollarını arıyor, Allah’ın haram ve yasak kıldığı bir şeye zorluyor veya teşvik ediyorsa hiç şüphesiz bilmiş olun ki şeytan onu devreye sokmuştur. Zümer 36-39’da Allah’ın doğru yolunu bırakıp, yasaklarını çiğneyip, emirlerine itibar etmeyenlerin mutlaka şeytanın tuzağına düşecekleri bildirilir.
Şeytandan korunmanın yoluysa Allah'a sığınıp onun iradesine teslim olmaktır. Âraf 200-202) “Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu o işitir ve bilir. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah’ı anar (ona sığınır) ve hemen gerçeği görürler. (şeytanların) dostlarına gelince şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler sonrada yakalarını bırakmazlar ”