Kur'an-ı Kerim'in Gönderiliş Amaçları 33

Dünyadaki yaşam tarzları, amaçları, gayeleri, işleri ve işlemiş oldukları salih amelleri neticesinde cenneti hak eden kimselere verilen müjdeler ve orada ki nimetlerle ilgili bazı ayetler;
“(Ey Muhammet) İnanıp gereklerini yerine getirenlere, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: ‘Bunlar daha önce de rızıklandırıldığımız şeylerin benzerleri’ derler. Orada birbirinin benzeri olmak üzere rızıklar sunulacak. Orada eşleri de olacak. Hem onlar orada ebedî kalacaklardır” (Bakara 25)
“De ki: ‘Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır.’ Allah, kullarını hakkıyla görendir. (Ali İmran 15)
“Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler. Orada ebedî kalacaklardır” (Ali İmran 107)
“İşte onların mükâfatları, Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Gereklerini yapanların mükâfatı ne güzeldir!” ( Ali İmran 136)
“Fakat Rablerinden gereğince korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar ve Allah katında ağırlanacaklardır. Salih kimseler için Allah katındakiler daha hayırlıdır. (Ali İmran 198)
“İman edip salih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız. (Nisa 57)
İman edip salih ameller işleyenleri altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız, orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu, Allah'ın gerçek vaadidir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?” (Nisa 122)
“Allah şöyle buyurur: “Bugün sadıklara dünyadaki işlemiş oldukları amellerinin fayda vereceği gündür. Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızasını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur” (Maide 119)
“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz işte onlar cennet ehlidirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır” (Âraf 42)
“Orada kalplerinde bulunan kötülükleri çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. ‘Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler.’ derler. Onlara şöyle seslenilir: “İşte size cennet! Dünyada yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz” (Âraf 43)
“Cennet ehli, cehennem ehline: ‘Rabbimizin bize vaat ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaat ettiğini gerçek buldunuz mu?’ diye seslenirler. Onlar da ‘evet’ derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun!” (Âraf 44)
“Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. Âraf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: ‘selâm olsun size’ diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir. (Âraf 46)
“Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince: “Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!” derler. (Âraf 47)
“Cehennemdekiler, cennettekilere: “Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin” diye seslenirler. Cennettekiler de: ‘Allah, bunların ikisini de inkârcılara haram kıldı” derler. (Âraf 50)
“İşte gerçekten mümin olanlar onlardır. Onlara Rablerinin katında dereceler vardır, bağışlanma ve değerli rızıklar vardır” (Enfal 4)
“Rab’leri, onları kendi katından bir rahmet, bir rıza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardır” (Tevbe 21)
“Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır” (Tevbe 22)
“Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaat buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaat etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur” (Tevbe 72)
“Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve salih amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar. İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur” (Tevbe 100)
“Hiç şüphesiz iman edip salih ameller işleyenleri, imanlarından dolayı Rableri hidayete erdirir. Naîm cennetlerinde altlarından ırmaklar akar durur” (Yunus 9)
“Bunların oradaki (cennette ki) duaları, ‘Allah’ım seni noksan sıfatlardan uzak tutarız!’, aralarındaki esenlik dilekleri, ‘selâm’, dualarının sonu ise, “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” sözleridir. (Yunus 10)
“İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada (cennette) ebedî olarak kalacaklardır” (Hûd 108)