Kur’an’ı Kerim’in Gönderiliş Amaçları - 34 -

Dünyadaki yaşam tarzları, amaçları, gayeleri, işleri ve işlemiş oldukları salih amelleri neticesinde cenneti hak eden kimselere, muhtelif surelerde verilen müjdeler ve orada ki nimetlerle ilgili bazı ayetler; (2)

“Bu güzel hayat ’ta (cennet’ te), onların babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla beraber girecekleri yer, Adn cennetleridir. Melekler de, onlara şöyle derler: Sabrederek gereklerini yaptığınızdan dolayı size selâm olsun! Bakın, dünya hayatının mutlu sonu ne kadar güzelmiş! (Ra’d 23, 24)

“Onlar ki, iman etmişler ve salih ameller işlemişlerdir, ne mutlu onlara, yerleri de ne güzeldir!” (Ra’d 29)

“Muttakilere vaat olunan cennetin misali şöyledir: Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir” (Ra’d 35)

“İman edip salih ameller işleyenler ise, Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetlere konulurlar. Oradaki dirlik temennileri ‘Selam’dır” (İbrahim 23)

“Onlara: ‘Selametle güven içinde oraya girin’ denir” (Hicr 46)

“Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çıkarılacak da değillerdir” (Hicir 48)

“O girecekleri yer, Adn cennetleridir ki, altından ırmaklar akar. Orada Allah'tan korkanlara diledikleri nimetler vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle mükâfatlandırır” (Nahl 31)

“Takva sahipleri o kimselerdir ki, melekler, canlarını hoş ve rahat halde alırlar. Selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükâfatı olarak girin Cennet’e...” derler. (Nahl 32)

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olacaktır” (Kehf 107)

“Fakat tevbe edip, iman eden ve salih ameller işleyenler bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa da uğratılmayacaklardır. O cennet, Rahman (olan Allah) ın kullarına görmedikleri halde vadettiği ‘Adn’ cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır. Onlar orada boş bir söz işitmezler. Ancak ‘Selam’ işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır. İşte kullarımızdan takva sahibi olanlara vereceğimiz cennet budur” (Meryem 60, 61, 62, 63)

“Allah, doğruya erenlerin hidayetini artırır. Kalıcı salih ameller, Rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç itibari ile daha da iyidir” (Meryem 76)

“Biz de (Âdem'e) şöyle demiştik: "Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın (kandırmasın), sonra bedbaht olursun (sıkıntı çeker, perişan olursunuz)” (Ta Ha 117)

“O ağacın meyvesinden yemenin yasak olduğunu unutan Âdem ve Havva) ondan yediler. Böylece (üzerlerindeki cennet elbiseleri soyularak) ayıp yerleri kendilerine açıldı ve üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye çalıştılar. Âdem, Rabbinin buyruğuna, (unutarak bile olsa) karşı gelmiş (olmanın pişmanlığı ve mahcubiyeti ile) şaşırıp kalmıştı” (Ta Ha 121)

“Onlar, Allah’ın korunmasını emrettiği hususları gözetir, Rableri huzurunda derin bir saygıyla ürperirler…” “En büyük korku bile onları tasalandırmaz (mahşer gününün dehşeti) ve melekler onları, ‘İşte bu, size vaat edilen (mutlu) gününüzdür’ diyerek karşılarlar” (Enbiya 102, 103)

“Onlar hem sözün hoş olanına, hem de övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletilmişlerdir” (Hac 24)

“İşte bunlar (Cennete) varis olanların ta kendileridir” (Müminun 10)

“Onlar ki, Firdevs (Cennetin) e vâris olurlar. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar” (Müminun 11)

“Resulüm De ki: “Böyle bir sonuç mu daha hayırlı, yoksa kalpleri Allah’a saygıyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlara vad’edilen ebedî cennet mi? O cennet onlar için bir mükâfat ve nihai bir varış yeri olacaktır. (Furkan 15)

“Ebedî olarak kalacakları orada, onlar için diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin uhdesine aldığı, (yerine getirilmesi) istenen bir vâdidir” (Furkan 16)

“Cennetlikler o gün yerlerin en iyisinde, dinlenme yerlerinin de en güzelinde olacaklardır” (Furkan 24)

“İşte bunlar, hak yolda sabır ve sebât göstermelerine karşılık cennetin yüksek makam ve köşkleriyle mükâfatlandırılacak, oraya selâm ve hürmetle buyur edileceklerdir” Furkan 75)

“Hem de orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir yerleşim yeridir!” (Furkan 76)

“O gün cennet muttakilere yaklaştırılır. Cehennem de azgınlara” Şuara 90, 91)

“İman edip sâlih ameller işleyenleri, cennette altlarından ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz ve orada ebedî olarak kalacaklardır. Ömürlerini böyle sâlih amellerle geçirenlerin mükâfatı ne güzeldir!” (Ankebut 58)

“İman edip sâlih ameller işleyenler, işte o bahtiyar insanlar, cennetin has bahçelerinde mutluluk içinde ağırlanacaklar” “Kim inkâr ederse, inkârı kendi aleyhinedir. Kimler de salih ameller işlerse, ancak kendileri için (cennette yer) hazırlarlar” (Rûm suresi 15, 44)

“Şüphesiz, iman edip salih amel işleyenler için içlerinde ebedî kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah, (bu konuda) gerçek bir vaat de bulunmuştur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir” Lokman 8, 9)