Kur'an'ı Kerim'in Gönderiliş Amaçları - 45 -

Ahiret hayatının aşamalarından SIRAT KÖPRÜSÜ; Mahşer günü insanlar sorgulanarak, mizan terazisinde amelleri tartıldıktan sonra karşılıklarını almak üzere yol anlamına gelen sırat köprüsü üzerinden cennete veya cehenneme doğru yönlendirilmeleridir.

İnsanın ölümüyle dünya hayatı sona ermiş ve sonsuz âhiret hayatı başlamış olur. Bu konu ile ilgili Kur'a-ı Kerim ve hadislere baktığımız zaman bu süreçte, ölümden sonra kıyamete kadar geçen kabir hayatı (berzah), evrenin düzeninin bozularak kıyametin kopması, tekrar diriliş (baas), haşir, hesaba çekilme (mizan), sırattan geçme gibi evrelerden sonra cennet veya cehennem hayatıyla devam eder. Âhiret hayatının aşamalarından birisi olan sırat, islam literatürün de; Cehennem üzerinde kurulacak olan, cennet ehlinin amellerine göre rahatlıkla geçtiği, cehennem ehli için ise bu köprünün incelerek, cehenneme düştükleri şeklindedir. Sırat kelimesi Kur'an-ı Kerîm'de; Allah'a ulaştıran veyahut ta hak edilen yere gidilen yol anlamında kırk beş ayrı ayette geçmektedir. Bunlardan otuz üç ayette "dosdoğru" (müstakim) sıfatıyla birlikte (Sırâtü'l-müstakîm) geçerken iki ayette ise Sırâtü's-seviyy: şeklinde geçmektedir. Allah (cc) bazende bir peygamberi konuşturarak onun dilinden bizlere mesajlar vermiştir. Şöyle ki; "Ey babacığım! Muhakkak ki ben (bir peygamberim), ilimden sana gelmeyen (bir hakikat) gerçekten bana gelmiştir! Öyle ise bana tâbi' ol ki seni doğru bir yola eriştireyim!" (Meryem 43); "Resulüm! De ki: Herkes gelecek adına bir beklenti içinde bulunuyor; madem öyle siz de beklemeye devam edin. Merak etmeyin: kim doğru yol üzerinde imiş ve kim beklentilerini doğru çıkaracak bir yol takip ediyormuş, elbette yakında bileceksiniz!" (Tâhâ 135) Kur'an-ı Kerim de sırat kelimesi, "cehennemin üzerinde kurulacak olan köprü" şeklinde terim anlamıyla doğrudan doğruya geçmemekle birlikte konu ile ilgili âyetlerin bütününe ve hadislere baktığımız zaman detaylı bilgiye sahip olmamız mümkündür. Özellikle de şu âyetlerin cehennem üzerine kurulacak sıratın varlığına işaret ettiği görülmektedir. "(Allah, meleklerine emreder:) Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah'tan başka tapmış olduklarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler" (Saffat 22, 23, 24) "Ey insanlar! Sizden cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür. Sonra Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri orada diz üstü çökmüş hâlde bırakırız" (Meryem 71-72).

Bu konunun detayları hakkında çokça hadis vardır. Allah (cc) ın Resulü sıratın mahiyet ve nitelikleri hakkında yeterli bilgileri vermiştir. Peygamberimiz Cehennem üzerine kurulacak olan sırat köprüsünden ilk gecenin de kendisi olacağını bildirerek; "Ümmetimi onun üstünden ilk önce geçirecek peygamber ben olacağım. O gün peygamberlerin duaları 'Ey Allah'ım, selâmet ver, selâmet ver!' şeklinde olacaktır" buyurduğu nakledilir. Ayrıca sırat köprüsünde cehennemliklerin karşılaşacağı çeşitli tehlikeler de tasvir edilmiştir (Buhârî, "Ri?a?", 52, "Ezan", 129). Diğer bazı hadislerde ise Peygamberimiz kendisine izin verildikten sonra sıratta müminlerle birlikte olacağını ve ilk gidenlerin sırattan şimşek gibi geçeceklerini, sonra inananların amellerine göre sırasıyla rüzgâr gibi, kuş hızıyla, koşarak veya daha başka şekillerde sırattan geçeceklerini, kendisinin sırat üzerinde dikilerek "Yâ Rab! Selâmet ver. selâmet ver!" Diye niyazda bulunacağını, amelleri yetersiz olan bazı kişilerin yürüyemeyip emekleyerek sıratı geçebileceğini, bazılarının sıratın her iki yanında asılı duran çengellere takılacağını ve sonuçta insanların tırmıklanmış, kurtulmuş veya ateşe düşmüş olacaklarını haber vermiştir. (Müslim, "Îmân" 329); Bir başka hadiste ise; Cehennem köprüsünün üstünde kaygan bir yol bulunduğunu ve buraya takılmadan geçebilmek için günahı hafif olarak gelmenin yükü ağır olarak gelmekten daha evla olacağını bildirmiştir. (Müsned, V, 159); İnsanların sıratın üstünden geçerken kelebeklerin ateşe düşmeleri gibi her iki taraftan art arda ateşe düşeceklerini haber vermiştir. Konuyla ilgili ayet ve hadisleri değerlendiren kelâm âlimleri de sıratın varlığı konusunda görüş birliğine varırken, mahiyet ve nitelikleri hakkında farklı yaklaşımlarda bulunmuşlardır. İslâm inanç esaslarının bilgi kaynağına dair yaptıkları tasnife göre de bu esaslar hem akıl hem de vahiy yoluyla bilinebilir. (Cüveynî, s. 302). Sırat konusu da tıpkı mizan, hesap, havz, kevser, şefaat, vb. diğer âhiret halleri gibi varlığı ancak Allah (cc) ve Allah'ın (cc) bildirmesi ile Resulü tarafından bilinebilen inanç konularından birisidir. Bununla beraber sıratın varlığını aklen bilme ve kavrama imkânının olduğu da belirtilmiştir. (İbn Fûrek, s. 170).

Mahşer günü insanlar inançlarına ve amellerine göre muamele görürler. Cehennem üzerinde cennete uzanan sırat (yol) ise insanın dünya hayatı boyunca olumlu veya olumsuz olarak yapmış oldukları iş ve amelleri ile şekillendirdikleri bir köprüdür. İnsanın bu dünyadaki iyi amelleri, ahirette onun önüne bir köprü olarak gelerek onu cehenneme düşmeden cennete ulaştırır. Öyle anlaşılıyor ki sırat, Allah ve Resulünün haber verdiği şekilde ve yalnız Allah'ın bildiği ve takdir ettiği keyfiyette mutlaka olacaktır. İnsanlarımızın bir kısmı bunun farkında olmasa ve gereklerini yerine getirebilme gayreti içerisinde olmasalar da bundan kaçış veya kurtuluş yoktur.

Görünen o ki, her insan kıyamet günü sırat üzerinden geçecektir. Bu geçiş, kişinin dünyada yaptığı amellere, imanına ve ahlaki durumuna göre kolay ya da zor olacaktır. İşlerinde ve amellerinde dünyada ona göre yaşayanlar bu köprüyü kolaylıkla geçerken, cehennem ehlinin ise işlerinin zor olduğu gözükmektedir.

Peygamberimiz; "Allah'ım, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan ve cimrilikten sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım." (Müslim Zikir 50. Ebu Davud, Vitir 32. Nesai İstiaze 7)