Dev­let Bah­çe­li'nin ilk ola­rak se­çim­ler­den ön­ce or­ta­ya at­tı­ğı ve ar­ka­sın­dan maf­ya li­de­ri Ala­ad­din Ça­kı­cı'yı ce­za­evin­de zi­ya­ret ede­rek ora­da ver­di­ği sa­mi­mi poz­la­rı­nı ba­sın­la pay­laş­tı­ğı gün­den son­ra gün­dem­den düş­me­yen af ko­nu­su, tek­li­fin mec­li­se su­nul­ma­sı ile ge­ri dön­dü­rü­le­mez nok­ta­ya gel­miş ol­du.


Top­lu­mun tüm ke­sim­le­ri­ni doğ­ru­dan ve­ya do­lay­lı il­gi­len­di­ren böy­le­si bir ko­nu­da tar­tış­ma­la­rın ol­ma­sı ka­dar do­ğal bir du­rum ola­maz­dı ve öy­le de ol­du. İk­ti­dar ka­na­dı ilk gün­den be­ri sü­rek­li "gün­de­mi­miz­de af di­ye bir şey yok" de­diy­se de, MHP ve onun li­de­ri Bah­çe­li, bu söz­le­ri bir sü­re ses­siz­ce ge­çiş­tir­dik­ten son­ra kal­dı­ğı yer­den de­vam ede­rek, bu­nun ken­di­le­ri­nin se­çim va­adi ol­du­ğu­nu, bun­dan ge­ri adım at­ma­ya­cak­la­rı­nı sert ifa­de­ler­le tek­rar­la­mış­tır.


AK Par­ti, MHP'nin bu ina­dı üze­ri­ne, son bir­kaç yıl­dır par­ti ta­ba­nın­da çe­şit­li ne­den­ler­le olu­şan mem­nu­ni­yet­siz­lik­ler ile ya­şa­nan eko­no­mik sı­kın­tı­lar­dan do­la­yı za­ten zor ge­çe­ce­ği bel­li olan ye­rel se­çim­ler­den do­la­yı, af tek­li­fi için "ge­tir­sin­ler ba­ka­lım, dü­şü­ne­lim" nok­ta­sı­na gel­miş­tir. Ger­çi Cum­hur­baş­ka­nı ıs­rar­la ve hak­lı ola­rak, "şa­hıs­la­ra kar­şı iş­le­nen suç­la­rı bi­zim af yet­ki­miz ola­maz" di­yor­sa da, öy­le an­la­şı­lı­yor ki, it­ti­fa­kın bo­zul­ma­sı en azın­dan bu aşa­ma­da gö­ze alı­na­ma­dı­ğı için, is­te­me­ye­rek de ol­sa "in­faz in­di­ri­mi" adıy­la bi­raz da­ha yu­mu­şa­tıl­ma­ya ça­lı­şı­lan ka­nu­nun çık­ma­sı­na ra­zı ola­cak gi­bi.  


Af ko­nu­su­na ka­te­go­rik ola­rak olum­suz yak­laş­mak doğ­ru ol­ma­ya­bi­lir. El­bet­te yar­gı­la­ma­lar­da so­run var­sa af ya da ye­ni­den yar­gı­lan­ma hak­kı gi­bi dü­zen­le­me­ler gün­de­me gel­me­li­dir. Ül­ke­miz­de sık­ça rast­la­nan ve yar­gı­nın dö­nem­sel ola­rak so­run­lu ol­du­ğu, özel­lik­le de dar­be son­ra­sı yar­gı­la­ma­lar­da ada­let duy­gu­su­nu çok­ça ya­ra­la­yan ka­rar­la­rın ve­ril­di­ği bi­li­nen bir va­kıa. An­cak bu­gün gün­de­me ge­ti­ri­len af ile il­gi­li asıl so­run, af­fa ko­nu edil­me­si dü­şü­nü­len suç ve suç­lu­la­rın böy­le tar­tış­ma­la­ra ko­nu edi­len yar­gı­la­ma­lar ol­ma­ma­sı­dır. Zi­ra "si­ya­si suç" ola­rak ad­lan­dı­rı­lan ve dev­le­te kar­şı iş­le­nen suç­la­rın, ge­ti­ri­le­cek af­fın kap­sa­mı dı­şın­da ka­la­ca­ğı her fır­sat­ta ıs­rar­la be­lir­ti­li­yor.


Yar­gı­la­ma­lar­la il­gi­li asıl so­ru­nun si­ya­si suç­lar ol­du­ğu çok iyi bi­li­nir­ken, bu ko­nu dı­şa­rı­da bı­ra­kı­la­rak ıs­rar­la adi suç­lu­la­rın, maf­ya li­der­le­ri­nin, ka­til, hır­sız, do­lan­dı­rı­cı ve uyuş­tu­ru­cu sa­tı­cı­la­rı­nın, ka­der mah­ku­mu de­ni­le­rek, ken­di­le­ri­ne acın­dı­rıl­mak su­re­tiy­le so­ka­ğa sa­lın­mak is­ten­me­si en baş­ta mağ­dur ve ya­kın­la­rı­nı is­yan et­tir­mek­te, ada­le­te za­ten iyi­ce azal­mış olan gü­ve­ni tüm­den bi­tir­mek­te­dir.


Ka­der mah­ku­mu de­ni­len in­san­lar için­de ger­çek­ten ma­sum ki­şi­ler de ola­bi­lir, ama bun­la­ra ka­der mah­ku­mu de­ğil, ol­sa ol­sa ada­let­siz sis­te­min kur­ban­la­rı de­mek ge­re­kir. Si­ya­set ku­ru­mu­na dü­şen gö­rev, top­lum­da­ki çar­pık ka­der inan­cı­nı is­tis­mar et­mek su­re­tiy­le su­çu so­yut bir kav­ra­ma yük­le­ye­rek so­rum­lu­luk­tan kaç­mak de­ğil, ön­ce adil bir yar­gı sis­te­mi kur­mak ve da­ha da önem­li­si, su­ça gi­den yol­la­rı ka­pat­mak ol­ma­lı­dır.  


Di­ğer ta­raf­tan af is­te­yen­le­rin af­fın ge­rek­li­li­ği­ne da­ir en güç­lü ar­gü­ma­nı ise ce­za­ev­le­ri­nin pat­la­ma­ya ha­zır bom­ba ol­du­ğu­dur ki, bu ha­ki­ka­ten cid­di­yet­ten yok­sun, hat­ta şan­taj ko­kan bir ge­rek­çe­dir. Af­fın böy­le bir ge­rek­çe­si ola­bi­lir mi? Yar­gı sis­te­mi­ni dü­zelt­me­yi dü­şün­me­yin, suç iş­le­me­yi azal­ta­cak sos­yo-eko­no­mik bir dü­zen kur­ma zah­me­ti­ne kat­lan­ma­yın, ah­lak­tan ma­ne­vi­yat­tan yok­sun suç­lu ye­tiş­tir­me­ye ayar­lı eği­tim sis­te­mi­nin özü­ne do­kun­ma­yın, do­kun­mak is­te­yen­le­ri de do­kun­durt­ma­yın, son­ra da her on yıl­da bir ce­za­ev­le­ri çok dol­du, her an pat­la­ya­bi­lir di­ye­rek, ye­ni suç­lu­la­ra yer aç­mak için es­ki­le­re ka­pı­la­rı açın.  


Yu­ka­rı­da ifa­de et­ti­ği­miz gi­bi MHP, AK Par­ti'yi zor gü­nün­de ya­ka­la­dı­ğı için bu ka­nu­nun çık­ma­sı mu­kad­der gi­bi gö­rü­nü­yor. Di­le­ye­lim ki çı­kar­tı­la­cak af, ye­ni mağ­du­ri­yet­le­re yol aç­ma­sın, top­lum vic­da­nı­nı da­ha faz­la ya­ra­la­ma­sın. Yap­tı­ğın­dan ha­ki­ka­ten piş­man­lık du­yan, ıs­lah ol­muş ki­şi­ler var­sa bun­la­rın ha­la ce­za­ev­le­rin­de tu­tul­ma­la­rı el­bet­te doğ­ru de­ğil ama dü­şü­nü­len af gö­rül­dü­ğü ka­da­rıy­la böy­le bir has­sa­si­yet ta­şı­mak­tan bir hay­li uzak.