Ey oğul;
Baş baş­ka yer­de el si­zin­le to­ka­la­şı­yor­sa, 'ben mec­bu­ri­yet­ten to­ka­la­şı­yo­rum, yok­sa sen be­nim için bir hiç­sin' de­mek­tir. Onun için to­ka­la­şır­ken kar­şın­da­ki­nin yü­zü­ne bak oğul.
*
Ey oğul;
Küs­me­ye ba­ha­ne ara­ma. Ko­nuş­ma­ya ba­ha­ne ara yok­sa se­lam ve­re­cek in­san bu­la­maz­sın çev­ren­de oğul
*
Ey oğul;
Bir yer­de is­min geç­ti­ğin­de 'na­sıl, şim­di ne ya­pı­yor?' gi­bi hak­kın­da iki ke­lam edi­li­yor­sa ora­da bir ve­fa var de­mek­tir. Onun için ve­fa­lı dost­lar bi­rik­tir­me­ye ça­lış oğul.
*
Ey oğul; 
Sen hiç iken bir in­san sa­na de­ğer ver­miş­se, sen de o in­sa­na ölün­ce­ye ka­dar hat­ta öl­dük­ten son­ra bi­le de­ğer ver. Çün­kü gü­nü­müz­de de­ğer eğer (e) doğ­ru teb­dil ol­ma­ya baş­la­dı oğul.
*
Ey oğul;
Sos­yal med­ya ha­ka­ret ye­ri de­ğil, fi­kir­le­rin ha­re­ket ye­ri olur­sa fay­da­lı olur. Bu­nun için sos­yal med­ya­yı kul­la­nır­ken dik­kat­li ol, fi­kir­ler ha­ka­ret de­ğil ha­re­ket et­sin oğul.
*
Ey oğul;
Ya­rı­nın +'sı olur -'si olur. Bu­nun için köy­de ba­ba­dan kal­ma bir ye­rin var­sa sa­kın ola el­den çı­kar­ma. Boş ver vi­ra­ne ol­sun. Gün ge­lir şe­hir dar ge­lir de köy­de­ki vi­ra­ne evin sı­ğı­na­ca­ğın li­man olu­ve­rir oğul.
*
Ey oğul;
Su akar yo­lu­nu bu­lur ama ara­da ar­kı bo­zan­lar hiç­bir za­man unu­tul­maz. Onun için ar­kı bo­zan­lar­dan ol­ma oğul.
*
Ey oğul;
Ba­zen öy­le bir de­ği­şi­me şa­hit olur­sun ki, bir gün ön­ce küf­ret­ti­ği in­san­la ikin­ci gün ay­nı ka­re­de gö­rü­nün­ce su­kut et­mek­ten baş­ka bir şey ya­pa­maz­sın, bu yüz­den ba­ka­ca­ğın yü­ze dik­kat et oğul.
*
Ey oğul;
Ha­ya­tı­mı­zı ko­lay­laş­tı­ran ama kan­se­ro­jen ya­pan kim­ya­sal­lar­la ya­şa­mak ma­yın­lı tar­la­da pik­nik yap­mak gi­bi­dir. Ne­re­de, ne za­man pat­la­ya­ca­ğı bel­li ol­maz. Onun için dik­kat et oğul.
*
Ey oğul;
Sa­da­ka­lar, fit­re­ler, zekâtlar hak­kıy­la hak­kı­na ve­ri­le­bil­se fa­kir Müs­lü­man­lar ra­hat­lar. Onun için sa­da­ka­nı fit­re­ni zekâtı­nı ehil olan kim­se­ye ver­me­ye özen gös­ter oğul.
*
Ey oğul;
Has­ta ol­du­ğun­da baş­ka­sı ya uzak­tan geç­miş ol­sun der ve­ya onu bi­le de­me­ye te­nez­zül et­mez. Onun için ya­nın­da ola­cak, elin­den tu­ta­cak ve mo­ral ve­re­cek in­san­la­ra de­ğer ver oğul.
*
Ey oğul;
Ba­zen ke­la­mı bı­rak su­kut ey­le ama ka­le­mi bı­rak­ma yaz­ma­ya de­vam ey­le. Çün­kü o ya­zı si­lin­mez gün ge­lir ke­lam oğul oğul.
*
Ey oğul;
Sos­yal med­ya­da fi­kir­ler­den çok re­sim­le­ri ko­lay be­ğe­ni­yo­ruz. Çün­kü oku­mak zor bak­mak ko­lay ge­li­yor. Sen re­sim­ler­den çok fi­kir­le­re önem ver oğul.
*
Ey oğul;
Ka­dın (eş) genç­lik­te ha­yat ar­ka­da­şı, yaş­lı­lık­ta ise en ya­kın dok­to­ru­dur. Dok­tor ol­maz­sa has­ta­lık­lar da­ha da ağır­la­şır oğul.
    *
Ey oğul;
İn­san­lar ne za­man ka­mu­nun ma­lı­nı ev­le­ri­nin mal­la­rı gi­bi gör­me­ye baş­lar­sa (çev­re­ye za­rar ver­mez­se) o ül­ke­de taş­lar ye­ri­ne otur­muş de­mek­tir. Onun için sen sen ol ka­mu­nun ma­lı­nı evi­nin ma­lı gi­bi gör­me­ye ve ti­tiz ol­ma­ya ça­lış oğul.
*
Ey oğul;
Dip­lo­ma önem­li­dir ama unut­ma ki tec­rü­be dip­lo­ma­dan da­ha önem­li­dir. Çün­kü tec­rü­be­si­zin elin­de en yük­sek dip­lo­ma her an he­ba ola­bi­lir. Onun için tec­rü­be­li olun­ca­ya ka­dar tec­rü­be­li­ler­den is­ti­fa­de et­me­ye ça­lış oğul.
*
Ey oğul;
Ne acı, or­ta­ya bir fi­kir atı­yor­su­nuz, he­men 'ol­maz, za­rar ve­ri­lir, ça­lı­nır' gö­rü­şü hâkim olu­ve­ri­yor. Keş­ke ter­si ol­sa de­mi, çün­kü bu­ra­sı Müs­lü­man bir ül­ke­dir Sen sen ol or­ta­ya atı­lan fi­kir­le­ri ir­de­le­me­den he­men­cik ol­maz di­ye önü­nü kes­me oğul.
*
Ey oğul;
İşin gü­cün ne ka­dar çok olur­sa ol­sun evin­de kü­çük ço­cu­ğun olun­ca tüm dik­ka­ti­ni onun gü­ven­li­ği için  üze­rin­den ayır­ma. Bir an­lık gaf­let ömür bo­yu acı ve­re­bi­lir oğul.