Bu yazımda tarım konusunu işlemek istiyorum. Tarımın önemini ve şu andaki sorunları nasıl çözebiliriz konusunda bir takım öneriler sunacağım.

Tarım ve Suyun Önemi
Gelecekteki savaşlar su ve tarım havzaları için olacak. İklim değişimi, var olan bütün denklemleri değiştirdi. Su ve tarım kavgaları şimdiden şekillendi. Örneğin Çin ve Hindistan arasında Himalaya dağlarında su kaynakları için. Afrika’da da durum vahimdir. Çin ve dünya şirketleri dünyada tarım arazilerini satın alabilmek için rekabet içinde. Buna İngilizcede „Land Grabbing“ diyoruz. Toprak alma ve benim tabirimle toprak çalma anlamına geliyor. Küresel güçler(Çin) Ukrayna’nın verimle kara toprağını 130 sene için kiraladı. Çünkü kendi toplumu doyurmak için gerekli.

Mukaddes Türk toprakları 250 milyon kişi doyurabiliyor. Bunun için gerekli olan organizasyon ve azim kadim Oğuz yurdu Çorum’da halkımızın % 80’i tarımla geçiniyor. Geri kalanı sanayi ve tekstil ile uğraşıyor. Tarım gelecek açısından, yani halkın doyması(geçim kaynağı) ve dışa bağlılık olmaması için çok önemli. Örneğin Almanya’da tarım her sene zarar eder. Ama Almanya milyarlarca euro ile tarımı destekler. Çünkü milli menfaat açısından gıda ile dışa bağlanmak çok tehlikelidir. Şunu Yüce Milletim  bilmeli ki, gerçek kalkınma yüksek teknoloji gerektiren sanayi ürünleri ile olur.

Sorun ve Teklifler 1: Su sorunu
İklim değişimi su sorununu beraberinde getirdi. Yağışlar bir yandan azalırken, öbür yandan mukaddes vatanımız da seller meydana gelmektedir. Çorum’da tarım  için acilen su konseptleri geliştirilmeli. Kuyuların gelişi güzel açılması ve yeraltı sularının vahşi sulama ile heba edilmesi vahim bir durumdur. Çünkü israf edilen sular dolmamaktadır. Çorum tarımı için acilen damla sulama sistemine geçilmeli ve kuru tarıma geçilmelidir. Fazla sulama gerektiren tarımdan kaçınılmalıdır. Bu sulama teknikleri dünyada zaten uygulamada. Zeki olan Türk mucitleri zaten bu alanda icatlar gerçekleştirmiştir. Bunlardan istifade edilmeli.

Sorun ve Teklifler 2: Gübre
Gübre vahim bir yaradır. Gübrelerimizi maalesef yurtdışından ithal ediyoruz. Bu alımı dolar ile yapıyoruz. Bu gerçek cari açığımızı yükseltiyor ve çiftçiye ağır bir yük getiriyor. Doları düşürmek sadece üretim ve cari açığı düşürmek ile mümkündür. Gübre fabrikaları Çorum’a şart. Bir gübre fabrikasının maliyeti 2,5 milyon TL’dir. Yani 250 bin Euro. Bu parayla Almanya’da kötü bir ev alabilirsiniz. Çorum Belediyesi bu fabrikaları kurarsa (yetki alanı olmadığını biliyorum), hem çiftçiyi rahatlatacak ve yıllık gelirleri artacak, hem de bu kaynaklar yeni yatırımlar için kullanılabilecektir. Aynı zamanda istihdamı da artıracaktır. Bu konuda yetkili olan sayın valimizdir. Peki gübre fabrikaları için hammadde nereden temin edilecek?

Bunun için yeterince hammadde var. Örneğin tavuk çiftlikleri. Ama bu yetmez. Aynı zamanda çöpleri ayırt etme sistemleri kurmalı yemek ve organik artıkları için çöp bidonları gerek. Bu sistem zaten Almanya’da var. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Bu organik artıklar gübre fabrikaları besleyecek. Bunun için konsept ve organizasyon gerek. Teşkilatlanma bu yüce milletin ruhunda var, onun için kolaylıkla hallolur.

Sorun ve Teklifler 3: Tohum
Küresel şirketler her şeyi paraya çevirmekle hünerlidir. Bir örnek ile bunu göstermek istiyorum.

Bugünki Hindistan’da monsantonun tohumu kullanmakta. Bu tohum bir kere kullanırsınız ve sonra yine satın almak zorundasın, çünkü çoğaltamazsınız. Monsanto Hindistan çiftçisine çok ucuz bir fiyata satılmıştı. Çiftçiler yerli tohumu bırakıp sadece bu tohumları kullandılar. Yerli tohum kayboldu ve Monsanto fiyatları artırdı. Hindistan’da çiftçiler artık tohum fiyatlarını ödemekte zorlanır hale geldi.  Şirket tarım topraklarına el koyuyor. Borçtan dolayı arazisini kaptıran ve yılda sayıları  70-110 bini bulan çiftçiler insan intihar ediyor. 

Biz ne yapmalıyız?
Yerli tohumları toplamalıyız ve çoğaltmalıyız. Bu küçük çapta yapılıyor. Bu maalesef kafi gelmiyor.
Yaşlı köylülerde eski tohumlar mevcut, acil toplanmalı ve çoğaltılmalıdır. Bu tohumlar bedava dağıtılmalıdır. Milli tohum  namustur ve milli çıkarlarımız için vazgeçilmezdir. Norveç’in Ayı Adası’nda BM’nin Dünya Tohum Deposu vardır. Dünyada var olan tohumlar orada muhafaza edilir. Bizim bütün Milli tohumlarımız da oradadır. İhtiyaç varsa yüce Türk devleti müracaat etmeli.

Sorun ve Teklifler 4: Turizm
Çorum ve turizm deyince akla tarih kokan topraklarımız geliyor. Maalesef bu alanda noksanlarımız çok.
Ama burada mevzubahis tarih turizmciliği değildir. Teklifim sağlık turizmciliğidir. Tabiatımız çok güzel ve iklimimiz sağlığa çok yararlıdır. Sıcak ve kuru bir havamız var. Avrupa ülkelerinde zararlı nemli hava hakimdir. Köylerimiz sakin ve huzurludur. Ağaclandırma ve küçük evler ile bu işe küçük çapta başlamamız gerekiyor.  Sadece Almanya’dan yıllık 200 bin Burnout (Tükenmişlik sendromu) sendromu yaşayan insan var. Bu insanların güzel iklime, sükunete ve tabiata ihtiyaçları var. Yani diyeceğik o ki bu alanda Türkiye büyük bir Pazar olabilir. Çorum buna müsaitdir. Alman sigorta şirketleri ile (BKK-Regio,AOK gibi) anlaşmalar yapılabilir. Çorum’da böyle tesisler Almanlar için fiyat bakımından çok uygun olacak. Burnout Sendromu Almanya için çok maliyetlidir. Bu turizm hem döviz getirecek ve aynı zamanda çiftçiden alınan organik gıda ile çiftçimiz desteklenecek. Artı olarak istihdam artacak. Bütün sektörlerimize olumlu etki yaratacaktır.

Son Sözler
Bu sunduğum tekliflerin altyapısı Çorum’da mevcut. Bize, bunların organizasyonunu yapacak bir orkestra şefi lazım.

Aynı milli şerefimiz olan savunma sanayisinde olduğu gibi. Bu savunma sanayisinde orkestra şefi Sayın Cumhurbaşkanımızdır ve başarı ortadadır. Bize gerekli olan azim ve kararlılıktır. Herşeyi Ankara’dan beklememek lazım.
Türk insani zeki ve herşeyi başarmaya muktedirdir. Yüce Türk tarihimiz buna örnektir.

Tuncel Tuygun kimdir?
Tuncel Tuygun aslen Çorum Merkez Seyfe Köyü doğumlu Türk  asıllı Alman vatandaşıdır.  1982 yılında Almanya'nın Frankfurt/Main Şehrinde doğmuş ve büyümüştür. 
Almanya'da okul hayatına başlamış, ilk orta ve liseyi bitirdikten sonra Justus -Liebig- Universität’tan Mezun olmuştur. Eğitim aldığı branşlar, siyaset, iktisad ve tarihtir.
Şu anda kendi branşlarında devlet okulunda öğretmenlik yapmaktadır. Almanya'da çeşitli proje ve araştırmalara imza atan Tuygun, araştırma ve çalışmalarına ilişkin makaleler yazmaktadır.