FATİH BATTAR
Türkiye’de ünlü düğün ve portre fotoğrafçısı Aylin Çifçi, TOBB İl Kadın Girişimciler tarafından düzenlenen Kariyer Günleri kapsamında başarı hikayesini paylaştı.

Çifçi, TSO Konferans Salonu’nda kadın girişimcilere Fotoğrafçılık Hakkında Her Şey’ konulu girişimcilik hikayesini anlattı.
Almanya doğumlu olan Aylin Çifçi, Türkiye’de fotoğrafçılık kariyerinin 2008 yılındaki ekonomik kriz sayesinde başladığını söyledi.

Türkiye’yi çok sevdiğini ve bu yüzden Türkiye’de bir şekilde iş bulmak için İngilizce, Almanca ve Fransızca öğrendiğini aktaran Çifçi, fotoğrafçılığa babasının aldığı 36’lık film makinesi ile başladığını anlattı.
Fotoğrafçılık kariyerinde hocasının da etkisi olduğunu ifade eden Çifçi;  “Türkiye’de İngilizce okurken defterime çizim yaptığımı gören hocam yanıma geldi ve bana ‘Çizim yapacaksan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde oku’ dedi. ben o gün aydınlandım. Güzel Sanatlar Fakültesi’ne girdim. Fotoğraçılık dersi ile fotoğrafçılıkla tanıştım. Fotoğrafçılık derslerine girmek için fotoğraf makinesi gerekiyordu. Digital fotoğraf makinesi o zamanlar yoktu. Babam bana 36’lık filmli makinelerden almıştı.” dedi 
2008 yılındaki kriz sayesinde 10 yıldır fotoğrafçılık yaptığını belirten Çifçi; “Mezun olduktan sonra Reklam Ajansı’na başvurdum ve 6 ay staj yaptım. Stajdan sonra da 6 ay daha işe devam ettim ancak ekonomik kriz oldu. 2008 yılındaki o ekonomik kriz sayesinde ben 10 yıldır fotoğrafçılık yapıyorum. Bir kriz olmadan, dibe batmadan insanlar bir çözüm bulamıyor. O zamanlar sosyal medya çok etkin değildi. Benim 20 yaşımdan beri kullandığım blog sayfam vardı ve buraya fotoğraflar yüklemeye başladıkça çevreye yayılmaya başlamıştı. Ekonomik kriz sayesinde benim fotoğrafçılık kariyerim başlamıştı.” şeklinde konuştu 

İnsan çekmeyi çok sevdiği için düğün fotoğrafçılığı yaptığını dile getiren Çifçi; “Bir çok kişi beni düşün fotoğrafçısı olarak biliyor ama ben bir çok markayla kurumsal çekimler de yaptım. İnsan sevmeyi çok sevdiğim için. Doğa fotoğrafçısı var, moda fotoğraçısı var, sosyal medya fotoğrafçısı, doğum fotoğrafçısı var ama ben insan çevmeyi çok sevdiğim için düğün fotoğrafçısı oldum.  Aslında düğün dışında pek çok farklı fotoğraf da çekiyorum. Bir kaç yıldır yemek fotoğrafları üzerinde de çalışıyorum. Çünkü yemek çektikçe, yemeklerin bitmiş halinden çok, öz halleri benim dkkatimi çekmeye başladı. Soğanları incelerken, kabuğundan tut, çiçeğine kadar büyülendim. Yani bir şeyin özü, özelilkle topraktan gelen, ilgimi çekmeye başladı. Daha sonrasında bu yiyeceklerin faydaları, kelime kökleri nereden geliyor onları araştırmaya başladım. Hayatımızda olan ama görmemezlkten geldiğimiz, görmeyi unuttuğumuz yiyeceklerin nafi ve detaylı halini ele alıyorum.” ifadelerini kullandı.