HABER/YORUM: EROL TAŞKAN
Son zamanlarda sıkça şikayet konusu olan engellilerin otobüs çilesi, her geçen gün artarak devam ediyor.

Engelli aracıyla halk otobüslerine binmek isteyen engelliler, çoğu kez otobüs şoförü tarafından hak etmediği muamelelere maruz kalıyor. 
En sonuncusu önceki gün yaşandı. İki ayağı olmayan bir engelli kardeşimiz, otobüs şoförü tarafından rencide edildi. Üstelik engeline bakılmadığı gibi, onun bir bayan olmasının bile hükmü olmadı. İlgili makamlara şikayet yapıldı ve sonucu da merakla bekliyoruz. 

Fakat şikayetle sonuç alınamayacağı, bu meselenin önce vicdan, sonra hak meselesi olduğunu unutan gönüllere ne ceza verirseniz verin nafile. Madem otobüs engelli rampası ile donatılmış, o kardeşimizi neden otobüsüne almazsın? Eğer ki denildiği gibi rampa arızalı ve kendiliğinden açılmıyorsa, el yordamıyla açıp, kardeşimizi içeri almak o kadar mı zor?

Otobüste bulunan kimi gençlerin gönüllü yardım etmek istemesine bile kardeşimizin otobüse binmesine yetmiyorsa, sözün bittiği yerdeyiz demektir. 

Kimse kusura bakmasın ama, herhangi birisinin otobüs hizmetlerinden yararlanmak ne kadar hakkı ise, engelli kardeşlerimizin de bu hizmetlerden yararlanmak en tabi hakkıdır. Kimse onlara lütufta bulunur gibi kasıntıya girmesin. 
Engelliye saygı ve öncelik, evvela vicdan, ahlak ve insanlık görevidir. Sonrasın da kanunla korunan bir haktır. Engelli bir insanın, bir uzvunun eksik olması, onu kimsenin karşısında hakir ya da zavallı hale getirmez. İşinden yüksünen varsa, lütfen o işi yapmasın. Her otobüsün engelliler için ulaşılabilir olması gerekirken, birkaç otobüsle kifayet edilen bu memlekette, tüm engellilerin vebali, bu konulara zorluk çıkaranların, bu meseleye şeş-beş bakanların üzerine olsun. 

Bizim gözümüzde de, gönlümüzde de engelli kişiler, haksız olduğu yerde bile 1-0 öndedir ve haklıdır. Siz engelli kardeşlerimizin ve ailelerin yaşadığı zorluk karşısındaki tepkilerini sadece o an için sanıyorsanız yanılırsınız, zira onlar yıllardır duyarsız insanların kendilerini ikinci sınıf insan gibi görmelerinin öfkesi ve tepkisiyle yaşıyor. Birikmiş o gönül kırgınlığının muhatabı olmaktan kaçının, çünkü Allah korusun kim ki engelli kardeşlerimizin ahını aldı, bilin ki iki yakası bir araya gelmez. Almayın o ahı. Almayın o bedduayı. Siz siz olun onların duasına talip olun ki, insan olmanın erdemini gönlünüzde gururla hissedebilesiniz.