Sıcakların zirve yaptığı, kasıp kavurduğu şu günlerde, hayvanları unutmayalım, su kaplarını kurutmayalım.

Bir yılın bir gününde dahi unutmamamız gereken sokak hayvanlarını, özellikle şu günlerde unutmamak boynumuzun borcu olmalı. 
Hem de iki kere, hem de bilmem kaç kere….

Bir damla suyun bile olmadığı sokaklarda, bizler bu hassasiyeti taşımaz ihmalkar davranırsak, sokak hayvanlarının susuzluktan perişan olması, hatta ölümle burun buruna kalması içten bile değil. 

Şu fani dünyada geride bırakacağımız iyilik ve dualara bir halka ekleyip, hem dünyamızı bereketlendirmek, hem de ahiretimizi mamur etmek istiyorsak, sevabı bol bu iyilikten lütfen geri durmayalım. 
Evimizde uygun olan kapları koyalım kapımızın önüne, kaldırımın kenarına. Sık sık takip edelim, boş bırakmayalım. 

Nasıl olsa veren biri çıkar deme basitliğine düşmeden, o hayrın koşuşturanı olalım da Allah’ın dilsiz kulları olan hayvanların gönlünden dökülen dualara yol açıp, o dua ile ruhumuzu doyuralım. 
Aslına bakarsanız biz mi onları sulayıp karınlarını doyuruyoruz, yoksa onların hürmetine bizi mi nasipsiz kalmıyoruz Allah bilir. 

Merhamet eden merhamet bulur sözünün muhatabı olmak için tüm hayvanların imdadına el uzatalım. Bakalım ki hayat nasıl da güzelleşiveriyor. Gönlümüzün huzura kapılar açıp, mutluluğun esintileri ile nasıl da rahatlayıverdiğimizi görünce, sıkıntılarımızın ve dertlerimizin sular seller gibi akıp gittiğini hep birlikte yaşayalım. Onları unutmayalım, kaplarını kurutmayalım.