Çorum İHH Başkanı Selim Özkabakçı, İdlib’de Esed’in bombalarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan insanların soğuk ve açlığın pençesinde olduğunu söyledi.

“Çamurun içinde zeytin ağaçlarının altına sığınan insanlar kendilerine uzanacak yardım elini bekliyorlar.” diyen Özkabakçı, İdlib için acil yardım çağrısında bulunarak, “Çocuklar, yaşlılar, kadınlar üşümüş, hasta, aç ve yorgunlar. Sınıra sığınan insanların amaçları Türkiye’ye girmek değil, uçakların bombalayamadığı ve Esed askerlerinin ulaşamadığı bir hat olduğundan. İHH ‘İdlib Acil Yardım Çağrısı’ adı altında tüm Türkiye genelinde İdlib’den gelen kardeşlerimiz için Acil Yardım Kampanyası başlattı. Biz de Çorum İHH olarak Çorum’da ve ilçelerimizde İdlib için Acil Yardım Çağrısı yaparak nakdi ve ayni insani yardım kampanyası başlatmış bulunmaktayız.” dedi.

‘TÜM YAŞAM MALZEMELERİNE İHTİYAÇ VAR’
Çorum ve ilçelerdeki yardımları Şubat ayı içerisinde yardım tırları ile İdlib’e ulaştıracaklarını belirten Özkabakçı, şu açıklamayı yaptı: “Yardımlarınız için bizi aradığınızda görevli kardeşlerimiz size gelerek teslim alacaklardır. Tüm yaşam malzemelerine ihtiyaç vardır. 
Acil olarak ihtiyaç duyulan malzemeler; mat, halı, hasır, soba ve elektrikli ısıtıcılar, yakacak (kömür, mazot), mutfak seti, un, temiz içme suyu, konserve çeşitleri, gıda kolisi, bebek kolisi, hijyen paketi, temizlik malzemeleri, yaralı ihtiyaç çantası, battaniye, sünger yatak, kışlık mont, bot, çizme (bay-bayan, çocuk)
Destek için irtibat: Üçtutlar Mahallesi Muratevler 6. Sokak, numara 12,
Telefon: 0364 2242620 – 0538 8777655
Nakit yardımlar için: Çorum İHH Vakıf Katılım Çorum Şubesi - Hesap No: 190019 İban: TR17 0021 0000 0001 9001 9000 01 (İdlib açıklaması ile)

İDLİB ALARM VERİYOR BÜYÜK GÖÇ KAPIDA
4 milyonu aşkın sivilin yaşadığı İdlib, 9 yıldır olduğu gibi yine saldırılara maruz kalıyor. Esed rejimi, şimdiye kadar uluslararası olarak kabul gören hiçbir ateşkes veya anlaşmaya uymadığı gibi geldiğimiz noktada ise Soçi mutabakatına rağmen Rusya ve İran destekli terörist gruplar ile İdlib’deki sivil yerleşim yerlerine saldırıyor.
Soçi Mutabakatından bu yana saldırılarda bin 500 sivil hayatını kaybetti.
Esed rejimi ve müttefiklerinin, Soçi mutabakatını ihlal ederek, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" içindeki sivil yerleşim yerlerine 2019 yılı başından bu yana yaptıkları hava ve kara saldırılarında en az bin 500 sivil hayatını kaybetti.
Eylül 2018’de Rusya ve Suriye rejimine bağlı güçlerin İdlib’i yoğun bombardımana tutması sonucu 80 binin üzerinde sivil, Türkiye sınırına göç etmek zorunda kalmıştı.
Türkiye’nin Tahran'da 7 Eylül 2018'de düzenlenen üçlü zirvedeki önerisi üzerine, Türkiye ve Rusya devlet başkanları 17 Eylül’de Soçi'de bir araya geldi. Soçi’de yapılan görüşmede İdlib'de ateşkesi korumak için bir dizi ek önlem alma konusunda mutabakat sağlandı.

Mutabakat gereği, cephe hatları boyunca silahsızlanma bölgesi kurulmuş, 10 Ekim 2018'de ise muhalifler, söz konusu bölgeden ağır silahlarını çekmişti.
Soçi mutabakatının ardından, İdlib'de bir süreliğine Suriye rejimi ve Rusya'nın hava saldırıları sona erdi. Daha önce Türkiye sınırına göç eden 80 bini aşkın sivil ise evlerine geri döndü.
Soçi Mutabakatından bu yana 1 milyon 230 bin sivil yerinden edildi.
Ancak kısa bir süre sonra Rusya ve Suriye rejimi, hiçbir silahlı grubun varlık göstermediği sivil yerleşim yerlerine gerekçe göstermeden yeniden saldırı başlattı.
Saldırılar özellikle İdlib şehir merkezi, Maaret-el Numan, Serakip, Cisr-Şuğur ve çevre bölgelerindeki sivil yerleşim yerlerine yapılıyor.
Bu durum ise sivilleri göçe zorluyor. Soçi Mutabakatının yürürlüğe girdiği Eylül 2018’den bu yana İdlib’in güney kırsalından 1 milyon 230 bin sivil, Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu kuzey bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Son 10 günde 130 bin sivil göç etmek zorunda kaldı.
Yaşanan çatışmalar sonucu son 1 hafta içerisinde İdlib’in güneydoğu kırsalında 40’ın üzerinde köy-kasaba-belde yerleşimi Esed rejimi ve müttefiklerinin kontrolüne geçti.
Bu durum, 70 bin sivilin yaşadığı Maaret El Numan, 30 bin sivilin yaşadığı Serakip ve 20 bin sivilin yaşadığı Cercenaz ile çevre bölgelerinde yaşayan çok sayıda sivilin göç yoluna düşmesine neden oldu.
Zira Esed rejimi ve müttefiklerinin bu bölgeleri ele geçirmek için düzenlediği hava-kara saldırıları sivillerin hayatlarını tehdit ediyor. Ölüm ile göç tercihi arasında kalan siviller, İdlib’in kuzeyine Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu alanlara, Afrin ve Azez bölgelerine doğru göç etti.
Siviller, göç yolculuğuna uçakların havalanamadığı sisli havalarda toplu olarak çıkıyor. Aksi takdirde siviller, 9 yıldır olduğu gibi Esed rejimi ve müttefiklerinin hava saldırılarına hedef oluyor.
Uluslararası olarak alınan karar ve mutabakatlar tam anlamıyla yürürlüğe koyulmadığı müddetçe İdlib’te sivil katliamlarının devam etmesi kaçınılmazdır.
Saldırıların kuzeye doğru yoğunlaşması durumunda gidecek yeri kalmayan 4 milyonun üzerinde sivil, yine büyük katliamlara maruz kalabilir.
Astana Anlaşması çerçevesinde Suriye rejiminin garantörü olan Rusya’nın Suriye rejimin yapacağı saldırıları önleme yükümlülüğü bulunuyor. Ek olarak Soçi mutabakatının iki garantöründen biri olan Rusya, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmenin aksine sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırıları bizzat gerçekleştiriyor.

GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN SİVİLLERE YÖNELİK ACİL YARDIM ÇALIŞMALARI
İHH İnsani Yardım Vakfımız tarafından göç etmek zorunda kalan sivillere ilk etapta acil yardım paketleri hazırlanarak dağıtıldı. Geldikleri bölgelerde sığınacak bir yer bulamayan siviller için İHH tarafından İdlib şehir merkezine 15 km mesafedeki Harbenuş bölgesinde 150 adet çadır kurulumu gerçekleştirildi. Kampa yerleştirilen ailelere çadır içi mefruşatı ve çeşitli gıda paketleri dağıtıldı.
Lakin halen sığınacak bir yer bulamayan ve kışın bu soğuk günlerinde donma tehdidiyle karşı karşıya kalan binlerce aile bulunuyor.
Bu ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için bölgeye acil olarak insani yardım malzemelerinin ulaştırılması gerekiyor.  
Bombaların altından kaçan on binlerce sivil, her şeye rağmen ayakta kalabilmek için vicdan sahiplerinin desteklerini bekliyor.” (Haber Merkezi)