RECEP MEBET
Çorum İHH ve İlke-Der Başkanı Selim Özkabakçı, “İskilipli Atıf Hocamızı anma programına katıldığı için eleştirilen Çorum Valimiz Mustafa Çiftçi’yi destekliyoruz” dedi.

“Milletin değerlerine sahip çıkılan her çalışmanın yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz” diyen Selim Özkabakçı, “İskilipli Şehit Atıf Hocamızı şehadetinin yıl dönümünde rahmetle anıyoruz” diye konuştu.
İskilipli Atıf Hoca’nın “Ben bu zalimlerle ancak mahkeme-i Kübra`da hesaplaşacağım” sözünü hatırlatan Özkabakçı, nefret odaklarının kirli siyasetlerini kınadığını söyledi.

ATIF HOCA’NIN ADINI YAŞATIYORLAR
Çorum İHH olarak İskilipli Atıf Hoca’nın ismini taşıyan Patani'de bir yetimhane ve Ruanda'da bir su kuyusu inşa ettiklerini anlatan Özkabakçı, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İskilipli Atıf Hoca 4 Şubat 1926 yılında Ankara'da eski meclis binasının önünde idam edildi. Atıf Hocayı haksız yere idam edenler onun mezarını bile gizlemişlerdir. Atıf Hoca hak yolunda Allah rızası için şehit olmuştur. Zalimlerin göremediği bir gerçek var ki o da "Allah yolunda öldürülenler ölü değildir".

İskilipli Atıf Hoca tahsilini Fatih medreselerinde yapmış bir Osmanlı âlimidir. Osmanlı döneminde birçok görevler yapmış, inancında zora ve zorbaya geri adım atmayan bir dava adamıdır. Düşündüklerini yazarak paylaşan bir aydındır. 
1910 yılında Atıf Hoca günümüz YÖK başkanlığına muadil medreseler müfettişliğine tayin edilmiştir. İstanbul'da basılıp Osmanlı'nın hüküm sürdüğü üç kıtada dağıtılan mecmualarda, gazetelerde makaleleri yayınlanmıştır. Yazıları "Beyanül Hak", "Sebülürreşat", "Mahfel" dergileri ile "Alemdar" gazetesinde çıkmıştır. Mehmet Akif, Eşref Sencer, Kuşçubaşı ve Eşref Edip gibi devrin önemli şahsiyetleri ile görüşmelerde bulunur ilmi yazılar ve aktüel makaleler yazardı.

‘GÖZE BATAN KİM VARSA ŞAPKA BAHANE EDİLEREK ASILDI’
Dönemin politikaların en önemlilerinden birisi şapka devrimiydi. Birileri, şapka devriminin İslami hassasiyeti olan âlimleri ve halkı rahatsız edeceğini biliyordu. Böylece şapka devrimi sayesinde rahatsız oldukları ve halkın teveccüh ettiği şahsiyetleri ortaya çıkardılar, İstiklâl Mahkemeleri’nde zalimce katlettiler. Seyyar İstiklâl Mahkemeleri tarafından yurdun her yerinde göze batan kim varsa şapka bahane edilerek asıldı ve ağır cezalara çarptırıldı. Hatta Erzurum'da Şapka Kanunu’na muhalefetten "Şalcı Şöhret Bacı" namında bir kadın idam edilmiş ve cenazesi gizlenmiştir. 

Rahmetli hemşerimiz İskilipli Atıf Hoca hedef insanlardan birisiydi. Atıf Hoca da şapka kanunu çıkmadan önce yazmış olduğu `Frenk Mukallitliği` adlı kitabı bahane edilerek Ankara`da basit bir yargılamayla doğru dürüst delil olmadan idam edilmiştir. Esasında İskilipli Atıf Hoca’nın idam gerekçesi gizliydi; Atıf Hoca şapka devrimine karşıydı. Hiçbir yönlendirmeye katılmadığı halde Atıf Hoca sadece devrime karşı olduğu için asıldı. Atıf Hoca mazlumdu ve iyi bir âlimdi. Âlimce davrandı. Atıf Hoca’nın son sözleri, "Ben bu zalimlerle ancak mahkeme-i Kübra`da hesaplaşacağım` şeklinde olmuştur". Şehadetin kutlu olsun ey Şehit!”