MURAT ÇETİN
Tüm Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) Danışma Kurul Üyesi Adnan Cıdık ve Ulaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Arap Ballı gazetemizi ziyaret etti. Toplu taşıma sektörünün içinde bulunduğu sıkıntılar ve çözüm yolları üzerine değerlendirmeler yapan Cıdık ve Ballı, sektör olarak kendilerine bağlı bulunmayan nedenlerden dolayı olumsuz ve yetersiz olarak anılmak istemediklerini ifade ettiler. 

Türkiye genelinde yaşanan sıkıntıların çözümü için düzenlenen toplantı ve sonuçları hakkında bilgi veren Adnan Cıdık, Belediyeler Kanunu'nda sektör ile ilgili yapılacak düzenleme ile Türkiye genelinde standart tedbirler uygulanmasını beklediklerini ifade etti.

TÖHOB Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Soydaş'ın da katıldığı toplantıda, sektörün tüm sorunlarının tek tek ifade edildiğini aktaran Cıdık ve Ballı, Çorum özelinde yaşanan sorunlarını da dile getirdi. 
Ücretsiz yolcu tanımından duydukları rahatsızlığı ve yaşanan olumsuzlukları dile getiren Cıdık, ziyarette şuları ifade etti; "Toplu taşıma sektörünün olumsuz ve yetersiz tarafı olarak anılmayı hak etmiyoruz. İnsanların en önemli temel ihtiyaçlarından birisi olan toplu taşıma kullanımında belediyelerin ciddi zarar etmesiyle birlikte özel halk otobüsleri 1980'li yıllardan itibaren sisteme dahil edilmiştir. O tarihlerden bu yana tamamen belediyelerin inisiyatifinde, maliyetli çalışma koşulları ve her bir belediyenin farklı uygulamaları ile bugüne kadar gelen sektör artık zor durumdadır, tıkanmıştır.
Nedenlerini sıralayalım; Toplu taşımanın popülist siyasete alet edilmesi, seçim dönemlerinde ücretsiz ve indirimli taşıma vaatleri, ulaşıma zam yapılmayacağı konusunda verilen sözler, işletme maliyetlerinde olabilecek artışları öngörmeden planlama yapılması ve vaatlerde bulunulması, neredeyse tüm belediye başkanlarının "ciddi zarar ediyoruz" dediği toplu taşımada, özel sektörün kaderine terk edilmesi, belediyeleri zarardan kurtaran ve artı gelir sağlayan özel sektörün sübvanse edilmemesi, edilememesidir.
Vatandaşların belediyeye not verdiği ilk hizmetlerden biri olan toplu taşımada kaliteyi artırma yönünde çalışma yapılmaması, özel sektörün artan maliyetler nedeniyle tasarrufa yönelmesi ve yeniliklere yatırım yapamaması,
- Özel sektörün, hiç bir özel sektörde olmayan ücretsiz taşıma yükünü, sayılardaki olağanüstü artış nedeniyle kaldıramaz hale gelmesi, çok fazla ve çeşitli ücretsiz seyahat kartı olmasına rağmen, özel halk otobüsleri sadece 65 yaş ve engellileri ücretsiz taşıyormuş gibi algı oluşturulması, devletin ilgili kurumlarının bir araya gelerek, sorunların çözümüne yönelik adımlar atarken saha analizinin tam olarak yapılmaması, yüksek maliyetlerle çalışan toplu taşımanın en büyük gider kalemi olan akaryakıtta Belediye işletmelerini de kapsayacak şekilde ÖTV indirimi uygulanmaması, belediyelerin sorumluluk alanlarının çok geniş olması nedeniyle, toplu taşımada görevlerinin sadece denetlemek olduğu bilincine kapılmaları, Türkiye genelinde sistemde bütünlük sağlamak için gerekli mevzuatlar olmamasına rağmen, tek suçlunun özel sektörmüş gibi gösterilmesi, belediyeler tarafından özel halk otobüsü çalıştırılan her il ve ilçede bir birinden çok farklı uygulamalar olmasına rağmen, genelleme yapılmasıdır.
Diğer ticari araçlar kanuna dayalı yönetmelikler veya Kabahatlar Kanunu'na göre denetlenirken, özel halk otobüsleri belediyelerin belirlediği usullerle bir kaç farklı yöntemle denetlenmesi, diğer ticari araçlarda olmayan ve belediyelere gelir sağlayan (katılım payı, devir ücreti, yolcu başına pay vb.) bir çok uygulamanın özel halk otobüslerinde olması ancak özel halk otobüslerinin tahdit kapsamına alınmaması bunun da gelecek belirsizliğine yol açması, diğer ticari araçlarda bir kişi bile ücretsiz taşınmazken, özel halk otobüslerinde ücretsiz yolcu oranının O'larda olması ve devlet tarafından aylık ödenen gelir desteğinin ancak 2 günlük ücretsiz taşımayı karşılaması, istisnalar hariç bütün ücretsiz binişlere sınırlama getirilerek, keyfi binişlerin engellenmemesi, bütün giderleri Belediye bütçelerinden karşılanan Belediye otobüsleri ile bütün giderlerini kendi gelirlerinden karşılayan esnaflarımızın aynı kategoride değerlendirilmesidir.
Sonuç olarak; atılacak bir kaç olumlu adımla sektörümüzün kendisini geliştirmesi ve modern toplu taşımaya öncülük etmesi mümkün olacaktır. Birçok ülkede toplu taşıma sübvanse edilmekte ve kalite ön planda tutulmaktadır. Bu sektörün zarar ettiği gerçek verilerle tespit edilmesine rağmen, hizmet kalitesi üzerinden esnaflarımızın vatandaşlarımızla karşı karşıya bırakılması doğru bir yaklaşım değildir.
Sorunlarımızın çözümü için, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile atılan olumlu adımlar son derece önemlidir ve bir an önce yetkililer tarafından sonuçlandırılmalıdır. Hizmet kalitesi ve yolcu memnuniyetinin arttırılması en çok önemsediğimiz konulardır. Bu bizim mesleğimiz, sahip çıkacağız.
Bizler şu an yürüyen huzurevi hizmeti veriyoruz. Yaşlılar toplu taşıma araçlarını ihtiyaç doğrultusunda değil de  vakit geçirme ve gezi hobisi olarak kullanıyor Bu da gerçek anlamda ulaşımda kullanılan ve parasıyla binen yolcular otobüslerde oturacak yer bulamıyor. 
Diğer yandan engelliyle hasta yolcular ayhı hakka sahip olarak toplu taşımayı ücretsiz kullanıyorlar. Oysa orada da kanunda boşluk var. Zira engelli vatandaş devletin koyduğu kanunlara uyan, yani görme, işitme, zihinsel engelli ya da bedensel engelli olanlar faydalanır. 
Oysa ki bugün kalp, şeker, tansiyon gibi hastalıklardan dolayı da engelli raporu çıkarttılarak toplu taşımadan faydalanmaktadırlar.  Toplu taşımayı belediyelere şikayet eden vatandaşların % 99'u bedava olarak bu hizmetlerden yararlananlardır.  Bu da toplu taşıma işi yapan şoförleri strese sokmakta, bunalıma sürüklemektedir.  Sürekli olarak haklı-haksız eleştirilere maruz kalanr şoförler bunalıma girmektedir."