EROL TAŞKAN
Doğu Türkistan’da yaşanan Çin zulmünü tüm dünyaya duyurmak ve toplama kamplarında işkence altında tutulan aileleri için Anadolu Seferi başlatan Toplama Kampı Mağdurları Platformu üyeleri gazetemizi ziyaret etti. Çorumlular’dan seslerini duymalarını ve yaşanan zülmü herkese duyurmalarını isteyen platform üyeleri, “Lütfen sesimizi duyun, sesimizi duyurun.” dedi. 

İHH Çorum Temsilciliği’nin ev sahipliğinde Çorum’da basın açıklaması, fotoğraf sergisi ve konferans düzenlemek için Çorum’a misafir olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin, gazetemize yaptığı ziyarette, platform sözcüsü Mirza Ahmet İlyasoğlu yaşanan insanlık dışı zulümleri anlatarak, Türkiye kamuoyunun desteğini istediklerini söyledi. 

İHH Çorum Temsilcisi Selim Özkabakçı’nın da yer aldığı ziyarete aileleri toplama kamplarında tutulan Turdi Kara, Cevlan Şirmehmet, Medine Nazimi ve Nur Muhammed Uygur da katıldı. 

“Çin adını eğitim kampı koyduğu ve bu sahte algı ile dünya kamuoyunu kandırmaya çalıştığı toplama kamplarında milyonlarca Doğu Türkistanlı’yı akıl almaz işkence, asimilasyon ve yok etme politikası ile karşı karşıya bıraktı. İlk başta yılda bir ay eğitim adı altında yürütülen kamplar, 2014’ten sonra gerçek birer zulüm, işkence, tecavüz ve ölüm kamplarına dönüştürüldü. Dünya kamuoyuna verdikleri eğitim kampı algısı altında gerçek yüzlerini ortaya koyan Çin Hükümeti, zulmüne devam ediyor.” diyen Platform Sözcüsü Mirza Ahmet İlyasoğlu, parçalanan ailelerin ve yok olmak üzere olan bir milletin sesini duyurup, kavli dua ve fiili dua istediklerini, seslerine ses verilmesini hedeflediklerini aktardı. 

 ‘Sesimiz duyulsa, sokak sokak gezmemize gerek yok’
Kendi ailesi başta olmak üzere, aileleri kamplarda olan Doğu Türkistanlılar’ın Çin Büyükelçiliği önünde 7,5 ay oturma eylemi yaptıklarını, sonrasında ise haftada bir olarak oturma eylemlerini sürdürdüklerini anlatan İlyasoğlu, “Aylarca oturma eylemi yapmamıza rağmen sesimizi ulusal medya nezdinde ya da yetkililer nezdinde duyuramadık. O nedenle bugün il il sokak sokak gezerek, yaşadıklarımızı anlatmaya ve toplumsal desteği kazanmaya çalışıyoruz. Sesimiz duyulsaydı, bugün sokak sokak gezmemize gerek yoktu.” dedi. 

Kız kardeşinin 4 yıldır toplama kampında tutulduğunu, aynı zamanda Türk vatandaşı olmasına rağmen Pekin Büyükelçiğili’nin gerekli adımları atmadığını söyleyen Medine Nazimi, “Bu konuda Pekin Büyükelçisi’nin çalışmaları yeterli değil, diğer ülkeler kendi vatandaşı olmuş insanları çıkardı, sadece biz çıkaramadık, sadece iki ay önce yaşadığını öğrendik. Hiçbir hukuk düzenini saymayıp, dünya kamuoyunun gözüne baka baka her türlü yalan ve algıyı yürütüyorlar.” diye konuştu. 

‘Toplama kampları kapansın, ailelerimiz serbest kalsın’
Ailem nerede? Ailemi serbest bırak? Sloganıyla ailelerine kavuşmayı ümit eden Doğu Türkistanlılar, Türkiye kamuoyunun Doğu Türkistan konusunda daha aktif olup, destek vermesini beklediklerini her fırsatta dile getiren Doğu Türkistanlılar, “Türkiye’nin bu anlamda sağlam bir duruş sergilemesini istiyoruz. Namus ve şerefimiz ayaklar altına alınmışken, bizler yine de en aklı selimle, barışçıl duygularla sesimizi duyurup, bu zulmün son bulması için gayret ediyoruz. Çin’in bizi terörist yerine koyup, dünyaya bizleri terörist olarak tanıtması, kocaman bir yalandır, büyük bir iftiradır. Dünyanın korktuğu bu güçten korkmadan en kıt imkanlar ve yoksunluklar içinde biz mücadele etmeye çalışıyoruz, bunun görülmesi ve duyulması lazım.” dediler.

Türkiye’de bir zamanlar çok yükselen Doğu Türkistan hassasiyetinin giderek azaldığını ve bunun da Çin tarafından uygulanan yalan propagandaların önemli etkisi bulunduğunu dile getiren platform sözcüsü, bu konuda şunları kayretti, “Medyaya yayılan fotoğraflarda 2015-2016’da yapılan, Miyammar ve Taylanddaki fotoğrafları servis ettiler. İlk başta bunu biz de farkedemedik. O fotolar bize ait değil, daha sonda o fotolar bizim aleyhimize döndü, sonra çıkıp bu fotolar yalan diye servis ettiler, bu arada gerçek olan fotolar arada kaynasın istediler, bunu bilgi kirliliği ile örtmeye çalışıp kapatmak istediler.

Çin Elçiliğinde 7,5 ay nöbet tuttum, şu anda haftada bir nöbet tutuyoruz, orada kendimizi anlatabilsek, ulusal medyayla haber olsaydık, biz sokak sokak il il gezmezdik. Tüm doğu Türkistanlıları terörist ilan ettiler ama ne hikmetse hiçbir Doğu Türkistanlı Çin’e bir zarar vermedi, bizden fiili terörist çıkaramadı. 2020 Aralık ayında 10 tane ajanlarıyla Doğu Türkistanlı kılığında terör eylemi gerçekleştirmek istediler, çok şükür yakalandı ve tuzak ortaya çıktı.”