M.BURAK YALÇIN
Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Çorum’un çevresinden geçen bütün tren yollarının Çorum’u kavşak merkez yapacak şekilde yeniden tanzim edilmesi gerektiğini söyledi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Çorum ziyaretleri kapsamında Bekiroğlu Konağı’nda basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Rumi Bekiroğlu, İl Başkanı Barış Coşkunsu ve partililer de hazır bulundu.

Çorum’un Türkiye’nin kalkınmasında gerekli destekleri alması halinde çok kritik bir rol oynayacağına inandığını belirten Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, “Çorum Türkiye’de ulaşım kapasitesi açısından limana 170 km. Başkente 240 km. O kadar optimum bir yerde ki. Bundan 15 yıl önce parlayacak bir şehirden bahsediyoruz. Çorum’a uzun zamandır hiçbir yatırımın yapılmaması beni derinden üzdü. Merzifon’dan Batı’ya doğru giden yük tren hattı ya da Yozgat’tan Doğu’ya doğru giden hızlı trenin Çorum’a uğramaması Çorum’u kavşak yollarda uğranılmayan köşe haline getiriyor” dedi.

Çorum’un çevresinden geçen bütün tren yollarının Çorum’u kavşak merkez yapacak şekilde yeniden tanzim edilmesi gerektiğini de ifade eden Ahmet Davutoğlu, “Ticaret ve Sanayi Odası ile ÇESOB’ta dinlediklerim bu büyük potansiyel taşıyan bu şehrin geleceği açısından siyasilerin gerektiğini yapmadığını açıkça ortaya koyuyor. Çorumla ilgili süratle stratejik planlama yapılmalı. Çevreden geçen bütün tren yolları Çorum ulaşımını sağlayacak şekilde Çorum’u bir kavşak merkez yapacak halde yeniden tanzim edilmeli. İlaçlama bakımından en saf toprak Çorum’un toprağıdır. Bu temiz toprakların da süratle organik tarıma açılması lazım” diye konuştu.

Halkın yoksullaştığını ve kaynakların sadece bir kesime aktarıldığını iddia eden Davutoğlu, şunları söyledi: “Bir ülkede çürümüşlük olmazsa sefalet olmaz. Halk bu kadar yoksullaşmışsa bu o halkın suçu değil, sistemin ekonomiyle tümüyle kaynaklarının yolsuzluklar üzerinden sömürüldüğü ve bir kesime aktarıldığının işaretidir. 1500 TL ile emekli nasıl geçineceğim derken öbür tarafta Cumhurbaşkanı danışmanı 3-4 maaş alıyor. Vatandaş bu gidişe son verin diyor. Medya kontrol edilmek istense de, yasaklar konulsa da, kısıtlamalar getirilse de artık halk her şeyi görüyor. Canına tak etti.”

İktidarın siyaseti zenginleşme aracı olarak gördüğünü ve siyaset üzerinden örtülü birtakım işlere girdiğini vurgulayan Davutoğlu, “Türkiye’de iktidar sahipleri siyaseti zenginleşme aracı olarak görüyor. Siyaset üzerinden örtülü birtakım işlere giriyorlar. Sedat Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın açıklamaları ortada. İddia ise herkes çıkıp açıklama yapmalı. 2 aydır iddialar karşısında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkes susuyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın ilişkilerine bakınca nüfuz etmediği hiçbir yer yok. Dışarıdan gelen para ile Türk yargısı birtakım unsurları ile etki altına alınıyorsa bu ülkenin bağımsızlığı tehdit altındadır. Sezgin Baran Korkmaz Türkiye’de yargılanmazsa ABD’ye giderse Rıza Zarraf gibi Türkiye üzerinde demokrasi kılıcı olan bir süreç başlar. Derhal yargı işlemi başlanmalı” şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin seçimlerde hangi ittifakta yer alacakları konusundaki sorusuna ise Davutoğlu şu cevabı verdi: “Varsayımlar üzerine siyaset yapılmaz. Biz kendi doğrularımızı söyleyeceğiz. Halka anlatacağız, tekrar tekrar anlatacağız. Yeni bir partiyiz, örgütleneceğiz. Seçim sathı mailine geldiğimizde, tek başına iktidar olmanın bütün gereklerini yaparak seçime gireceğiz. Seçim şartları yeni bir durum gerektirirse, onu o zaman düşünürüz ama şu veya bu partiye, ittifaka eklemlenmek için gelmedik biz. Herhangi bir makama bir kişiyi getirmek için de gelmedik. Ben de dahil. Yoksa o makamı bırakmazdım ben. Önce halkın sözcüsü olacağız, o halkı örgütleyeceğiz, teşkilatlarımızı güçlendireceğiz. 2 sene önce Gelecek Partisi yoktu, şimdi önemli bir siyasi aktör olarak var. Söylediğimiz her şey Türk siyasetini etkiliyor. Bilin ki bir müddet sonra anketçiler görmek istemese bile Türkiye'nin en önemli, güç belirleyici aktörü olarak Gelecek Partisi olacak. Ondan sonra 'Hangi ittifakta yer alacaksınız?' sorusu sorulmayacak. 'Türkiye'yi nasıl yöneteceksiniz?' sorusu sorulacak. Sorulması gereken soru bu. Biz bu esas soruyla ilgileniyoruz. Bunu hep beraber yapacağız. Bunu AK Parti ile MHP'ye oy veren vatandaşlarımızla birlikte yapacağız. Onlara karşı değil, onlarla birlikte yapacağız.”