EROL TAŞKAN

Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nurcan Baykam, korona virüsünden korunma yolları ve insanların üzerine düşen sorumluluklar ve vazifeler konusunda önemli uyarılarda bulundu. Türkiye’nin aldığı tedbirlerin çok yerinde ve etkin olduğuna işaret eden Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Devletimiz gerekli tedbirlerin tümünü aldı ve almaya da devam ediyor. Şimdi sıra vatandaşta, bizler de gereken kişisel tedbirleri aldığımız takdirde, bu süreci başarıyla atlatmış olacağız.” dedi.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı’nda Türkiye’nin önde gelen uzman isimlerinden olan Prof. Dr. Nurcan Baykam, Hakimiyet okurları için verdiği röportajında şunları ifade etti;

“Aralık ayının sonundan itibaren tüm dünyanın gündemine oturan korona virüsü (Covit19) salgını halen etkinliğini sürdürmeye devam etmektedir. Korona virüs aslında grip benzeri klinik tabloya yol açan ve bulaş yolu da benzer olan bir virüs. Bulaş hızı ve sonuçtaki ölüme neden olma oranı yani mortal seyretme oranı vakalar oluştukça alınan verilerin ortaya konuyor. Tespit edilen şu ki, bu ölümler daha çok 60-65 yaş üstü yaşlılarda ve kalp hastalığı, hipertansiyon, şeker hastalığı ve diğer bağışıklık sistemini bozan hastalığı olan kişilerde daha yüksek.

SALGINI DURDURMAK EN ÇOK YAŞLILAR İÇİN ÖNEMLİ

Aslında genel olarak mortalite hızı yani ölüme neden olma oranı çok yüksek değil ancak bu gurup hastalarda ve yaşlılarda daha ölümcül seyrediyor. O nedenle korona virüs salgınını önlemek ve yayımını durdurmak en çok da bu gurup adına hastaları korumak adına önemli.

DAMLACIK YOLUYLA BULAŞIR

Korona virüsü de yine bildiğimiz infuleanza virüsü gibi bulaşıyor. Yani damlacık yoluyla bulaşıyor. Damlacık derken kişinin öksürme hapşırma sonucu sekresyanlarının yani damlacıklarının dışarı verilmesi ve karşıdaki kişinin de göz, ağız mukozası ve burun gibi noktalara teması ile bulaşıyor. Ve damlacık bulaşı dediğimizde; Bulaş damlacık büyüklüğü nedeniyle ki bu durum bilimsel olarak tespit edilmiş bir durumdur, damlacık bir metreden ileriye gidemiyor. Yani bir metre civarındaki yakın olan kişilere bulaştırır sonra da yüzeye düşer.

İNSANLARI KORUMAK İÇİN AKSIRIRKEN DİRSEĞİNİZİ KULLANIN

Dolayısıyla siz bir metreden daha uzakta iseniz zaten size damlacığın gelmesi söz konusu olmaz. Eğer yakın iseniz de damlacığın bir mendille ya da dirseğinizi kullanarak bu damlacığın ortaya çıkmasını önlemeniz, karşı tarafı korumanız için en önemli yoldur.

EN ÖNEMLİ TEDBİR EL HİJYENİ

Diğer taraftan daha da önemli olan farkedilmeyen temas bulaşlarıdır ki, sizin o sırada çevreye gönderdiğiniz o damlacık; örneğin bir toplu taşıma aracındaki ya da herhangi bir oturduğunuz masaya olan bu damlacığın düşmesi bir sonraki kişinin orayı ellemesi sonucunda, yüzeydeki halen mevcut olan virüsü alıp elinizle yüzünüze, burnunuza, gözünüze dokunmasıyla yine bulaş söz konusudur. Bulaşların en sık şekli damlacık ve temas yoluyladır. Kişinin virüsle enfekte olması ve ardından da diğer gelen kişinin buraya teması ve özellikle el teması ile kendisine bulaştırmasıdır. O zaman en önemli korunma yolu el hijyenidir. Çevreye, dış mekanlardaki yüzeyleri ellediğiniz takdirde elinizi yıkamaz iseniz, bu riski alıyor durumdasınız. Olabildiğince el hijyeni uygulanmalıdır. Ne demek el hijyeni; Su ve sabunla elin yıkanmasıdır. Ama öyle ortamlar var ki o an su ve edinemeyebiliriz, o zaman alkol bazlı el dezenfektanları da aynı işi görüyor. Virüsün elden temizlenmesine yeterlidir.

SABUN VE ALKOL BAZLI KOLONYA

Alkol bazlı dezenfektanlarda önce elin içini, sonra dış yüzeyini, daha önemli olan da parmak aralarına ve tırnak noktalarına iyice yedirilmek ve bütün el yüzeyine temasını sağlamak lazım. Su ve sabunla yıkarken de en az 20 saniye elin tüm yüzeylerini çok iyi şekilde yıkanması aslında temas izolasyonu önlemidir ve bu virüsten korunmamızı sağlayan önlemdir. Bunu uyguladığımız takdirde halkımız öncelikle biraz önce bahsettiğim gibi kendini çıkardığı sekresyonları başkalarına bulaştırmayarak, diğer insanları korumuş olacak

YURT DIŞI ÖYKÜSÜ OLANLAR İHMAL DAVRANMAMALI

Kişi aldığı el hijyeni önlemiyle kendisini korumaktadır. Bunun dışında kendini hasta hisseden, nedir bu bulgular; yine grip benzeri bulgular, ateş, öksürük ve nefes darlığı olan kişiler eğer bu bulgular çok hafif düzeydeyse evinden çıkmayarak diğer toplumu bu durumdan korumalıdır. Ama kendisinin doktora gitme ihtiyacını hissettiği düzeyde mutlaka bir sağılık kuruluşuna müracaat etmelidir. Bunu yaparken yurt dışından gelme gibi çok riskli bir durum değilse,  cerrahı maske dediğimiz standart bir maskeyi takarak sağlık kuruluşuna gidebilir. Şu günler için söylüyorum yurt dışı öyküsü gibi bir durum varsa, bakanlığımız bu konuda algoritmalar oluşturdu, sağlık merkezinden yardım isteyerek de, 112’den yardım isteyerek kendisinin bir sağlık kuruluşuna gitmesini sağlayabilir.

TÜRKİYE TEDBİR KONUSUNDA ÇOK BAŞARILI

Şu ana kadar gerçekten Sağlık Bakanlığı işin tam başından beri çok ciddi bir yapılanma ve bilim kurulu aldığı kararlar doğrultusunda dünyada 117 ülkede görülürken bizde daha yeni görülmesi sağlandı ki bu her açıdan sağlık kuruluşlarının yapılanması açısından çok önemliydi. Bunu başarmış olmak, bu önlemleri sıkı almanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

ÖNLEMLERLE EN HAFİF ŞEKİLDE ATLATMAMIZI GÜÇLENDİRMELİYİZ

Etrafımızda hemen dibimizde devam ediyor bu süreçler, çok dışarıyla ilişkisi olan bir ülkeyiz. Bakanlığımız Çor erken şekilde çok yoğun önlemlerle bu süreci en iyi şekilde yönetmenin gayreti içerisinde .Yine yapılan yeni algoritmalar ve rehberler doğrultusunda sağlık kuruluşları ve yine diğer taraftan Cumhurbaşkanlığımızın nezdinde alınan kararlarla okulların tatil edilmesi, toplu organizasyonların iptal edilmesi, bu salgının ki şu anda Türkiye’de buna salgın denmez, bunun oluşması adına çok kritik bir önlemdi. Bunları bireysel olarak ve tüm kurumlar olarak uygulanması, bizim bu dönemi çok daha hafif şekilde atlatmamıza kesinlikle fayda sağlayacaktır.

TÜM TEDBİRLERE HARFİYYEN UYMALIYIZ

Onun için herkes bireysel olarak hem kendi esas olarak da toplumu bu kötü sürece girmemesi adına şu anda yapılan tüm öneriler ve uygulamalara sorumluluk bilinci içinde yapmasını gerektiriyor. Böyle olduğu takdirde gerçekten alınan karanla, şu anda üniversitemizde de YÖK’ten gelen kararlar birebir uygulanıyor. Yine devletimizin öngördüğü tüm kurallar ciddiyetle uygulanıyor. Bunlara gerekli özen gösterilirse, artı halkımız kendi sosyal hayatında biraz önce bahsettiğim bulaşmayı önleyecek önlemleri sıkı olarak uygularsa, bu süreci bir İtalya bir İran örneğine dönmeden hafif bir şekilde atlatmış olacağız. Bu konuda herkesin duyarlı olması gerekiyor. Demekki herkes kendini yoklayacak, eğer hafif bir şekilde herhangi bir grip ve benzeri şikayeti varsa evinden çıkmayacak.

GEREKMEDİKÇE KALABALIK ORTAMLARDAN UZAK DURULMALI

Zaten bu dönemde olabildiğince kalabalığa girmemek en iyisi. Bu çok önemli, gerekmedikçe ki buna yönelik tüm önlemler alınıyor, kalabalık ortamların oluşturulmaması en önemli unsurdur.

DEVLET GEREKENİ YAPIYOR, SIRA VATANDAŞTA

Devletimiz bu güne kadar gereken tüm tedbirleri aldı ve bu tedbirler alınmaya da devam edecektir, şimdi sıra vatandaşta yani hepimizde. Bir çarkın dişlisi olarak herkes vatandaş olarak kendine düşeni yaparsa, sonuçta bu süreci en iyi şekilde yönetmek mümkün olacaktır ve başarılı bir şekilde bu süreci tamamlamamız mümkün olacaktır. Çünkü önemli olan bu sorumlulukta birincisi kendi sağlığımız, ikincisi içinde bulunduğumuz toplumun ve insanlık adına gerçekten önemlidir. Bütün vatandaşlarımızı anlatılan, bildirilen önlemler konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum.”